Advertisement

Türkiye finans dünyasının beklediği haber kısa bir süre önce Merkez Bankası’ndan geldi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), bir süredir çalışmaları devam eden Dijital Türk lirası ile ilk ödemenin yapıldığını açıkladı. Bu çok önemli ilk adımı, yepyeni gelişmeler izleyecek. Zira TCMB, Dijital Türk Lirası İş Birliği Platformu’nun, 2023 yılında seçili bankalar ve finansal teknoloji firmalarının katılımlarıyla genişletileceğini, geniş katılımlı pilot testlerle ileri fazlara geçileceğini de açıkladı. TCMB’nin yayımladığı “2023 Yılı Para Politikası ve Liralaşma Stratejisi”ne göre, ödeme ve elektronik para kuruluşlarının dijital ekonomi yol haritasının önemli bir unsuru olan FAST sistemine doğrudan katılımı sağlanacak. TR Karekod kullanımı ile FAST işyeri ve kişiden kişiye ödemeleri destekleyen yenilikçi uygulamalar 2023 yılında kullanılmaya başlanacak.

FAST Güvenlik Katman Servisi (SİPER) platformunun ikinci fazında, merkezi yapıda toplanan veriler üzerinde makine öğrenme ve yapay zekâ algoritmalarıyla akıllı katmanlı stratejik ürünler geliştirilecek. Yasadışı kullanımların da tespit edilebileceği bu sistem, 2023 yılının ikinci yarısında ödemeler ekosistemindeki tüm paydaşların hizmetine sunulacak.

Bu adımlar hem bankalar hem de FinTek dünyası için çok büyük önem taşıyor. Merkez Bankası’nın iş birliğine açık tavrı yeni yatırımlar, yeni çözümler ve hizmetler anlamına geliyor.

Dijital tüketici, dijital devlet yaratıyor

Türkiye gibi finans sektöründeki dijitalleşmenin çok güçlü olduğu bir ülkede Dijital TL’nin hızla benimseneceğini söyleyebiliriz. BKM raporlarına göre, internetten yapılan kartlı ödeme işlemi sayısı 2015 yılında 324 milyon 392 bin TL iken 2022 yılı sonunda 1 trilyon 28 milyar TL’ye yükselmiş. Bu rakam şu açıdan önemli: Tüketiciler ne kadar dijitalleşiyorsa devletler de o kadar hızlı adım atıyor.

Bu adımlar da tüketicilerin güvenini artırarak yükseliş trendini destekliyor.

İsterseniz çok kısaca dijital paranın ülkemize getireceği faydalara değinelim. Öncelikle parasal işlemlerde zaman ve mekân ortadan kalktığı için tüm işlemler 7/24 dijital ortamda gerçekleştirilecek. Finansal hareketler, düzenleyici ve denetleyici kurumların gözetiminde olduğu için tüketicilerin güven sorunu ortadan kalkacak. Paranın üretim maliyeti sıfır olacak ve devletin para basma maliyeti ortadan kalkacak. Parayı fiziki ortamda depolama, transfer etme, korumaya dönük masraflara gerek kalmayacak. Ve en önemli konulardan biri de tüm kurumların finansal işlemleri çok daha şeffaf bir hale gelmiş olacak. Öte yandan e-devlet hesabıyla banka hesaplarının birleştirilerek tek bir yerden yönetilmesi de hız ve güveni sağlayacak.

FinTek ve bankaların gücü aynı potada buluşacak

Dijital Türk Lirası’nın başta FinTek’ler olmak üzere birçok sektöre de pozitif bir etkisi olacak. Aslında Merkez Bankası Dijital TL’yi hayata geçirerek bu alandaki hukuki çerçeveyi belirlemiş oluyor. Özellikle Türkiye gibi kripto varlık sahipliğinde dünya beşincisi olan bir ülke açısından bu geleceğe dönük olumlu bir adım. Çünkü bu alanda ciddi bir birikime sahip olan FinTek’ler bulunuyor.
Öte yandan ülkemizdeki FinTek’ler özellikle elektronik para tarafında oldukça güçlü ve geniş bir ürün portföyü var. Elektronik cüzdan, sanal POS gibi alanlarda ciddi bir birikim söz konusu. Bankalarımız ise kredi, mevduat gibi alanlarda güçlü; bu iki gücün yaratacağı sinerji hem finans dünyamız hem de tüketiciler açısından fırsatlar barındırıyor. En başta finansal kapsayıcılığı hızlandıracağını söyleyebiliriz.

Aslında çok önemli bir etki de FinTek’lerin globalleşmesi noktasında yaşanacak. Çünkü hukuki altyapının belirlenmesiyle birlikte bu alanda çalışan yerli FinTek’ler hızla yurt dışına çıkabilecek, farklı pazarlara dönük çalışmalar yaparak küresel bir niteliğe kavuşabilecek.