Advertisement

Sadece 2012 yılının değil, son yılların en önemli ve en büyük halka açılması Halkbank'ın ikinci halka arzı olacak. Talep toplama dönemi bitti. Şimdi taleplere göre oransal bir dağılım yapılacak. Satışa sunulan 299 milyon adet hissenin yüzde 80'i yabancılara ayrılmış. Yüzde 10 kurumsal yerli ve yüzde 10 bireysel yerli yatırımcılara ayrılmış durumda. Her grupta yoğun bir talep olacağı tahmin ediliyor. Borsa başkanının medyaya yansıyan açıklamasına göre 8 kat talep gelmiş. Gelen talebin yoğunluğu, yapılacak satışın tutarı, bu tutarın bütçe açıklarının kapanması bakımından taşıdığı önem, hepsi takdir edilecek hususlar.
Halkbank'ın ikinci halka arzında talep toplama süresinde işlem sırası 10 gün süreyle kapatıldı ve Borsa'nın borsa olma özelliği ortadan kaldırıldı. Borsa dediğin sürekli likidite sağlayan pazar yeridir.

Savaşın en kötü günlerinde dahi borsaların kapatılmadığını kitaplarda okuyoruz. ABD'de son kasırgada sokağa çıkma imkânı olmayan günde bile elektronik ortamda işlemler yapılmaya devam edildi. İMKB'nin yıllarca en çok övündüğü yönü likiditesiydi. Krizin tavana vurduğu günlerde, birçok borsada işlemler yapılamaz hale gelirken, İMKB'de hemen hemen her hissede alıcı bulunabiliyordu. Likiditesi ile övünen, bunun önemini her fırsatta dile getiren İMKB, bizzat kendisi borsanın ilk 10'unda yer alan bir hissenin likiditesini yok etti. Satmak isteyenler satamıyor, kredisini kapatmak isteyenler kapatamıyor, fonlar, kurumlar, şirketler ihtiyaçları olan işlemleri yapamıyorlar. Ya bu 10 günlük süre içinde ülkemizde veya dünyada çok olumsuz bir gelişme olsaydı, işleme kapandığında 72 bin olan endeks 65 bine düşmüş olsaydı, Halkbank hissedarlarının zararını kim karşılayacaktı?

Öte yandan, Türkiye'de tasarrufların teşviki amacıyla hükümet yoğun bir çalışma içine girmişken Halkbank arzı, tasarrufların yatırılacağı ve değerlendirilebileceği bir alan olabilirdi. Sermaye piyasasında yıllardır yatırımcı eksikliğinden şikâyet edilir. Faizler düşüyor, döviz kıpırdamıyor, insanlar borsaya güvensiz diye para yatırmazken kara kara ne yapacaklarını düşünüyorlar. Yatırımcı sermaye piyasasına gelsin diye devlet seferberlik çalışması yapıyor. Bu anlamda Halkbank tasarruf sahiplerine sunulabilecek inanılmaz bir imkândı. Ama yerli yatırımcılara yüzde 10 ayrılarak yeni yatırımcıların sermaye piyasasına gelmesi fırsatı kaçırıldı. Hem de küçük yatırımcılar yoğun olarak gelebilecekken.

Halka arza yoğun talep geleceği anlaşılıyor. Yerli büyük yatırımcıların önemli bir kısmının yurtdışı aracı kurum ve bankalardan talep girdikleri biliniyor. Yurtdışından talep giremeyen yerli büyük yatırımcılar oransal dağılımdan fazla hisse alamayacaklarını hesapladıkları için bankalardan ve aracı kurumlardan fazlasıyla kredi alarak talep miktarlarını artırıyorlar. Kredili talep Halkbank'a gelecek talebi şişirecektir, ama bunun ikinci sonucu küçük yatırımcılara hiç hisse verilemeyecek olmasıdır. Halkbank hissesi çok başarılı bir şekilde satılacak ve devlet ciddi bir kaynak elde edecek ama küçük yatırımcılar bu işten çırak çıkacaklardır. Şimdi yapılması gereken ve Özelleştirme İdaresi'nin yapması gereken, 5 bin veya 10 bin liraya kadar talepte bulunan tüm başvuruları kabul etmek ve üzerindeki talepler için oransal dağılım yapmaktır. Yatırımcı seferberliği yapmaya çalışan, çok sayıda etkinlik düzenleyen SPK'nın da, bugüne kadar yapmış olduğu tüm etkinliklerden bin kat daha etkili olacak bu yöndeki girişimi desteklemesi, hatta zorlaması gerekir.