Advertisement

Pazartesi günü İMKB'nin genel kurulu yapıldı. Toplantıda İMKB Başkanı Hüseyin Erkan, 2010 yılı faaliyetlerini değerlendirdi. Başkan 2010 yılını 2001 yılı ile mukayese eden bir çalışma sundu. İşlem gören şirket sayısı 2001 'de 310 iken, 2010 yılı sonunda 338'e yükselmiş, hem de 2010 yılında halka arz patlaması yaşandığı halde.
Demek ki, 10 yılda halka açılan şirket sayısı bakımından bir ilerleme kaydedememişiz. Ancak piyasa değeri 48 milyar dolardan 308 milyar dolara yükselmiş. Bu oldukça önemli bir artış, muhtemelen bu artış da Borsanın neredeyse % 70'ine sahip olan yabancılar sayesinde meydana gelmiştir. Aynı şekilde günlük işlem hacmi 0.3 milyar dolardan 1.7 milyar dolara yükselmiş.
Başkanın açıklamalarında müşteri sayısı mukayesesi yoktu ama bu rakamda da en küçük bir artış olmadığı biliniyor. Bu rakamlara bakıldığında, sermaye piyasasında son 10 yılda bir kazanım sağladığımız herhalde ileri sürülemez.
Yıl içinde ve halen en çok tartışılan konu olan emir iptali, karşı üyenin görünmemesi ve fiyat marjlarının daraltılması uygulamasının sonuçlarını da Sayın Erkan açıkladı. Örneğin, 2010 yılı içinde iptal edilen emirlerin piyasaya iletilen tüm emirler içindeki payının ortalama % 9 olduğunu söyledi. Oysa piyasada söylenenlere bakılınca sanki yazılan emirlerin neredeyse tamamı iptal edilip yeniden yazılıyordu.
Gerçek rakamlar bunun doğru olmadığını göstermiş oldu. İptal edilen emir hacminin toplam işlem hacmine oranı da % 13.8 seviyesinde gerçekleşmiş. Söylenenlerin aksine öyle yüksek rakamlar yok ortada.
Bir başka mukayese de, uygulamanın başladığı 8 Ekim öncesi ve sonrasının karşılaştırılmasıyla yapılmış. Uygulama öncesi ve sonrası dönem arasında işlem hacminin ortalama % 50 arttığı görülüyor. Bu artış şüphesiz sadece emir iptalleri sayesinde olmadı. Fiyat marjlarının daraltılmasının da ciddi katkısı olduğu ortada. Yeni uygulamaların bir amacı da, fiyat oynaklığının azaltılmasını sağlamaktı. Uygulama döneminin geçmişle mukayese edilmesinde fiyat oynaklığının % 14.6 azaldığı görülüyor. Ki, fiyat oynaklığı küçük yatırımcılara en fazla zarar veren hususlardan biridir, bu anlamıyla yararlı olduğu anlaşılıyor.
Bu rakamlar, söz konusu uygulamaların devreye alındığı 8 Ekim'den bu yana geçen 8 aylık verilere göre arzu edilen sonuçlara ulaşıldığını ortaya koyuyor. Ancak daha net yorum yapabilmek için daha uzun zamanların karşılaştırılması gerekiyor. Sürekli olarak bu uygulamanın zararlarını anlatıp farklı yorumlayanların, yatırımcıları yanılttığı da ortaya çıkmış oldu.
Yine yanlış ve yanıltıcı bir diğer bilgi de, son günlerde borsada yaşanan düşüşlerde her hareketin yabancı yatırımcılara bağlanması konusundaydı. İMKB Başkanı'nın açıklamalarına göre, yabancı yatırımcılar 2010 yılında 2.1 milyar dolar net alış gerçekleştirmişler. 2011 yılının ilk 5 aylık sonuçlarına göre ise, 1.6 milyar dolar net satış yapmışlar. Yabancılar paldır küldür satıyorlar ve ülkeden kaçıyorlar iddiasına en güzel yanıt bu rakamlar. Bu konuda yapılan komplo teorilerinin doğru olmadığı ortada.
Yine bir başka şehir efsanesi de, borsada ne işlem olursa olsun hemen bunun yabancılara bağlanmasıydı. Yabancıların günlük işlem hacmindeki payı 2010 yılında % 16 iken, 2011 yılında % 14.3'e gerilemiş. Aksine söylentileri çıkaranlar ve borsada olmayacak komploların bulunduğunu ileri sürenler, kötü niyetli olmasalar bile, yatırımcıları korumak amacıyla iyi niyetle bu yorumları yaparken, aslında tam tersi yatırımcıları yanılttıklarını unutmasınlar.