Federal Reserve’ün ABD seçimlerinin oy sayımları devam ederken büyük bir politika değişikliğine gitmesi beklenmiyor. Fakat Fed yetkililerinin varlık alım programını düzenlemek için açık bir kapı bırakabileceği düşünülüyor.
Bilanço
Başkan Jerome Powell ve meslektaşları ekonomik toparlanmayı desteklemek için daha fazla şey yapmak istiyorlar. Bundan dolayı bakılacak ilk yer tahvil alım programları olmalı çünkü daha önce 2023 yılına kadar faiz oranlarını sıfıra yakın oranda tutacaklarını belirtmişlerdi.
Fed’in bilançosu hala acil teşvik önlemlerini oluşturan ana madde olarak kalmaya devam ediyor. Politika yapıcılar, en son gerçekleştirdikleri toplantıdan sonra, varlık alım programına 80 milyar dolar ABD Hazine tahvili ve 40 milyon mortgage destekli menkul kıymetler ile devam edeceklerini belirtmişlerdi.
Mali teşvik paketi
Senato seçimlerden önce ek bir mali teşvik paketi geçirme konusunda Demokratlar ve Cumhuriyetçilerin anlaşamamasıyla başarısız olmuştu.
Cumhuriyetçi Senato Çoğunluk Lideri Mitch McConnel Çarşamba günü yaptığı açıklamada önceliğin yıl sonuna kadar bir mali teşvik paketi geçirmek olduğunu söyledi. Senato’yu Cumhuriyetçilerin kontrol edeceği düşünüldüğünde bu teşvik paketi beklenenden daha küçük olabilir.
Eğer yıl sonuna kadar ek bir mali teşvik paketi üzerinde anlaşmaya varılamazsa, Fed’in varlık alım programında ve ekonomik tahminlerinde bir değişiklik görebiliriz.
FOMC toplantısı
Federal Açık Piyasa Komitesi perşembe akşamı yapacağı toplantısında, mali teşvik paketinin eksikliğinde ekonomiye yardım için daha fazla şey yapmaya hazır olduğunu vurgulayabilir.
Fed ise bu haftaki toplantıda bağımsızlık imajını korumak için çok daha dikkatli açıklamalar yapmak zorunda.
Basın toplantısı
Powell büyük ihtimalle merkez bankasının ABD ekonomik toparlanmasını desteklemek için daha fazla şey yapmaya hazır olduğunu söyleyecektir. Merkez bankacıları aylardır ekonomik toparlanmanın tamamen salgının nasıl seyrettiğine bağlı olduğunu belirtiyor.
Fed geçen hafta KOBİ borç verme programını (Main Street Lending Program) genişleterek daha büyük bir tabana ulaşmaya dair baskılara boğun eğmişti.
Merkez bankası liderlerinin karşı karşıya kaldıkları bir diğer eleştiriyse yerel yönetimlerin finansmanı için yeterince çaba göstermemeleri ve yerel yönetimler programı dahilinde sadece iki adet tahvil alımı yapmaları oldu.
