Advertisement

İMKB'nin 6. Başkanı olarak Sayın İbrahim Turhan atandı. Parlak bir eğitim ve akademik kariyere sahip olan yeni Başkan 2006 yılından bu yana Merkez Bankası'nda görev yapıyor ve son 3 yıldır da Başkan Yardımcısı olarak çalışıyordu. Sayın İbrahim Turhan'a yeni görevinde başarılar diliyoruz. Sermaye piyasasına hayırlı olsun.
Sayın Başkan'ın özel sektör tecrübesi olmamasına karşın, finans konusunda bir uzman olması sermaye piyasalarına uzak olmadığını gösteriyor. Merkez Bankası'nda piyasalara oldukça yakın çalışmış olduğu için, yeni görevinde geçiş ve adaptasyon süresini çok çabuk atlatacağını sanıyoruz. Yeni Başkan görevine çok büyük bir avantajla başlıyor. Sermaye piyasasını gündeminin ön sıralarına almaya karar vermiş olan siyasi iradenin tam desteğinin yanında olacağı son gelişmelerden anlaşılıyor. Şüphesiz siyasi iradenin tam desteği avantaj, ama siyasi iradenin beklediği başarılar bakımından da hızlı davranılmasını gerektiriyor. Hükümetin hedeflediği sermaye piyasası ve İstanbul Finans Merkezi projesinde acele ettiği göz önüne alındığında bu durum yeni Başkan üzerinde bir baskı unsuru olacaktır.
Sn. İbrahim Turhan çok önemli bir misyonla bu göreve atandı. Başbakan Yardımcımız Sayın Babacan yeni Başkan ve yeni yönetimden beklentilerini çok net bir şekilde açıklamıştı. İMKB önce şirketleşecek ve hemen olmasa da akabinde özelleşmeye hazırlanacak. Bu çok önemli bir misyon olacak yeni Başkan için. Şirketleşmenin süresi, ortaklık yapısının oluşturulması, yönetimde hangi kesimlerin temsil edileceği, Borsa çalışanlarının bu yeni yapıdaki konumu, maliyetlerin azaltılıp azaltılmayacağı ve piyasaya ek yükler getirilip getirilmeyeceği gibi o kadar detaylı ve sorunlu alt başlık var ki, Başkan'ın çok yorulacağını şimdiden söylemek mümkün.
Oldukça sıkıntılı olacağı belli olan şirketleşme sürecini takiben, Sayın Babacan'ın da açıklamış olduğu gibi "Türkiye Borsası" projesinin devreye sokulması gerekecek. Hatta medyada yeni Başkan'ın Türkiye Borsası projesi kapsamında oluşturulacak holding veya benzeri yapının CEO'su olacağı söylentileri dahi yer almaya başladı. Tüm sermaye piyasası kurumlarının tek bir çatı altında toplanması belki bazı kolaylıklar ve maliyet avantajları sağlayacaktır şüphesiz. Ancak dünyada artık kaçınılmaz hale gelen borsaların gerçek anlamıyla birleşmesi yapılamadığı takdirde İMKB veya adı "Türkiye Borsası" olacak yeni yapının ne uluslararası ne de bölgesel rekabete dayanması mümkün olamaz. Rakip ülkelerin borsalarının birleşmeye hem de devlet zoruyla başlamış olmaları, geciktiğimizi gösteriyor. Tek bir tüzel kişilik altında Türkiye'de tek bir borsa olması gerekir. Mevcut üçlü borsa yapısı verimsiz bir yapıdır. Nitekim son örnek hafta sonu medyaya yansımıştı. Önemli tekstil-hazırgiyim şirketlerimizden birisine Frankfurt borsasından çağrı gelmiş. Şirketlerimizi yabancılara kaptırabiliriz. Şirketler gibi zaten bir avuç olan yatırımcılarımız da kaçabilir. Bu nedenle çok hızlı davranmamız gerekiyor.
Yeni Başkan'ın bu ana misyonu dışında kangren haline gelen opsiyon sorununu da çözmesi gerekiyor. Önümüzdeki günlerde çok konuşulacak yatırımcı seferberliği Başkan'ın öncelik vermesi gereken hususlardan biri. Bir diğeri finans merkezi projesi ve halka arzlara devamın sağlanması. Son olarak, geçmişte çok sık yaşadığımız güç kavgasının yaşanmaması temennimiz. Yoksa bu projelerin ve misyonun başarıya ulaşması mümkün olamaz.
Bu arada görevi devreden sevgili dostumuz Hüseyin Erkan'a da piyasalara katkısı nedeniyle teşekkür borçlu olduğumuzu belirtmemiz gerekir. Kendisine başarılar ve mutluluklar diliyorum.