Advertisement

SPK halka açık şirketler hakkında bir ilke kararı aldı. Halka açık şirketlerde sermaye artırımları da halka arz sayıldığı için sermaye artırımlarında ortakların nakit ödemeleri temel kuraldır. Ancak SPK bugüne kadar alacakların da sermayeye eklenebileceği kolaylığını şirketlere tanıyordu.
Alınan kararla, halka açık şirketten olan alacak, nakit değil de başkaca bir varlık devrinden kaynaklanıyorsa bunun sermayeye eklenemeyeceği kuralı getirilmiş durumda. Bu kararın ilk planda ve özellikle Galatasaray örneğinde isabetli olduğu görülse de, oldukça tartışmalı ve popüler bir karar olmuş gibi görünüyor. Karar 4 şirketin sermaye artırımlarının başvurularının reddine neden olmuş. Ama kararın GS için alındığı belli oluyor. Hatırlanacağı üzere, GS şirketinin ilk sermaye artırımında 1 lira nominal değerli hisselerin rüçhan hakkı bedeli 25 lira olarak kullanıldı. 1 adet hissesi olan yatırımcı yüzde 400 bedelli sermaye artırımı için 100 lira ödemek zorunda kalmıştı.
GS şirketinin en büyük ortağı olan kulüp ise nakit ödeme yapmamış, şirketten olan alacakları sermaye artırımına sayılmıştı. Kulübün şirketten olan alacakları da oldukça tartışmalar yaratan gelecek yıllara ilişkin gelirlerin şirkete devrinden kaynaklanıyordu. Bu sermaye artırımı iyi gelmiş olacak ki GS şirketi yüzde 300 bedelli bir sermaye artırımı daha yapmak için SPK'ya başvurdu. Bu artırımda 1 lira nominal bedelli her bir payın rüçhan hakkı için 10 lira isteniyor ve anlaşılacağı üzere kulüp yine nakit ödeme yapmayacak ve alacağını sermayeye ekletecekti. SPK gelen yoğun şikâyetlerden ve açılan iptal davalarından etkilenmiş olacak ki GS'nin bu girişimine dur demek zorunda kaldı. GS'nin girişimine dur demek doğru olabilir. GS şirketi küçük yatırımcılar hakkında iyi niyetli düşünceler içinde olmayabilir, ama GS'nin sermaye artırımı yüzünden önemli bir ilkeden vazgeçilmesi ilerde sorun yaratabilir.

GS şirketi bu durumda sermaye artırımına devam edebilir ve kulüp rüçhan hakkı bedelini nakit olarak ödeyebilir. Bu formül kulübün nakit bulamayabileceği ihtimali yüzünden zor görünüyor. GS şirketi ilke kararına rağmen kulübün nakit dışı alacağının sermayeye eklenmesi modeline de devam edebilir. Bu modele devam edilirse SPK bu işlemi önemli nitelikte sayacağını açıklamış durumda. Bu durumda yeni kanuna göre yapılacak genel kurul toplantısında bu işlemin "önemli nitelikte işlem" sayılarak oylanması, ilişkili taraf olarak kulübün oylamaya katılmaması, özel nisapla karar alınması ve eğer küçük ortaklar genel kurula katılır ve karara muhalif kalıp da muhalefet şerhlerini tutanağa yazdırırlarsa şirketin bu ortakların hisselerini 30 günlük ortalama fiyattan satın alması gerekmekteydi. Yani kanunun 24'üncü maddesindeki ayrılma hakkı uygulanmalıydı. SPK bu işlemlerde ayrılma hakkının değil zorunlu çağrının uygulanmasına ve zorunlu çağrının da kulüp tarafından yapılmasına karar vermiş.
Yani SPK şirketten para çıkmasını istememiş, sorumluluğu kulübe yıkmak istemiş görünüyor. Tamamen iyi niyetle yapılan ve küçük yatırımcıyı korumaya yönelik bu karar aslında kanunu daha ilk günden farklı yorumlamak anlamına da geliyor. Her ne kadar SPK'nın kanundan kaynaklanan çok geniş yetkisi varsa da çok net olan hükümlerin farklı yorumlanması hukuk güvenliği açısından ilerde sorun yaratabilir izlenimi veriyor.
Küçük yatırımcıyı koruyan bir kararla SPK topu GS'ye atmış oldu. Bakalım GS nasıl oynayacak?