Advertisement

Google’a girip geçen yılın mart ayındaki patates haberlerini okursanız aşağıda sıraladığımız başlıkları ya da farklı versiyonlarını göreceksiniz.

 “Tonlarca patates depoda alıcı bekliyor

“Patatesler depolarda kaldı, üretici umutsuz”

Çiftçinin patatesi depoda çürüyor

“400 bin ton patatesin 15 gün ömrü kaldı”

Ağırlıklı olarak Niğde ve Nevşehir taraflarında geçen yıl o patatesler ton başına kamyon üstü fiyatı olarak 200 TL’den alıcı bulamıyordu.

Yani kilogramı 20 kuruşa kadar düşen patatesin kimse yüzüne bakmıyordu.

İşte o patatesleri bugün sıfır gümrükle ithal etmeye hazırlanıyoruz.

Nereden?

İran ve Kazakistan ilk aklan gelen ülkeler.

Peki bu ülkelerden patateslerin tonunu ortalama kaç liradan ithal edeceğiz?

Hesaplamalara göre üretici fiyatı, tasnifi, nakliyesi, fire kaybı ve ithalatçı kârını üstü üste koyunca en iyi ihtimalle ton başına 2 bin 500 ila 3 bin TL arasında olacak.

Bir başka deyişle kilogramı 2,5 TL ila 3 TL arasından ithal edeceğiz.

Geçen yıl depolarda çürümeye yüz tutan 400-500 bin ton patates 20 kuruşa alıcı bulamazken, bugün en az 12 kat farkla patates ithalatı gündemde.

Bugün dekar başına maliyetin 4 bin TL’yi bulduğu bir ortamda 20-30 kuruş da patates için normal bir fiyat değil.

Halbuki geçen yıl üretici sübvanse edilse ve kilogramı 80 kuruş ile 1 TL arasından alım yapılsa belki bugün bu tür tablolar karşımızda olmayabilirdi.

Düne kadar üreticilerin haykırışını görmezden geldik, zarar ettiği için üretimden kopuşuna göz göre göre göz yumduk.

Mesele üreticiye sahip çıkıp çıkmamaktır.

Tüketiciyi korumanın yolunun üreticiyi korumaktan geçtiğini hâlâ idrak edemedik.

SEKTÖR TEMSİLCİLERİ NE DİYOR?

Patates üreten ve depolayıp satan sektör temsilcileriyle konuştuğumuzda şu an depolarda ürün sıkıntısı olmadığını dile getiriyorlar.

Hem Niğde hem de Nevşehir’deki depolarda tıpkı ithalat maliyetine denk gelen fiyatlarda ürünler olduğunu söylüyorlar.

Bu yılki yoğun yağışlar nedeniyle patates hasadının 10-15 gün geç olabileceği dile getiriliyor.

Sektörde, bu kısa süreli olası ihtiyaç için alınan ithalat kararının üretimi orta ve uzun vadede daha fazla olumsuz etkileyeceği görüşü hakim.

Zira üreticiler önümüzdeki dönemdeki patates ekim kararını alırken artık arz-talep dengesi, ürün fiyatı kadar ithalat kararlarını da göz önüne alarak veriyor.

İRAN GÖNÜLSÜZ…

Bir diğer nokta da İran ve Kazakistan’daki patates üretim-tüketim-ihracat dengesi.

Hatırlarsanız kuru soğanı da İran’dan ithal etmiştik.

Bu da haliyle İran’da kuru soğan fiyatlarını yukarı çekmiş.

Şimdi aynı senaryonun patateste yaşanma ihtimali İranlı tüketicilerin tepkisine yol açarken, İran yönetimini de düşündürmeye başlamış.

Kazakistan’da ise tablo farklı değil.

O yüzden paramız olmasına rağmen ithalat bile zaman zaman sorunlu hale gelebiliyor.

PATATES TOHUMUNDA İTHALATA BAĞIMLIYIZ

Peki çare ne?

Çare, başkasının ürünlerinden medet ummak yerine yerli üretimi desteklemek ve artırmaktan geçiyor.

Onun başında da kendi tohumlarına sahip olmak geliyor.

Ama patates tarafında maalesef tohumların yüzde 100’üne yakını ithal.

Türkiye’nin patates tohumu ithalatında pazarın yarıdan fazlası Hollanda’nın elinde.

Yaklaşık yüzde 70’e yakın…

Sonra Fransa, Almanya, İngiltere gibi ülkeler geliyor.

Yani 'yerli ve milli üretim' söyleminin altını tohumdan başlayarak acilen doldurmamız lazım.

Bu arada tohumculuk sektörü de patates tohumu satışlarında yüzde 10-15’lik bir düşüş olduğuna dikkat çekiyor.

Bu da önümüzdeki dönemin rekolte tahminleri açısından önemli bir veri.

Sonuç…

Geçen yılın mart ayından verdiğimiz haber örneklerinin farklı versiyonlarını internette 2016’nın şubat-mart-nisan ayındaki haberlerine baktığınızda da görebilirseniz.

Daha önceki yıllarda da benzer haberler var.

Demek istediğimiz şu…

Tarım ürünlerinde çiftçilerin mağduriyeti sadece bir yıla özgü değil.

Dönemsel bir hal almış durumda.

Bu ürün bazen kuru soğan, bazen domates bazen de patates oluyor.

Yani…

Üreticinin elindeki patates fiyatının 20 kuruşa kadar gerilemesine göz yumulduğu zaman, tüketicinin aynı ürünü bir süre sonra 5-6 liraya tüketmesinin de yolu açılmış oluyor.

En azından yıllar içerisinde deneyimlediğimiz ve gözlemlediğimiz durum bu.

İrfan Donat

Bloomberg HT Tarım Editörü

idonat@bloomberght.com