Advertisement

Son bir haftadır inanılmaz sayıda telefon ve mail geldi, Borsanın devreye soktuğu emir iptali uygulamasının nasıl dejenere edildiği, nasıl kötüye kullanıldığı hakkında. Onlarca şikâyetin tek bir talebi vardı: eski kurala geri dönmek. Muhtemelen bu şikâyetin kaç katı SPK’ya ve İMKB’ye de gitmiştir. Hatırlanacağı üzere, İMKB yönetimi uluslararası standartları yakalamak ve gelişmiş ülke borsası haline gelebilmek için işletim sisteminde bazı önemli değişiklikler yapmıştı. Bu değişikliklerden biri de, hisse işlem sıralarına yazılan emirlerin istendiği anda ve koşulsuz iptal edilebilecek olmasıydı. Eski kurala göre, alış veya satış emri yazıldığında bunun iptali söz konusu olmuyor, ancak daha iyi fiyata iyileştirme yapmak mümkün oluyordu. İyileştirmede alış emirleri daha üst fiyatlara, satış emirleri daha düşük fiyatlara doğru yapılabiliyordu.
Biz de emir iptalini mümkün kılan bu kural değişikliğini desteklemiştik. Piyasada olağandışı bir gelişme olduğunda işlem sırasına yazılan emirleri iptal etmek gerçekten de makul ve mantıklıydı. Örneğin Merkez Bankası’nın faizlerde değişiklik yapan bir kararı açıklandığında borsada fiyatların hızla değişeceği bellidir ve daha düşük fiyatlardan alım yapma imkânı olacağı için üst fiyatlardaki emirlerin iptal edilmesi son derece uygundur. Tüm dünyada da durum böyledir. Emir iptali uygulaması devreye girdiğinden bu yana, bu kuralın bir ihtiyaç olmaktan çıktığı ve bir alım satım tekniği olarak kullanıldığı anlaşılıyor. Muhtemelen yüksek hacimli işlem yapan yatırımcılar, ki iddialara göre yabancı yatırımcılar da dahil, bu kuralı seans içinde onlarca kez kullanmak suretiyle hisse işlemlerini istedikleri gibi yönlendiriyorlar. Büyük oyuncular bu kuralı bir işlem tekniği olarak kullanmaya başlayınca küçük çaplı oyuncular da, küçük hisselerde benzer hareketleri yapıyorlar. Bu kuralın olağanüstü gelişmelerin meydana geldiği anlarda kullanılması gerekirken, hiçbir gelişme veya olağanüstülüğün olmadığı anlarda dahi kullanılması bu kuralın daha başlangıçta dejenere edildiğini gösteriyor. Özellikle işlem hacmi yoğun banka hisselerinde son günlerde artan bir volatilite, dalgalanma görünüyor. Bu kadar yoğun işlem hacmine sahip banka hisselerinde hiçbir gelişme, hiçbir açıklama olmadığı halde % 7-8’lere varan dalgalanmaların sebebi başka nasıl açıklanabilir? Her gün fiyatların bu oranda yükselip, düşmesinin nedeni sadece ‘burası borsa’ mantığı ile cevaplandırılabilir mi? Borsada oluşan fiyatlara müdahale etmemek ana prensip, ama ortada bir yönlendirme varsa kaçınılmaz olmalı.
Yine hatırlanacağı üzere, otomatik seans durdurma sistemi de devreye girmişti. İşlem hacmi yoğun hisselerdeki bu dalgalanmalar herhalde bu sistem tarafından normal kabul ediliyor ki, hiçbir şekilde müdahale olmuyor. SPK ve İMKB gözetim birimleri de, bu gelişmeleri olağan kabul ediyor ki, ne oluyor, kim, neden yapıyor diye sorulmuyor herhalde. Ya da sorulsa da, bir terslik görülmüyor ki, işlemler halen aynı hızıyla devam ediyor. Bu arada, küçük yatırımcılar can çekişiyor kimsenin haberi olmuyor. Emir iptali uygulaması olumlu ve çağdaş bir kuraldı. Bu kural ya düzgün bir şekilde işletilmeli, ya da yarardan çok zarar veriyor diye uygulamadan kaldırılmalıdır.
SPK Başkanı’nın ev kadınlarına yönelik açılımı iyi niyetli ve takdire şayan bir çaba. Ama ev kadınlarını kazanmaya çalışırken elimizdeki mevcut yatırımcılar yok oluyor. Öncelikle bunları korumalıyız ki, sonra diğer yatırımcıları kazanalım. Hem yeni yatırımcılar getireceğiz de ne olacak ki, her halükârda kaybedecekler.