Advertisement

Medyaya yansıyan haberlere bakılırsa kıdem tazminatına ilişkin düzenlemeler değişiyor. İşverenin tazminat ödemeyecek olmasından tutun da, 15 yılı doldurmayanlara herhangi bir ödeme yapılmayacak olmasına kadar geniş hükümler içeren yeni düzenlemeye çalışanlardan ve sendikalardan sert tepkiler geliyor. Yeni düzenlemenin bizi ilgilendiren kısımları kıdem tazminatı keseneklerinin nasıl değerlendirileceği bölümü. Kıdem tazminatları şu anda işverende toplanıyor. Kıdem tazminatı olarak şirket bilançosunda pasif değer olarak biriktirilen karşılık hesabı herhangi bir yatırım aracında değerlendirilmiyor. Tazminat ödendiğinde çalışan, aldığı rakam üzerinden herhangi bir vergi ödemiyor.

Yeni düzenlemeyle şirketler kıdem tazminatlarını Emeklilik Gözetim Merkezi’ne aktaracak. Bu merkez de topladığı primleri emeklilik şirketlerine gönderecek. Toplanan paralar Gözetim Merkezi’nde farklı yatırım araçlarında nemalandırılacak. Emeklilik şirketini patron seçecek, yatırım fonunu ise çalışan belirleyecek. Kıdem tazminatı ödenirken gelir vergisi kesintisi yapılacak. Bu kesintinin oranını Bakanlar Kurulu belirleyecek. Şimdilik açıklanan kurallar bunlar. Kıdem tazminatlarının şirket dışında ayrı bir fonda toplanması ve değerlendirilmesi olumlu bir gelişme olacak. Toplanan devasa fonların profesyoneller tarafından çeşitli yatırım araçlarında değerlendirilecek olması hem katılanlara hem piyasalara ciddi pozitif katkılar sağlayacaktır. Medyaya yansıyan haberlere bakılırsa emeklilik şirketini işveren seçerken, yatırım fonuna çalışan karar verecekmiş.

Daha taslağı görmediğimiz için fonu ve emeklilik şirketini değiştirme yetkisinin kime ait olacağını bilmiyoruz. Ama emeklilik şirketinin seçilmesinde çalışanın söz hakkı olmasında fayda bulunuyor. Eğer söylendiği gibi kıdem tazminatları emeklilik şirketleri vasıtasıyla emeklilik fonlarına aktarılacak ise bundan öncelikle çalışanlar yararlanacak. Bugüne kadar herhangi bir getirisi olmayan kıdem tazminatı fonları bundan böyle bir getiriye sahip olacaklar. Ardından bu fonların nerelere yatırım yapacağına da çalışanlar karar verecek. Öte yandan, bu işten yararlanacak olan ikinci kesim, sermaye piyasaları olacaktır. Sermaye piyasalarında yıllardır şikâyet edilen kurumsal yatırımcı eksikliği bu şekilde giderilmiş olacak. Uzun vadeli yatırım yapabilen, uzun vadeli yatırım avantajı ile piyasalarda düzenleyici fonksiyonuna da katkı verebilecek olan bu fonlar sayesinde piyasalar daha sağlıklı ve daha dürüst faaliyet gösterebilecekler.

Düzgün işleyen piyasaya yeni yerli ve yabancı yatırımcı gelmesi çok daha mümkün olabilecek. Yararlanan bir üçüncü kesim de Hazine olacak. Uzun vadeli borçlanması kolaylaşacak olan Hazine, faizleri çok daha rahat bir şekilde yönlendirmeye sahip olacaktır. Tüm bu pozitif katkılar yanında, en büyük sorumluluk emeklilik fonlarının yönetimine düşüyor. Eğer giriş ücretleri ile yönetim ücretleri fahiş olmazsa ve fonların portföy yöneticileri az da olsa başarılı olabilirlerse bu işten herkes kazançlı çıkacaktır.