Advertisement

Kısa süre önce İMKB Başkanı, Borsa işlem hacminin neredeyse yarısı kadar bir işlem hacminin ve ödünç işleminin Londra’da yabancı yatırımcılar arasında gerçekleştiğini söylemişti. Demek ki, İstanbul Borsası olarak bu kadar bir işlemden, dolayısıyla likiditeden ve bunun komisyonundan mahrum kalıyoruz. Bunun sebebinin uzun yıllardır istendiği halde bir türlü hayata geçirilemeyen ödünç pazarı olduğunu defalarca yazdık. Takasbank ne yazık ki yıllarca bu pazarı kuramadı. Sonunda piyasadan gelen baskılarla ödünç piyasası açıldı ama Takasbank karşı taraf riski denilen CCP’lik fonksiyonunu üstlenmediği için bu ödünç piyasası bir anlamıyla ölü doğmuş oldu. Karşı taraf riskini üstlenmemenin banka açısından belki haklı nedenleri vardı ama kaybeden piyasalar oldu. Herhalde koşullar değişti ki artık Takasbank CCP’lik görevini üstlenerek ödünç pazarını etkinleştirmeye çalışacak. Ama geç kalınıp kalınmadığını o zaman anlayacağız. Ödünç piyasasının etkin bir şekilde hayata geçirilememesi yüzünden soruna İMKB el atmış görünüyor. İMKB son derece yerinde bir kararla Takasbank’ın yapamadığını gerçekleştirmeye, ödünç işlemlerini canlandırmaya başlıyor. Bunun için hisse reposu denilen bir uygulamayı devreye sokacak. Hisse reposu tahvil ve bono piyasası bünyesinde oluşturulacak bir pazarda yapılacak. Bu pazar sayesinde başta kurumsal yatırımcılar olmak üzere yatırımcılar portföylerinde bulunan hisseleri repo yoluyla satarak (vade sonunda geri almak üzere) fon sağlayabilecekler. Yani yatırımcılar sahip oldukları hisseleri ödünç vermek suretiyle bir gelir elde etmiş olacaklar. Ayrıca, repo işleminin karşı bacağını oluşturan ters repo işleminde açığa satış yapmış yatırımcılar bu hisseleri repo pazarından temin edebilecekler. Böylece hem piyasaların likiditesi artmış olacak hem de yatırımcılar bir gelir elde etmiş olacaklar. Repo işleminde hisse kullanılacağı için bu repo işleminin faiz getirisinin Hazine bonosu ile yapılan repodan daha yüksek olacağı kesin.
 Repo pazarında İMKB-30 endeksine dahil olan hisseler üzerine repo yapılabilecek. Repo işlemlerinde aynı gün valörlü repo dahi yapılabilecek ve repo işleminin vadesinde herhangi bir sınırlama olmayacak, taraflar vadeyi kendi aralarında kararlaştırabilecek. Ayrıca taraflar anlaştıkları takdirde ya da sermaye artırımlarında vade kırmak mümkün olabilecek. Hisse reposunda teminat oranı % 15 olacak. (Tahvil bono piyasasında Hazine bonolarında işlem teminatı % 2.5’dir.)
Ancak bazı sorunların olduğu da muhakkak. Örneğin hisse reposundan ya da ödünç işleminden elde edilen faiz gelirinin nasıl vergileneceği şu an için belirsiz. Bu konu netliğe kavuşmadan piyasanın açılması ölü doğum yaratabilir. Bir diğer sorun, hisse reposunda ki alacak ve borçların borsanın diğer pazarlarındaki alacak ve borçlarla mahsup edilmeyecek olması. Hani borsa tek başına tüm piyasaları bünyesinde toplayarak bir merkez olacaktı? Bu konuda bir kolaylık sağlanmalıdır. Bu arada SPK’nın da, bazı düzenlemeleri yapması gerekecek. Örneğin, hisse reposu yoluyla sağlanan hisseler satılırsa açığa satış mı sayılacak? Satıştan sağlanan nakdin kullanımında sınırlama olacak mı? Açığa satış sayılacaksa ikinci bir teminat istenecek mi? Belge/kayıt düzeninde yeni kurallar gerekecek mi?
İMKB tarafından devreye sokulacak hisse reposu piyasalar için hem yeni bir enstrüman olacak, hem de yıllardır istendiği gibi çalıştırılamayan ödünç mekanizmasını çalıştıracaktır. Hisse reposunun işlerliğe kavuşması ile yurtdışına kaçan işlemlerin dönüşü de imkân dahiline girebilir. Tüm bunların hızlıca halledilmesi ve hisse reposunun gecikmeksizin başlatılması piyasalar için hayırlı olacaktır.