O kadar çok sert tepkiler geldi ki, sonunda SPK, kurumsal yönetim ilkeleri tebliğinde değişiklik yapmak zorunda kaldı. Kurumsal yönetim ilkeleri nasıl olur da bir ay içinde bu kadar radikal değişikliğe uğrar diye düşünebilirsiniz ama burası Türkiye. Hiçbir düzenlemede istikrarımız ne yazık ki yok. Zaten bu yüzden sağlıklı, istikrarlı, gelişmiş bir piyasaya sahip olamıyoruz. Sadece bu özelliğimiz bile finans merkezi haline gelemeyeceğimizin göstergesi. Kurumsal yönetim ilkeleri baştan görüşe açılsa ve ilgili kesimlerin görüşleri alındıktan sonra tebliğ yürürlüğe girseydi, herkesin mutabık kalabileceği bir ilkeler bütünü çıkabilirdi. Ama olmadı. Aynı şeyler vergi düzenlemelerinde de yaşanıyor. Bir türlü kural istikrarını sağlayamıyoruz.
Kurumsal yönetim ilkelerinde yapılan en önemli değişiklik, halka açık şirket yönetim kurulunda en az bir kadın üye bulunur kuralı. Zorunlu değil ama "Uygula, uygulamıyorsan açıkla" prensibi gereğince tavsiye niteliğinde. Kadınlara yönelik bu pozitif ayrımcılık desteklenecek iyi niyetli bir çaba, ama asıl ilginç tarafı kadın üyesi olmayan şirketlerin bunun nedenini nasıl açıklayacakları. Komik açıklamalar göreceğiz herhalde.
Yapılan değişikliklerden ilki halka açıklık oranına bağlı olacak bağımsız üye sayısı üçte birle sınırlı hale getirilmiş. Böylece halka açıklık oranı fazla olan şirketlerin kaygılanmasına gerek kalmayacak. Ayrıca yabancıların bağımsız üye olamayacağı kuralı da değiştirilmiş. Bu kuralla da, yabancı sermayeli şirketlerde yabancıların sorunu da halledilmiş olacak. Yapılan düzenlemelerin belki de en dikkat çekeni, önemli nitelikte işlemlerde bağımsız üyelerin onayı ve genel kurul kararı gerekir kuralının değişmiş olması. Yeni düzenlemeye göre, önemli nitelikte işler yönetim kurulu kararıyla yerine getirilebilecek. Yeter ki bağımsız üyelerin onayı bulunsun. Eğer bağımsız üyelerin onayı olmazsa, önemli nitelikte işler genel kurulda görüşülecek ve bağımsız üyelerin neden karşı çıktıkları kamuoyuna açıklanacak. Sürelere ilişkin yapılan bazı değişiklikler yanında, uygulamada karşılaşılan tereddütleri giderecek bir açıklama da SPK tarafından yapılmış.
Halka açık şirketleri oldukça zorlayacak kurallarda değişiklik yapılması, şirketlere bir rahatlama getirmiş durumda. Ancak ilgili sivil toplum kuruluşlarının kaygılarının tam olarak halledildiğini söylemek mümkün değil. Getirilen rahatlık şirketleri ne kadar tatmin edecek zaman içinde göreceğiz.
Asıl sorun ise olduğu gibi duruyor. En büyük tepkiyi alan ve çok sert eleştiriler yöneltilen bağımsız üyelerin genel kurul tarafından seçilmesinden önce SPK'dan uygunluk onayı alınması kuralı değiştirilmemiş. Kurumsal yönetim ilkelerinin özüne, ruhuna, felsefesine aykırı olan bu veto yetkisi aynen devam edecek. Devletin şirketlerin yönetimlerine müdahalesi, şirketlerin içişlerine karışılması sonucunu yaratabilecek şeklinde iddiaların bulunduğu bu kuralın değiştirilmemesinin ardında 1 veya 2 halka açık şirkette yaşanan sorunlar olabilir. Fakat bu şirketlerde sorun olabilir endişesiyle tüm şirketleri huzursuz edecek bir düzenlemenin sonunda sermaye piyasasını olumsuz etkileyeceği ortada. Ciddi, kurumsal şirketler bu kurallar manzumesi karşısında halka açılmayı ne kadar isteyecekler bunu da zaman içinde göreceğiz.

Advertisement