Advertisement

Halka açık olup da hisseleri Borsada işlem görmeyen şirket sayımız SPK verilerine göre 280. Bu şirketlerden önemli bir çoğunluğunun tabela şirketi olduğu, yani hiçbir varlığı ve hiçbir faaliyeti olmadığını SPK Başkanı birçok demecinde söylemişti. Borsaya girmeyen, giremeyen ve girmek istemeyen bu şirketlerin büyük kısmı zamanında Anadolu'nun çeşitli yörelerinde kurulmuş ve işçi şirketi diye anılan şirketler. Bu şirketler kurulurken yöre halkının ve özellikle yurtdışında çalışan işçilerimizin paraları ile finanse edilmiş. Paraları toplayan kurnazlar bu paraları iç edip, binlerce tasarrufçuyu çok büyük zararlara uğratmışlar.
Halka açık olup da neden borsada olmadıkları her zaman sorgulanan bu şirketler için SPK uzun zamandır çalışma yapıyordu. Geçen hafta sonunda bu şirketlerden 84 tanesinin gerek finansal büyüklükleri gerekse ortaklık yapılarının uygunluğu bakımından İMKB tarafından belirlenecek pazar veya platformda işlem görmesine karar verildiği açıklandı. Böylece borsada işlem gören şirket sayımız aniden 400'ün üzerine çıkmış olacak ve 2023'te 1000 olarak verilen hedefe bir adım daha yaklaşmış olacağız.
Bu şirketlerin borsaya gelmeleri çok önemli. Zamanında bu şirketlere para yatıran vatandaşlarımız ellerinde bulunan hisseleri satmak istedikleri zaman çaresiz kalıyorlar ve yok pahasına hisseleri toplayan birkaç alıcının eline düşüyorlardı ve bu yapı halen devam ediyor. Şirketi ele geçirmek isteyen veya şirket yönetimini elinde bulunduran para sahipleri bu hisseleri sudan ucuz şekilde toplayarak şirketteki güçlerini artırıyorlardı. Bu yatırımcıların aldatılması, korunmaması demekti ve bugüne kadar ne yazık ki bir çıkış bulunamamıştı. Çok sayıda ortağı olan ve SPK düzenlemelerine göre halka açık sayılan bu şirketler kendi istekleri ile bugüne kadar nedense Borsa ya gelmediler, gelmek istemediler. Neden çekindikleri belli değil. Korkuları veya sıkıntıları mı vardı bilmiyoruz ya da borsada olmanın getireceği ek yüklerden çekindiler.
Küçük yatırımcının korunması bakımından SPK son derece isabetli bir adım atmış oldu. Ayrıca SPK kararından anlaşıldığı üzere, hisseler üzerinde tedavülü engelleyecek hükümler varsa ana sözleşmelerini değiştirmeleri için şirketlere süre verilmiş durumda. Aynı şekilde şirketler hisselerinin kaydileştirilmesi için MKK'ya da başvurmak zorundalar. SPK bu şirketler için bir avantaj da sağlamış durumda. Bu şirketler borsada işlem görecek olmalarına rağmen, nedense sermaye piyasası mevzuatı bakımından payları İMKB'de işlem görmeyen halka açık şirketlerin uyması gereken yükümlülüklere tabi olmaya devam edecekler. Şimdi sıra, bu şirketlerin hisselerinin işlem görme esaslarını belirleyecek olan İMKB yönetiminde. Yetkililerin yaptıkları açıklamalardan anlaşıldığı üzere, Şirket yönetimlerinin başvurusu olmadığı ve kotasyon şartları yerine gelmeyeceği için bu şirketler normal borsa pazarlarına değil, adı ilk defa duyulan işlem platformunda işlem göreceklermiş. Bu platformda sürekli müzayede olmayacak, her gün serbest fiyatla açılış olacak, iki kere işlem gerçekleşecekmiş. Eğer bu yapıyla işlemler başlatılırsa sistemin ölü doğma ihtimali var. Alım satımın olmayacağı, likiditenin hemen hemen bulunmayacağı bir hisseyi kimse almak istemez. Borsa yatırımcıları ilgi göstermez ve bu hisselere talep yaratmazlarsa gerçek fiyat oluşumu meydana gelmeyecek demektir. Şu anda satıcılar nasıl belli alıcılara mahkûm kalıyorlarsa bu sistemde de aynı yapı devam edebilir. Bu nedenle sistemin ölü doğmaması amacıyla bu yeni şirketler için likiditenin olabileceği uygun bir işlem modeli yaratılmalıdır.