Advertisement

İMKB'nin genel kurul toplantısının yapılacağı günden bir gün önce "Genel Yönetmelik" olarak adlandırılan yönetmelik, Bakanlar Kurulu'nca kabul edilerek Resmi Gazete'de yayınlandı. Bu yönetmeliğin en önemli maddesi geçen yazımızda belirttiğimiz üzere, Borsaların kendi iç yönetmeliklerinin kabul edilmesi yetkisinin genel kuruldan alınarak yönetim kuruluna devredilmesiydi. Nitekim İMKB'nin kendi iç yönetmeliklerinde yapılacak değişiklikler genel kurul gündeminden geri çekilmişti. İç yönetmeliklerde değişikliği yönetim kurulu kararlaştıracak. Genel kurulda bu yönetmelikler görüşülecek diye gündeme alındığı için, iç yönetmelik değişikliklerin çoğunluğu da yönetim kurulu yetkilerinin başkana devredilmesiyle ilgiliydi. Böylece genel kurulun yetkileri yönetim kuruluna, yönetim kurulu yetkileri de Borsa başkanına devredilmiş oldu.
Borsa genel kurulunun yetkilerini kısıtlayan bir hüküm daha var. Genel Yönetmelik'te yer alan ilginç hükümlerden birisi de, yönetmeliğin 7'nci maddesinin (a) bendinde yer alıyor. Hüküm genel kurulun görevleriyle ilgili ve şöyle:
"91 sayılı KHK uyarınca seçimi genel kurula bırakılmış olan yönetim kurulu üyelerini ve denetçileri seçmek ve bunları ibra etmek, ibra edilmeyen yönetim kurulu üyeleri ile denetçiler hakkında yapılacak işlemleri karara bağlamak, gerektiğinde bunların görevlerine son vermek veya değiştirmek." Hatırlanacağı üzere İMKB'nin başkan haricinde 6 yönetim kurulu üyesi bulunuyor. Bu üyelerden 3'ünü hükümet atıyor, 3'ünü sektör temsilcilerinden genel kurul seçiyor. 7'nci maddeden çıkan anlam şu: Genel kurulun seçtiği 3 yönetim kurulu üyesini genel kurul ibra edecek, ancak genel kurul hükümetin atadığı Başkan ve 3 kişi için herhangi bir ibra söz konusu olmayacak. Bu noktada bir gariplik var. Borsanın bilançosunu, kesin hesap cetvelini, faaliyet raporunu kabul edip onaylayan genel kurul, yönetim kurulunun 4 kişisinin ibrası hakkında karar alamıyor. Bir kurumun yöneticilerinin herhangi bir ibra sistemine tabi olmaması söz konusu olamaz. Hükümet atadığı için hükümet ibra eder diye düşünülebilir ama bu görüş diğer kamu kurumlarındaki yönetim kurulu üyelerinin ibrasını düşününce kabul edilemez. KİT'lerin denetimi Yüksek Denetleme Kurulu'nca ve ibraları da TBMM'de KİT Komisyonu tarafından yapılıyor. "Kıyasen uygulanır ve bu komisyon ibra eder" dense dahi Borsa KİT olmadığı için böyle bir durum da söz konusu olamaz. Neden acaba ibraya ilişkin bir hüküm konulmadı? Unutulmuş olabilir. Ya da şu anda kestiremediğimiz bazı gelişmeler nedeniyle genel kurulun bu tür bilgilere ve yetkilere sahip olması istenmemiş olabilir.
Genel Yönetmelik'in bir başka ilginç hükmü ise SPK denetimiyle ilgili. 30 yıla yaklaşan bir süredir yürürlükte olan eski yönetmeliğe göre, borsaların işlem ve hesapları, KHK ve yönetmelik hükümlerine göre SPK'ca denetlenirdi. Yeni yürürlüğe giren yönetmelikte SPK'nın bu yetkisi kaldırılmış gibi görünüyor. SPK'nın denetim yetkisi 24'üncü maddeyle sınırlandırılmış. Yeni hükümle SPK denetimi sadece mesleki faaliyetlerle sınırlanmış, hesap ve işlem denetimi ise kaldırılmış. SPK'nın bütçe onayı yetkisi de kaldırıldığı için borsanın akçeli işlemlerinden SPK'nın hiçbir şekilde haberi olmayacak. İşlemler genel kurul bilgisi dışında gerçekleşeceği için de yönetim kurulu ve başkanın eli oldukça rahatlamış olacak. Gerek genel kurulun gerekse SPK'nın denetim yetkileri neden kaldırılıyor acaba?