Sosyal Güvenlik Kurumu, icra işlerini herkesin gittiği adliyedeki icra dairesine yaptırmaz, kendi icra teşkilatı vardır. İcra işlerini de kadrosunda bulunan icra memurları marifetiyle yapar, ama icra memurlarına normal memur gibi aylık ve ücret öder
Ali Bey, bugüne kadar bize olan destekleriniz için teşekkür ederim. Adalet Bakanlığı'nda bizimle aynı işi yapanlar "İcra Müdür Yardımcısı'' veya "İcra Müdürü'' olarak görev yapıyorlar. Maliye Bakanlığı'nda çalışanlar "Gelir Uzmanı'' olarak çalışıyorlar. SGK'da bizler hâlâ "İcra Memuru'' olarak, yani memur olarak görev yapıyoruz. Bizler de Maliye Bakanlığı gibi SGK'nın alacağını, 6183 sayılı yasaya istinaden tahsil etmeye çalışıyoruz. Yaptığımız iş bakımından en ufak fark yok ama eşit ücret alamıyoruz. Madem eşit işe eşit ücret ise bizlere de bir "SGK Gelir Uzmanı'' veya "SGK İcra Uzmanı'' kadrosu verilemez mi? İsmi saklı
Tabii ki verilebilir ama bu iş bizim ülkemizde biraz da "Ağlamayan çocuğa meme verilmez" mantığıyla yürütülüyor. Bu sebeple tıpkı eski SGK kontrol memurları gibi örgütlenin ve taleplerinizi örgütleriniz aracılığıyla SGK'ya ve bakana iletin. Bakın, "SGK Kontrol Memurları" artık "Denetmen" oldular ve hem denetimlerini daha rahat ifa ediyorlar hem de hak ettikleri gibi daha yüksek aylık alıyorlar. Eşit işe eşit ücret adı verilen 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye gelince; bu KHK'nın gerçek adı bürokrata zamdır. Bu sebeple sizin halen aldığınız ek ödeme rakamlarını bile düşürmektedir.
***
Cezaevine düşen işçinin alacakları olur
Denizli D Tipi Cezaevi'nde yatmaktayım. Cezaevine girmeden evvel 10 yıldan beri çalıştığım işyerinden cezaevine girmem sebebiyle ayrıldım. Bu süre boyunca sigortalarımın ödenmediğini öğrendim. Ayrıca 2010 Ocak-Şubat maaşlarımı da alamadım. Bu haklarımı almak için nereye başvurmalıyım? Şu an cezaevinde olduğum için mağdur durumdayım. Mustafa KUTLUAY
Mustafa Bey geçmiş olsun ama cezaevine düşme sebebiniz işyeriyle alakalı bir suçtan mı yoksa alakasız bir suçtan mı bunu belirtmemişsiniz. İşyeriyle alakasız bir suçtan cezaevine düşen işçilere, işverenleri kıdem tazminatı ödemek
zorundadır. Öncelikle sizi 10 yıldan beri sigortasız çalıştıran işyerine dava açmak için bir avukata vekâletname veriniz. Avukatınız, bu işyerinde geçen sigortasız çalışmalarınız için hem işverene hem de SGK'ya karşı beş yıl içinde "hizmet tespit davası" açsın. Ayrıca alamadığınız ücretler ile 10 yıllık kıdem tazminatınızın ödenmesi için işverene noterden ihtarname göndersin, ödemezlerse de iş mahkemesinde dava açsın. Şayet cezaevine düşme sebebiniz işyeriyle alakasız bir suçtan ise kıdem tazminatını çok rahatlıkla kazanırsınız. İşyeriyle alakalı bir suçtan cezaevine düşmüşseniz bu sefer kıdem tazminatını sigortasız çalıştırmaya dayandırsınlar.
***
Türk-İş'in ciddiyetine işçi bakışı
Ali Bey, Türk-İş'in ciddiyetine inanmıyorum. Yazınızı okudum ve buna istinaden benim de ilave etmek istediğim birkaç şey var, müsaadenizle onları sizinle paylaşmak istedim. Sene 2001 ve Çerkezköy Türk Metal Sendikası Şube Başkanı Pevrul Kavlak'ın, Volkswagen Elektrik Sistemleri fabrikasında, daha önce imzalanmış olan sözleşmeye göre ve Mart 2001 tarihinde çalışanların enflasyondan kaynaklanan % 35 zammını, nasıl % 17.5 indirerek imzaladığına ve 1 ay sonra ödüllendirilip Ankara'ya Türk Metal Sendikası Genel Sekreterliği'ne terfi ettiğine hiç yabancı değiliz. İşte bunların yapacağı sendikacılık bu kadardır. "Size ve söylediklerinize yüzde 1500 katılıyorum ve bugüne kadar altına imza koyduğum hiçbir karardan dönmedim" diyen Genel Sekreter Pevrul Kavlak'a bunu da sorar mısınız? Kendisine, daha önce imzalanmış olan bir sözleşmeden geri dönerek çalışanların alın teri ve emeğiyle oynadığından hakkımızı helal etmiyorum ve inanıyorum ki işletmede çalışan 850 çalışan da helal etmiyordur. İsmi saklı