Turkven, Türkiye'de üç sektöre ilgi duyuyor
Turkven Yönetim Kurulu Başkanı Neil Harper, önümüzdeki birkaç yıl içinde Türkiye'ye daha fazla uluslararası yatırımcı ilgisi görmeyi beklediklerini kaydederek sektörel açıdan üç alana ilgi duyduklarını söyledi. Harper, teknoloji şirketleri, ihracatçı sanayi şirketleri ve tüketim sektörlerine ilgi duyduklarını belirtti.
CEREN DİLEKÇİ KÖSEOĞLU/LONDRA
Türkiye'nin en büyük özel sermaye fonu Turkven'in Yönetim Kurulu Başkanı Neil Harper, Bloomberg HT'nin sorularını yanıtladı.
Londra'da düzenlenen Invest in Turkiye forumuna katılan Harper, önümüzdeki birkaç yıl içinde Türkiye'ye daha fazla uluslararası yatırımcı ilgisi görmeyi beklediklerini kaydederek sektörel açıdan üç alana ilgi duyduklarını söyledi.
Sermaye arz-talep perspektifinden bakıldığında Türkiye'nin çok cazip olduğunu kaydeden Harper, uluslararası yatırımcı perspektifinden bakıldığında ise makroekonomik dalgalanmaların etkisinde olduğunu dile getirdi.
Turkven Yönetim Kurulu Başkanı Harper, sözlerini şöyle sürdürdü: İlgi duyduğumuz alanlardan birincisi teknoloji şirketleri, özellikle de küresel pazarları hedefleyenler. Türkiye yüksek kaliteli, iyi eğitimli teknolojik yeteneklerden oluşan iyi bir tabana sahip.
İkincisi ve özellikle uluslararası yatırımcılarımızın ilgisini çeken, Türk endüstri mühendisliği uzmanlığından yararlanabileceğiniz, çok sayıda yüksek kaliteli üretim tesisi, yüksek kaliteli ürün takımları olan, ancak tamamen veya kısmen yerli lira maliyet yapılarına sahip endüstriyel, orta derecede teknolojik endüstriyel, ihracat odaklı işletmeler. Bu işletmeler, çoğu durumda, büyük ölçüde dolar veya euro üzerinden satış yapıyor ve açıkçası, yurt içi bazlı maliyet yapılarından yararlanabiliyoruz. Uzun yıllardır Türk özel sermayesinde önemli bir tema olan ve önümüzdeki birkaç yıl içinde yeniden önemli bir tema haline geleceğini düşündüğüm üçüncü alan ise gelişmekte olan tüketici ve değişen tüketim kalıpları. Dolayısıyla, Türkiye pazarının segmentlerini hedefleyen yüksek kaliteli ürünlere sahip, yüksek büyümeli, ultra yüksek büyümeli niş, bazı durumlarda tüketici ve perakende odaklı işletmelerle ilgilenmeye devam ediyoruz.
"Son 12-18 aylık dönemde pek çok kişi Türkiye'ye bakmaya başladı"
Türkiye'de yüksek enflasyon ortamının şirket değerlemelerine etkisi konusunda ise Harper, değerlemeler konusunda kamu-özel ayrımının yapılması gerektiğini belirtti.
Harper, kamu alanında son 12-18 aylık dönemde birçok kişinin Türkiye'ye bakmaya başladığını ve diğer büyük gelişmekte olan piyasalara kıyasla göreceli değerleme seviyelerine bakıldığında Türkiye'de fırsatlar olabileceği sonucuna vardıklarını söyledi.
Turkven Yönetim Kurulu Başkanı Harper konuya ilişkin şunları söyledi: Özel piyasa değerlemelerine geçecek olursam, bence genel olarak sermaye arz-talep dengesi, özel piyasalarda makul derecede cazip değerlemeler bulabileceğinizi gösteriyor. Genel olarak pazarlık peşinde değiliz. Değerlemelerin çok çok düşük olabileceği zor geri dönüş durumları aramıyoruz. Ancak makul değerlerle satın alabileceğimiz, iyi yönetilen, yüksek büyüme potansiyeline sahip, iyi, yüksek kaliteli işletmeler arıyoruz. Portföyümüzdeki giriş değerlemelerini diğer yüksek büyüme potansiyeline sahip gelişmekte olan piyasalarla ve özellikle de gelişmiş piyasalarla kıyasladığınızda, değerlemelerin oldukça cazip olduğu sonucuna varacağınızı düşünüyorum.
Turkven'in çıkış stratejisi
Turkven'in çıkış stratejisi konusunda da soruları yanıtlayan Harper bu yılın başlarında yatırım yaptıkları şirketlerden birini Türkiye borsasında halka arz ettiklerini hatırlatarak son birkaç yıldır da birkaç şirketi yabancı stratejik şirketlere sattıklarını dile getirdi.
"Zaman zaman belirli dinamiklere sahip ve belirli büyüklükteki işletmeleri halka arz etme fırsatları görsek de, yabancı stratejik satın almayı birincil çıkış olarak görmeye devam ediyoruz" diyen Harper, Türkiye'de son birkaç yıldır yaşanan makroekonomik dalgalanmalara rağmen, yüksek kaliteli işletmelere yönelik yabancı stratejik ilginin devam ettiğini ifade etti.
Turkven Yönetim Kurulu Başkanı Harper, "Bence temelde bizim görüşümüz, pazar lideri olan ya da en azından pazarlarında gerçekten cazip işletmeler kurarsanız ve bu işletmeleri profesyonelleştirir, performanslarını iyileştirir ve büyüme yörüngesine oturtursanız, yabancı stratejistler için olmazsa olmaz varlıklar haline gelirler. Bence bu, belirli varlıklar için halka arz ile birlikte birincil çıkış yolu olmaya devam edecek" diye konuştu.