AB'nin dijital finans kalkanı
AB'nin Amazon, Apple, Google, Meta gibi ABD merkezli teknoloji devlerini finansal veri paylaşım sisteminin dışında bırakmaya hazırlanması, Avrupa'daki bankalar, fintek girişimleri ve ödeme kuruluşları için ciddi bir rekabet baskısı yaratıyor.
Big tech’lere karşı koruma
Avrupa Birliği (AB), dijital ekonominin geleceğini şekillendirecek kritik bir kararın eşiğinde. Gelen açıklama ve haberlere göre, AB, “Financial Data Access (FiDA)” düzenlemesi kapsamında Amazon, Apple, Google, Meta gibi ABD merkezli teknoloji devlerini finansal veri paylaşım sisteminin dışında bırakmaya hazırlanıyor.
Bu adım, yalnızca teknik bir regülasyon kararı değil; aynı zamanda AB’nin dijital egemenlik stratejisinin en somut yansımalarından biri olarak görülüyor.
Big tech şirketleri dışlanıyor
ABD merkezli Teknoloji devleri, sahip oldukları devasa kullanıcı tabanları, güçlü altyapıları ve platform üstünlükleri sayesinde finansal hizmetlerde hızlıca hakimiyet kurma potansiyeline sahip. Bu durum, Avrupa’daki bankalar, fintek girişimleri ve ödeme kuruluşları için ciddi bir rekabet baskısı yaratıyor.
AB düzenleyicileri, Big Tech’lerin finansal verilere erişimini sınırlayarak:
- Yerel finansal oyunculara daha adil bir rekabet alanı açmayı,
- Kullanıcı verilerinin AB merkezli olmayan şirketlerin elinde yoğunlaşmasını engellemeyi,
- Dijital egemenlik kavramını güçlendirmeyi amaçlıyor.
Dijital egemenlik stratejisi
AB uzun süredir “dijital egemenlik” kavramını politikalarının merkezine koymuş durumda. Bu yaklaşım, yalnızca teknoloji geliştirme değil; aynı zamanda veri sahipliği, güvenlik ve mahremiyet alanlarında da bağımsız hareket edebilme hedefini içeriyor.
GDPR ile kişisel verilerin korunmasında küresel standart koyan, PSD2 ile açık bankacılık devrimini başlatan AB, şimdi de FiDA ile açık finans dönemini şekillendiriyor.
Big Tech’lerin dışlanması, bu planlı korumacı yaklaşımın yeni bir parçası olarak okunabilir.
Küresel düzeyde etkiler
Bu karar, transatlantik ilişkilerde de tartışma yaratabilir. ABD, teknoloji devlerinin dışlanmasını “korumacı” bir tutum olarak değerlendirebilir. Bunun sonucunda, dijital finans alanında AB ile ABD arasında yeni bir “düzenleyici rekabet” dönemi başlayabilir.
Öte yandan bu gelişme, AB’yi küresel ölçekte dijital finans regülasyonlarının öncüsü konumuna da taşıyor. Açık finans, veri sahipliği ve dijital kimlik konularında AB’nin attığı adımlar, diğer bölgelere model olabilir.
AB kalkanı güçleniyor
Avrupa Birliği, Big Tech’leri finansal veri paylaşımından dışlayarak yalnızca yerel finans ekosistemini korumuyor; aynı zamanda dijital ekonomideki geleceğini de garanti altına almaya çalışıyor.
Bu karar, bir yönüyle finansal rekabetin kurallarını yeniden yazarken, diğer yönüyle AB’nin “dijital kalkanını” daha da güçlendiriyor. Önümüzdeki dönemde asıl soru şu olacak: Bu kalkan, Avrupa’yı daha güçlü kılmak için yeterli olacak mı?