BNPL: ABD finans sisteminin yeni riski
Teknoloji destekli anlık kredi değerlendirmesi, dijital ödeme akışlarına entegrasyon ve faize dayanmayan gelir modeli, BNPL'i klasik tüketici kredilerinden ayrıştırarak küresel ölçekte hızla yaygınlaştırdı.
Buy Now Pay Later (BNPL), Türkçe adıyla Şimdi Al Sonra Öde (ŞASÖ) iş modelinin modern anlamdaki doğuşu 2010’lu yılların başında Avustralya’da Afterpay ve İsveç’te Klarna gibi fintech şirketlerinin yükselişiyle gerçekleşti. Bu dönemde teknoloji destekli anlık kredi değerlendirmesi, dijital ödeme akışlarına entegrasyon ve faize dayanmayan gelir modeli, BNPL’i klasik tüketici kredilerinden ayrıştırarak küresel ölçekte hızla yaygınlaştırdı. ABD’de BNPL’in ilk güçlü örnekleri 2015 sonrasında görülmeye başladı; özellikle Afterpay’in ABD pazarına girişi (2018) ve Affirm’in Shopify iş birliği, modelin ana akım ödeme davranışına dönüşmesinde kritik rol oynadı. BNPL, son on yılda ABD’de milyonlarca kullanıcıya ulaşarak tüketici finansmanı içindeki en hızlı büyüyen segmentlerden biri hâline geldi.
Aşağıdaki tablo, 2017–2025 arasında ABD BNPL kullanıcılarının büyüme hızını özetlemektedir (veri seti çeşitli pazar araştırmalarının ortalaması alınarak hazırlanmıştır):
Yıl ABD BNPL Kullanıcı Sayısı (Milyon)
2017 6
2019 12
2020 20
2021 45
2022 60
2023 74
2024 85
2025 91.5
ABD finans sektörü açısından temel endişeler
BNPL’in ABD’de bu kadar hızlı büyümesi, büyük bölümde ekonomik sıkışmanın ve tüketici tarafında artan borçlanma ihtiyacının bir yansımasıdır. Kredi kartı faizlerinin tarihsel olarak yüksek seviyelerde seyretmesi, özellikle genç tüketicilerin faizsiz ödeme alternatiflerine yönelmesine neden oldu. Ancak bu hızlı yaygınlaşma, finansal istikrar açısından giderek artan yapısal riskler yaratmaktadır. BNPL kullanıcılarının önemli bir bölümü düşük kredi puanına sahip olduğundan, model finansal kırılganlık yaşayan tüketiciler için bir ‘son ödeme alanı’ hâlini almaya başlamıştır. Bunun yanı sıra BNPL borçlarının büyük kısmının kredi bürolarında görünmemesi, finansal sistemde toplam borcun gerçek seviyesinin ölçülememesine neden olmaktadır.
Öne çıkan riskler
Kullanıcı profilinin zayıflaması BNPL sağlayıcıları açısından gelir modeli baskısı yaratırken, aynı zamanda finansal sistem açısından da önemli bir risk doğurmaktadır. Düşük kredi notuna sahip kullanıcıların ağırlığı, gecikme oranlarının doğal olarak hızla yükselmesine yol açmaktadır. Nitekim ABD'de BNPL gecikme oranlarının 2023’te yüzde 34’ten 2025’te yüzde 42’ye çıkması, modelin sürdürülebilirliği konusunda açık bir uyarı niteliğindedir.
Bir diğer kritik unsur, görünmez borç stokudur. BNPL sağlayıcılarının önemli bir bölümü borç verilerini kredi bürolarına raporlamadığından, tüketicilerin BNPL üzerinden sahip olduğu borç toplamı finansal ekosistemde görünmez kalmaktadır. Bu durum, özellikle bankalar için kredi tahsisi aşamasında ciddi bir bilgi asimetrisi oluşturarak sistemik riskleri artırmaktadır.
Son olarak BNPL alacaklarının menkul kıymetleştirilmesi, riskin sadece ödeme hizmeti sağlayıcılarında değil, daha geniş finansal varlık piyasalarında da yayılmasına neden olabilmektedir. Bu mekanizma, 2008 öncesi mortgage piyasasında görülen türev ürün risklerinin küçük ölçekli bir yansıması olarak değerlendirilebilir.
Avrupa ile KıyaslamaAvrupa’da BNPL modeli daha kontrollü ve gözetim altında büyümüştür. Bunun en temel nedeni, AB regülasyonlarının kredi niteliği taşıyan tüm ürünleri erken aşamada denetim altına almasıdır. Avrupa’da konuya yönelik sıkı tüketici koruma kuralları, kredi bürolarına düzenli raporlama ve gelir-doğrulama mekanizmaları, BNPL’in risk profilini ABD’ye göre daha düşük seviyede tutmuştur. Dolayısıyla Avrupa BNPL pazarı daha istikrarlı bir büyüme eğrisi gösterirken, ABD’deki hızlı ve agresif büyüme önemli kırılganlıklar üretmiştir.
Alınması gereken önlemler
ABD’de BNPL modelinin risk üretmeyen, sürdürülebilir bir finansal hizmet hâline gelebilmesi için üç temel adım kritik görünmektedir. İlk olarak BNPL’in kredi ürünü olarak sınıflandırılması ve kredi kartlarında uygulanan denetim süreçlerine tabi tutulması gerekmektedir. Bu, kredi uygunluğu ve gelir değerlendirmesi gibi temel kontrollerin yapılmasını sağlayacaktır.
İkinci olarak BNPL borçlarının kredi bürolarına zorunlu raporlanması; görünmez borç stokunun ortadan kalkmasını ve finansal sistemde daha sağlıklı bir borç görünürlüğü oluşmasını sağlayacaktır.
Üçüncü olarak menkul kıymetleştirmenin sınırlandırılması, riskin kontrolsüz şekilde finansal piyasalara yayılmasını engelleyecek ve Avrupa’daki örneklere benzer bir disiplin yaratacaktır.
Sonuç
BNPL modern tüketici finansmanının en yenilikçi modellerinden biri olmakla birlikte ABD özelinde hızlı büyümesi önemli finansal kırılganlıklar yaratmaktadır. Özellikle görünmeyen borç yapısı, artan gecikmeler ve gevşek regulasyon ortamı birleştiğinde BNPL’in gelecekte finansal istikrar açısından daha ciddi tartışmaların odağına yerleşmesi kaçınılmaz görünmektedir. Avrupa'nın daha sıkı ve şeffaf yaklaşımı ABD pazarı için güçlü bir referans niteliğindedir.