Advertisement

Dünya dijital reklam pazarının 2020 sonunda 350 milyar Doları aşması bekleniyor. Bu hacim Dünya’da ki toplam reklam pazarının %50’sinden fazlasına karşılık geliyor. Artık işletmeler, markalar ağırlıklı olarak müşterilerine dijital kanallardan ulaşmayı tercih ediyorlar. Covid-19 dijital ticaret ve reklam pazarını hareketlendirdi ve bu hareket devam edecek.

Dijital reklam pastası nasıl paylaşılıyor?

Dünya genelinde dijital reklam pazarının %65’ini Google ve Facebook ellerinde tutuyor. Amazon da bu şirketleri takip ediyor. Üç küresel oyuncu pazarın %70’inden fazlasına sahipler. 4.5 milyar internet ve 3.8 milyar sosyal medya kullanıcısı bulunduğu Dünya’da, bu şirketler teknolojileri sayesinde, markaları ve işletmeleri hedef kitleler ile buluşturuyorlar. Bu nedenle de hemen hemen tüm işletmeler online pazarda etkili olmak için bu platformlardan hizmet alıyorlar.

Şirket ve devlet yönetimleri, dijital pazarda söz sahibi ve yönlendirici olmak için çeşitli hamleler yapıyorlar. Son günlerde yeni ürün hizmet lansmanı, satın alma haberleri, ABD Kongresi’nin küresel oyuncular ile ilgili başlattığı soruşturma süreci, yoğun olarak gündemizde.

Datanın, çağımızın petrolü olduğu, küresel dev oyuncuların, seçim kampanya ve sonuçlarını nasıl etkilediğinin tartışıldığı günümüzde, şirket ve devlet yönetimlerinin dijital pazarı şekillendirecek stratejik hamleler yapıyor olmaları şaşırtıcı değil. Tüm bunlara değineceğiz…

Dijital Pazar nasıl şekilleniyor? ABD Kongresi Google, Facebook, Amazon ve Apple’ın ensesinde…

Amerikan Kongresi’nde başlatılan süreçte, son dönemde, çok fazla büyüyen ve birçok alanda hakim durumda olan teknoloji şirketlerinin iş modelleri sorgulanıyor. Bu oyuncuların sahip oldukları datayı ticari olarak kendi lehlerine kullandıkları, platformlarında yer alan tedarikçilere ve girişimcilere hakkaniyetli davranmadıkları, rekabetin önünü kesmek için bir takım tehditler dahi savurarak, rakiplerini satın aldıkları veya ürünlerini kopyaladıkları gibi iddialar yöneltiliyor.

Örneğin, Facebook kurucusu Zuckerberg’ün rakiplerini satın alarak veya kopyalayarak engellediği iddiaları Kongre gündeminde ciddi olarak ele alındı. Facebook’un satın aldığı İnstagram ve Whatsapp, bu tür uygulamalara örnek gösteriliyor. Google’un, Pentagon’un yapay zeka içerikli savunma programı JEDİ’ye teklif vermemesi Kongre’nin çok tepkisini çekmiş durumda. Buna karşılık Google’un Çin’de kurduğu Yapay Zeka Merkezi ve oraya sağladığı destek, Kongre tarafından sorgulanıyor. İş modeli ile ilgili olarak, Google’un arama motoru sonuçlarını değiştirip değiştirmediği ise inceleme altında... Amazon kanadında da tedarikçilerine karşı haksızlık yaptıkları ve kendi ürünlerini öne plana çıkarttıkları suçlamaları yaygın bir şekilde konuşuluyor. Apple’ın, Apple mağazasındaki girişimcilere yönelik, yine ürünlerini kopyalayarak veya bazı girişimcilerin uygulamalarını engelleyerek, kendileri kendilerini ön plana çıkarttıkları ile ilgili iddialar gündemde. Bu ağır ithamların araştırılmasını ve sonuçlarını, Trump’ın başkanlık seçimlerini tekrar kazanması halinde daha hızlı göreceğiz.

Trump, Huawei’den sonra Tik Tok ve WeChat’i de engelliyor

ABD Başkanı Trump Tik Tok'un sahibi ByteDance ve mesajlaşma uygulaması WeChat'in sahibi Tencent'in ABD'de işlem yapmasını yasaklama kararı aldı. Böylece, ABD-Çin ticaret savaşlarının teknoloji boyutunda Huawei ile devam eden savaş, sosyal medya ve mesajlaşma hizmetlerine doğru da genişledi. Endişelerin arkasında güvenlik ve ticari kaynaklı kaygılar var. Tik Tok sahip olduğu en büyük pazarlardan Hindistan’da da kapatıldı. Aslında, Trump’ın Tik Tok uygulamasına karşı aldığı bu tavır çok da şaşırtıcı değil. Ancak genel olarak, oyunun kurallarının belirgin olmaması buradaki en büyük eksiklik. Trump yönetimi bilgi güvenliği, kişisel verilerin korunması ile ilgili uluslararası kuralları net olarak ortaya daha önce koymuş olsaydı, TikTok dalgası ve etkilerini daha iyi yönetebilirdi. Bu nedenle eğer ABD’de Tik Tok’un kapatılması gerçekleşirse genç kitlelere bu durumu anlatmakta Trump, özellikle de seçim döneminde zorlanacaktır. Bu nedenle, en iyi seçenek, Amerikalı bir şirketin Tik Tok’un Amerika kısmını satın alması…

Bu arada TikTok’un yüklenme sayıları sıralamasında Türkiye’nin Dünya’da ilk 5’te olduğunu biliyor muydunuz? Belki bu konuda ayrı bir değerlendirmeyi ileride yaparız.

Microsoft sosyal medya pazarına mı giriyor?

Microsoft, Trump’ın da bir nebze katkısıyla,Tik Tok’un ABD, Kanada, Yeni Zelanda ve Avusturalya operasyonlarını satın almak için görüşmelere başladı. Biliyoruz ki, Microsoft, Office ve Bulut Bilişim ürünleriyle kurumsal pazarlara hitap eden bir şirket. Bireysel kullanıcılara yönelik girmeyi değerlendirdiği sosyal medya pazarının, avantajları var, ancak, zorlukları da var. İyi yönetilmezse Microsoft için kötü bir deneyime de dönüşebilir… Hatırlamayanlar için, bireysel pazara yönelik bir zamanların populer iletişim aracı Skype, Microsoft’un elinde gücünü yitirdi ve zamana ayak uyduramadı. Yine bireysel pazara yönelik 2016 yılında satın alıp, daha sonra kapattığı ve kullancılarını Facebook’a yönlendirdiği Mixer video oyunu akış hizmeti, Microsoft için bir diğer kötü örnek. Bu bakımdan Microsoft’un Tik Tok satın alımına çok temkinli yaklaşacağını düşünüyorum. Eğer arkasında ciddi siyasi bir baskı yoksa, bu fikrinden cayması daha yüksek bir olasılık.

Bu arada Facebook boş durmayıp sahip olduğu Instagram kapsamında Reels’in lansmanını yaptı. Reels’in TikTok benzerliğini görünce şaşırırmısınız artık bilmem. Kullanıcılar, 15 sn’lik kısa video oluşturulmasını ve kişiselleştirilebilen bu video’ların mevcut hesaplarından paylaşımını sağlıyorlar. Tik Tok Amerika’da kapanırsa, yeni uygulama Reels için daha hızlı büyüme fırsatı oluşacaktır.

Tüm bu gelişmelerin arkasında ticarette 350 milyar Dolara yaklaşan o büyük pasta var. Bu pastadan pay almak için çok güçlü teknoloji şirketlerine sahip olmak gerekli. Bu yarışın içinde şu an Türkiye yer almıyor. Ama çok iyi odaklanma, teknoloji yatırımları ve yazılım ile atak yapmak ülkemiz için hala mümkün. Bu ortamı hazırlamak için çok çalışmaya devam etmek lazım..