Advertisement

Kıdem Tazminatı Fonu hakkında yıllardır bu köşeden dedim ki, "Kıdem Tazminatı Fonu işçi için de işveren için de kötüdür". Özellikle KOBİ tarzı işverenler ellerindeki nitelikli elemanları kaçırırlar. Zira, kıdem tazminatının en önemli özelliği olan işçinin, işyerine ve işverenine uzun süre bağlılığının ödülü ortadan kalkar. Nihayet TOBB başkanı da bu konuyu dile getirmiş ve kendisi "İstifa eden işçiye (kurulacak fondan) para ödenmesin" demiş. Bana sorarsanız "Fon gelmesin" dese daha iyi olurdu. Zira, adına fona para ödenmiş işçi, istifa etti diye parası neden ödenmesin ve silinsin ki?
Fonun işvereni nasıl vuracağını üç ana başlıkta toplamak mümkün.
1 - İşçiyi işyerinde tutamazlar
Demiştik ki kıdem tazminatının fonksiyonlarından, özelliklerinden birisi de, işçinin işyerine ve işverene UZUN SÜRE bağlılığının ödülüdür. Yani işçi işyerine ve işverene ne kadar uzun süre bağlı kalırsa o kadar çok kıdem tazminatı alacaktır. İşte, kıdem tazminatı bugünkü özelliklerini kaybederse yani kıdem tazminatı fonu kurulduktan sonra artık işçinin işyerine ve işverene bağlılığı özelliği sona erecektir. Bu durumda da işçilerin işyerleri arasında gidip gelmesi yani işçi devri hızlanacak. O kadar hızlanacaktır ki, bazen bir işçi bir günde 3 veya 4 defa işyeri değiştirecektir.

KIDEMİNİ DÜŞÜNEN İŞÇİ İŞİNİ BIRAKMAZ
Bir işyerinde aylık 1000 lira ile 5 yıldan beri çalışan bir işçiye karşı fabrikadan 100-200 lira daha fazla ücret verildiğinde işçi 5 yıllık kıdemini yakmamak adına gitmemektedir. Ancak, 100 lira fazla ücret veren işyerine gittiği takdirde kıdeminin yanmayacağını bilen işçi çok sık işyeri değiştirecektir. Bu durumda işverenler nitelikli işçilerini çok daha rahat kaybedeceklerdir.
2- İşverenlerin sermayeleri de fona aktarılacak
"Kıdem Tazminatı Fonu"nu çok işçi çalıştıran işverenler ile bu işverenlerin işçileri istemiyor ama az işçi çalıştıran işverenler ile bunların işçileri istiyor. Yani büyük işverenler istemiyor ama küçük işverenler istiyor.
Tıpkı, 506 Sayılı Kanun'un Geçici 20'nci Maddesi gereğince bazı özel banka ve Borsaların çalışanları için SSK'ya prim ödemek yerine, kendilerinin emeklilik sandıkları kurması gibi çok işçi çalıştıran işverenler, kurulacak Kıdem Tazminatı Fonu'na prim ödemek yerine bu primleri kendileri kullanmak, gerektiğinde kendi sandıklarından ve fonlarından kredi kullanabilmek istiyorlar. Küçük işverenler ise kıdem tazminatı yükü arttıkça ödeme sıkıntısına düşmemek için fona taraftarlar.
Fon kurulursa işveren, halen SSK ve İşsizlik Sigortasına ödenen primlerden başka bir de her ay yüzde 4 oranında Kıdem Tazminatı Fonu'na ödeme yapacaklar.
3- Fonu işveren değil devlet kullanacak
İşverenlere, mevcut vergi ve prim ödemeleri dışında yeni bir ödeme daha gelecek ve halen kendilerince kullanılan (özel) fonun devlet tarafından kullanılması sonucunu getirecektir. Kıdem Tazminatı Fonu, çok işçi çalıştıran işverenler ile az işçi çalıştıran işverenlerin taraf ve devletin de yeni bir kaynak gözüyle bakarak talepkâr olduğu bir dev fonu ortaya çıkaracaktır. Kıdem tazminatı fonunu da devlet 10 yıl boyunca tepe tepe kullanacaktır. 10 yıl sonra fondan ilk para çıkacağı zaman da "Fonda para kalmadı" diyecekler.