Küresel finans sistemi yeni teknoloji risklerinin gölgesinde
Bulut hizmetlerindeki aksaklıklar, DNS hataları, kimlik doğrulama servislerinin çökmesi gibi çoğumuz için çok teknik ve karmaşık teknolojik kesintiler şirketleri ve milyarlarca insanı etkiledi
2025 yılında yaşanan küresel teknoloji kesintileri, dijitalleşen modern dünyanın ne kadar kırılgan hale geldiğini gösterdi. Bulut hizmetlerindeki aksaklıklar, DNS hataları, kimlik doğrulama servislerinin çökmesi gibi çoğumuz için çok teknik ve karmaşık teknolojik kesintiler şirketleri ve milyarlarca insanı etkiledi. Bu olaylar sadece birer teknoloji sorunu değil; gelecekte küresel finans sistemini sarsabilecek daha büyük kırılganlıkların habercisi.
Öyleyse teknoloji kaynaklı büyük bir kesinti ya da hata, küresel ölçekte bir finansal krizi tetikleyebilir ve bu durum bir domino etkisi yaratabilir diyebiliriz. Üstelik bu risk tahmin edilenden çok daha yakın zamanda olabilir.
Finans sektörü artık bir bankacılık ağı değil, uçtan uca dijital bir ekosistemdir. Ödeme sistemlerinden hisse senedi işlemlerine, kripto varlıklardan risk modellerine kadar tüm süreçler teknoloji üzerinde çalışıyor. Bu durum, tek bir küresel teknoloji servis sağlayıcısında yaşanacak bir kesintiyi bir finansal şoka dönüştürebilir.
Bugün dünya genelinde finans sektörünün büyük bölümü bigtech adı verilen dev teknoloji şirketlerinin “tek nokta” altyapısına bağımlı. Bu durum risk olmadıkça fark edilmeyen ama kritik bir sistemik risk noktasıdır.
Yapay zekâ hataları zincirleme finansal yanılsamalar üretebilir
Finans sektörünün kredi, fiyatlama, dolandırıcılık ve risk yönetimi modelleri giderek daha fazla yapay zekâ teknolojilerine dayanıyor. Bugün yüzlerce finans kuruluşu aynı tip modelleri aynı teknoloji sağlayıcılardan tedarik ediyor.
Bu durum yeni ve eşsiz bir risk yaratıyor: Eğer ortak kullanılan bir modelde hata oluşursa, hatalı kararlar tüm dünyaya aynı anda zincirleme olarak yayılabilir.
Siber güvenlik finansal istikrar sorunudur
Siber saldırılar yalnızca veri ihlali değil, finansal istikrar riski haline geldi.
Finansal sistemin herhangi bir koluna yönelik saldırılar, piyasalarda likidite sorunlarına yol açabilir. Yeni bir güven krizi başlatarak öngörülemeyecek zararlar yaratabilir. Siber saldırı artık bir “teknoloji sorunu” değil, doğrudan bir “finansal istikrar sorunu” dur.
Teknoloji tabanlı sistemik risk çağında yaşıyoruz
Gelecekte yaşanacak finansal krizler muhtemelen bir ülkede ya da dev bir bankada değil; bir teknoloji katmanında başlayacak.
Bir bulut sağlayıcısındaki kesinti, yaygın bir servis sağlayıcının çökmesi, yapay zekâ modellerinin yanlış fiyatlaması veya küresel çaplı bir siber saldırı finans sisteminin tamamında zincirleme etkiler yaratabilir.
Finansal sistem geçmişe göre çok daha büyük ama aynı zamanda daha kırılgan. Bu kırılganlık, bilanço değil teknoloji kaynaklıdır. Yeni dönemin en kritik sorumluluğu, finans ile teknolojinin kesişim noktasında biriken, bugüne kadar yaşanmamış ama yaşanırsa büyük panik ve kayıplar yaratabilecek riskleri yönetebilmektir.