Fintek yatırımcısının erken aşama girişimlere güveni artıyor

Yılın ilk çeyreği, Türkiye’nin girişimcilik ekosistemi adına dikkatle okunması gereken bir dönemi temsil ediyor. KPMG Türkiye ve 212’nin hazırladığı “Startup Yatırımları” raporunun da gösterdiği gibi, sadece rakamlar değil, bu rakamların ardındaki eğilimler de önemli ipuçlarını barındırıyor ki bu beklediğimiz hatta daha önce de vurguladığımız bir durum… Özellikle tohum aşamasındaki yatırımlara gösterilen ilgi, girişimcilerin geleceğe umutla baktıklarını gösteriyor.

Yılın ilk çeyreğinde toplam yatırım hacmi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 63 artarak 70,2 milyon dolara ulaştı. İşlem sayısı sınırlı kalsa da yatırımcıların daha seçici ve stratejik davranmaya başladığını söylemek mümkün. Bu da aslında Türkiye startup ekosisteminin büyümekten olgunlaşmaya doğru evrildiğinin bir göstergesi. Her fırsata değil, potansiyeli yüksek olan fikirlere, sürdürülebilir modellerle ilerleyen ekip ve çözümlere yönelen bir yatırımcı kitlesi oluştuğunu gözlemliyoruz.

Girişimcilik ekosisteminin nabzı tohumda atıyor

Burada özellikle dikkat çekmek istediğim nokta: tohum aşamasındaki yatırım oranı. 2025’in ilk çeyreğinde yapılan en büyük 10 yatırımın 5’i tohum aşamasında gerçekleşti. Toplam işlem adedinin üçte ikisinden fazlasını da yine bu aşamadaki yatırımlar oluşturuyor. Girişimcilik ekosisteminin gerçekliği ve derinliği, erken aşamalara duyulan bu güvenle ölçülür. Çünkü bu aşamada yapılan yatırımlar yalnızca bir projeye değil; bir hayale, bir ekip ruhuna, bir vizyona yapılıyor.

Geçmiş yazılarımda da sıklıkla vurguladığım gibi, Türkiye’nin girişimcilik hikâyesi, başarıya giden yolun yalnızca ileri aşamalardan geçmediğini kanıtlıyor. Tohum aşamasına verilen destek, bugünün oyunlaştırma teknolojilerini yarın dünyanın dört bir yanına ihraç edebilecek hale getirebilir. Türkiye merkezli Good Job Gamesin, ABD’li bir fondan aldığı 23 milyon dolarlık yatırım bunun güzel bir örneği.

Türkiye, yatırımcının odağında bölgesel merkez olma yolunda

Bu tabloyu daha da anlamlı kılan bir diğer veri ise fintek sektörünün işlem adedi açısından zirvede yer alması. 12 işlem ile fintek, yapay zekâ ve sağlık teknolojilerini geride bırakmış durumda. Aynı zamanda, toplam işlem hacmi açısından da 23,4 milyon dolarla oyun sektörünün hemen ardından ikinci sıraya yerleşmiş.

Yani açıkça söyleyebiliriz ki; Türkiye fintek ekosistemi bir yandan güçlü, bir yandan da çok aç. Bu açlığın temelini ise inovasyona, yapay zekâya, düzenlemeye uyumlu esnek yapılara ve kullanıcı merkezli çözümlere duyulan ihtiyaç oluşturuyor. Ve bu da yatırımcı için hem bir fırsat hem de bir sorumluluk anlamına geliyor.

Bugün geldiğimiz noktada, Türkiye artık yalnızca bir “büyüme potansiyeli” taşıyan pazar değil; bölgesel bir yatırım merkezi olarak konumlanmış durumda. Nitelikli insan kaynağı, teknolojiye hızlı adaptasyon yeteneği ve sürekli gelişen yatırım bilinci ile Türkiye, sadece yatırım alan değil; yatırımcıyı şekillendiren, büyüten, cesaretlendiren bir ekosistem sunuyor.

Şunu unutmamalıyız: Girişimcilik, sadece fonlama tablolarıyla ölçülemez. Yatırımların ruhu, vizyonla, cesaretle ve azimle birleştiğinde gerçek bir etki yaratır. Ve bu etkinin tohumları, bugün attığımız kararlı adımlarla büyüyor.