Sermaye Piyasası Kanunu değişikliğinde en dikkat çeken ve tartışmalara yol açan kısımlar tedbirler ve cezalardı. Tedbirler maddelerinde SPK'ya adeta özel yetkili savcıların sahip olduğu yetkiler veren hükümler bulunuyordu. Meclis'e sevk edilen tasarıda bu tür ağır tedbirlerin olmadığı görülüyor. Böylece değişikliklerin en sert tarafı ortadan kaldırılmış ve tasarı normalleşmiş.
Ancak öte yandan, ceza maddeleri iyice gevşetilmiş. Kamuya açıklanan ilk taslakta sermaye piyasası suçları için 3-6 yıl arasında hapis cezası öngörülüyorken, Meclis'e gönderilen tasarıda cezalar düşürülmüş ve mevcut kanundaki 2-5 yıllık seviyeye geri çekilmiş. Cezaların indirilmesi sermaye piyasasının geleceği bakımından iyi olmamış. Piyasanın en büyük eksikliğinin güven unsuru olduğu biliniyor. Mevcut kanundaki cezalarla ne insider trading, ne de manipülasyonlarda caydırıcılık sağlanmış durumda. Bu nedenle, cezaların artırılması gerekir ki, piyasadaki kötü niyetli oyuncu/yatırımcılar üzerinde etkili ve caydırıcı olsun.
İnsider trading suçunda 2-5 yıl hapis veya adli para cezası öngörülmüşken, manipülasyonda 2-5 yıl hapis ve 100 bin lira ile 1 milyon lira arasında adli para cezası uygulanacak. Neden insider trading daha az cezalanacak bilmiyoruz. Öte yandan, manipülasyon şu anda olduğu gibi işlem manipülasyonu ve bilgi manipülasyonu olarak ikiye ayrılıyor. Hapis cezaları aynı olmasına rağmen, işlem manipülasyonunda 500 bin liradan az olmamak üzere kazandığının 2 katını başta ödeyen herhangi bir yargılamaya tabi olmayacak. Hiçbir manipülatörün bu cezaları ödemesi mümkün olmayacaktır, çünkü yargılansa da 2-5 yıllık cezadan bir mahkûmiyet çıkmayacağını düşünecektir. Buna karşın özellikle yazı yazan, yorum yapanlar için tehlikeli olan bilgi manipülasyonunda ön ödemeli sistem bulunmuyor. Doğrudan yargılama ve hapis cezası.
Sermaye piyasasında en çok karşılaşılacak olan örtülü kazanç suçu güveni kötüye kullanma suçunun kapsamına dahil edilmiş ve asgari 3 yıl hapis cezası öngörülmüş. Bu haliyle olumlu. Örtülü kazançta şirketten örtülü olarak kaçırılan tutar şirkete ve 2 katı da Hazine'ye ödenirse yargılama olmuyor ve ceza verilmiyor. Yatırımcı parasının kaçırılmasında ödemenin çoğunun neden Hazine'ye yapıldığı anlaşılmıyor.
Cezalarla ilgili önümüzdeki dönem herkesin sıkıntı yaşayacağı hüküm idari para cezaları olacak. 20 bin-250 bin lira arasında uygulanacak idari para cezası, piyasa bozucu eylemlerde 20 bin-500 bin lira arası olacak. Piyasa bozucu eylem kavramı mevzuata yeni giriyor. Manipülasyon suçunun unsurlarının oluşmadığı işlemlerde uygulanacak ve muhtemelen çok can yakacak.
Kanunun cezalar dışında tedbirler bölümü var. Mevcut kanunda da bulunan tedbirler biraz daha geliştirilmiş ve SPK yetkileri artırılmış. En ilginci 91. madde. Halka açık şirketlerin kanuna, sermaye piyasası mevzuatına ve ana sözleşme ve işletme amaç ve mevzuuna aykırı işlemleriyle, sermayenin veya mal varlığının azalmasına yol açılıyorsa, SPK uyarı yapmaya, iptal davası açmaya ve gerekirse yönetim kurulu üyelerini görevden alıp yeni üyeler atamaya yetkili kılınıyor. Halka açık şirketlerin bu hükümden çok mutlu olmayacakları belli ama küçük yatırımcıların korunması bakımından çok önemli bir kural olacak. Tedbir sayılabilecek bir hüküm de tasarının 28. maddesinde yer alıyor. Üst üste 5 yıl dönem zararı eden halka açık şirketlerde, oy hakkına ve yönetim kuruluna aday göstermeye ilişkin imtiyazlar SPK kararıyla ortadan kaldırılacak. Halka açık şirketler ve temsilcilerinin tepkileri ne olacak bakalım?

Advertisement