Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Ekrem İmamoğlu'ndan açıklamalar

Ekrem İmamoğlu'ndan açıklamalar

CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, İstanbul'da seçim sonuçlarına yapılan itirazlarla ilgili son durumu değerlendiriyor

Giriş: 15 Nisan 2019, Pazartesi 17:14
Güncelleme: 15 Nisan 2019, Pazartesi 17:30

İşte İmamoğlu'nun açıklamaları...

Günün yaklaşık 2 saati bir basın toplantısıyla geçti. Medyanın bu 2 saatte ciddi reklam kaybı olduğunu düşünerek sözlerimi hızlandırarak sizlerle paylaşacağım. Gerçeklerden bahsetmeden bugünü anlamak elbette zor. Hayatın gerçeklerini, insanların günlük hayatında neler yaşadıklarını hissetmek, bahsetmek tam da gerçekliktir. Bazı gerçekleri topluma aktarmak istiyorum. Türkiye'ye sermaye akışı neredeyse durdu. Hatta ülkeden tersine bir sermaye akışı başladı. Yurtdışına kaçıyor Türkiye'de yatırım yapan sermaye. Şirketler ekonomik durgunluk ve finansal zorluklar nedeniyle mali sıkıntılar içerisinde konkordato ilanı, iflaslar şu anda piyasanın belki de en sıkıntılı tanımları.

TÜRKİYE 5 MİLYONA DOĞRU GİDEN BİR İŞSİZ SAYISINA SAHİP

Hükümet sorunlara değil bu sorunların sonuçlarına yani semptomlarına dönük örtüleme peşinde, başka bir arayış içerisinde. Ekonomik kriz, politik krizle bütünleşiyor. Kriz çıkararak krizi unutturma peşinde. En acı noktalardan birisi son TÜİK rakamlarına göre 1 yılda toplam işsiz sayısı 1 milyon 259 bin artış gösterdi. İşsizlik oranı 3.9 puan daha artarak yüzde 14.7'ye çıktı ki, son 10 yılın en büyük işsizlik oranını yaşıyor Türkiye. Genç işsizlik yüzde 26.7'ye yükseldi. 3 gençten birisi işsiz. 4 milyon 668 bin kişi toplam işsiz sayısı. 5 milyona doğru giden bir işsiz sayısına sahip Türkiye.

SAYIN YILDIRIM O FOTOĞRAFA NEDEN İZİN VERDİ?

Sayın rakibimiz 2 saat boyunca somut bir usulsüzlük, somut bir aykırılık size anlattı mı? Açık söyleyeyim ben anlamadım. Anladığım şeyler var. Özellikle sormam gereken sorular var. Örneğin 'acelecilik yaptı' diyor benim için. Beni acelecilikte suçluyor. Ama hepiniz hatırlıyorsunuz, rakibimiz tam bir yıldırım hızıyla seçimi '3 bin 870 ben kazandım' dedi. Hem de küçümsüyorlar ya bizim rakamı. 'Görmemişlik yaptı' diyor. Sabah itibarıyla tüm İstanbul'a 'Gönül belediyeciliği kazandı' diye afiş asan ben olsaydım görmemiş olurdum. Ne demek istediğimi anladılar. Bunları üzülerek bunları anlatıyorum. Sayın Cumhurbaşkanı tek başına afiş assaydı, 25 belediyeyi kazandığını ifade edebilirdi. Sayın Yıldırım neden kendi fotoğrafını oraya koymasına izin verdi, bunu anlamış değilim.

SAYIN BAKANLAR SEÇİM SİSTEMİNİN GÜVENLİĞİ OLDUĞUNU SÖYLEDİLER

Bu konularla ilgili yaptığı açıklamalardan hiçbir bir şey anlamadığım rakibimizin anlatmak istediklerine ben katkı sunacağım. Ama şunu söyleyeyim, sayın Yıldırım'ın bıkkınlığı aslında bugün ekranlardan her şeyi anlatıyor. Kendi iddialarını bile anlatamaması bıkkınlığın bir göstergesidir. Üç başlıkla hile ve usulsüzlük olduğunu iddia ediyorlar. 1- Sayımdan kaynaklanan usulsüzlük iddiası, 2- Seçmen listelerinden kaynaklanan usulsüzlük iddiası, 3- Sandık kurulundan kaynaklanan iddialar. Seçmen listeleriyle ilgili iddialar seçim öncesi dönemine aittir. Sayın Bakanlar 'Türkiye dünyanın en güvenilir seçim sistemine sahiptir' diye açıklama yaptılar. Hiçbir şekilde taşıma, hayali seçmen yoktur diye ulusa seslendiler ve teminat verdiler. Bizim tüm kaygılarımızın birçoğunu reddettiler İstanbul'da.

BÜYÜKÇEKMECE'DE EMNİYET MENSUPLARINA AYIP EDİLMİŞTİR

Sayın rakibimizin özellikle bu konuları dile getirmiş olması, seçim öncesi hiçbir işlem yapmaması, seçimden sonra bunları tek tek açıklama ve buradan bir şeyler elde etme çabasını anlayabilmek mümkün değil. Bu iddiaların seçimi kaybettikten sonra uydurulup üretildiğidir. Seçimi kaybettik, ne uydururuz, buradan tutturabilir miyiz demenin karşılığıdır. Ama iddia üretimine maalesef ve maalesef Büyükçekmece'de birçok kamu kişileri dahil edilmeye çalışılmış, rencide edilmiş emniyet mensuplarına ayıp edilmiştir. Suç ve suçlu yaratma çabası gösterilmiştir. AK Parti'nin sayımdan kaynaklanan usulsüzlük iddiaları. YSK bütün oylarının yeniden sayılmasını reddetti. İkna edici gerekçe ve kanıt olmadığı için tüm oyların tamamının yeniden sayılmasını reddettiğinden konu kapanmıştır.

KENDİ MANTIĞINI KANIT VE DELİL ZANNEDİYOR

Sayın Yıldırım'ın seçimi mundar ilan etmesi, çok net söylüyorum hukuka saygısızlıktır. Hani hukuka saygı gerekirdi. Bana tavsiyede bulunuyor. Hani ağırbaşlı olmak gerekirdi i. Hani YSK'ya saygı duymak gerekiyordu. Hani devlet adamları bunu yapmayı gerektirirdi? Binali Bey'in neden geçersiz oylar benim lehime artmaktadır, yanlışlık varsa her iki adayın oyları aynı oranda artması gerekir, bu da gösteriyor ki, oylarımız sandıklarda iç edilmiştir diyor. Kendi mantığını, akıl yürütmesini kanıt ve delil zannediyor. Vay halinize! Reklam ajansınızla konuşun. Habire 'bas mührü ampule diye bir ilan yapmışlar. Geçersiz oyların birçoğunda oylar mühür olarak logonun üstüne basılmış. Bu sayı biraz az, onlarda biraz fazla. Buradan iç güdüsel olarak kendi akıl yürütmesiyle bunu delil kabul ederek bir şeyler aramanın ne kadar acizlik olduğunu halkımıza duyurmak istiyorum.

YSK'YI MAÇA GİDEREK NASIL BASKI ALTINDA TUTARIM, ANLAMADIM

Açık söyleyeyim, az önce söylediğim delili kendi ifadeleriyle kendisi açıkladı aynı zamanda. Seçimde seçmenin ne şekilde oy kullandığını ve geçersiz oylara dönüştüğünü. Kaldı ki geçersiz oylar sayıldı. Efendim ben toplumu infiale sokuyormuşum. Ben topluma iyi mesajlar vermiyormuşum. Hatta İstanbul'u hareketlendiriyormuşum. Hareketlendirdiğim doğru, nereye gitsem binlerce insan etrafıma toplanıyor. Beni gülen İstanbullular gülümsüyor, vallahi billahi! Sayın Yıldırım'ı yemeğe, kahvaltıya davet ediyor. Hatta İstanbul'un üç güzide kulübü Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray maçına davet ediyorum. Beraber gidelim, orada ne olduğunu görsün. Yüksek Seçim Kurulu'nu maça giderek nasıl baskı altında tutarım anlamış değilim.

ŞU ANDA SİZİN YAPTIĞINIZ ORGANİZE KÖTÜLÜKTÜR ARKADAŞ!

Seçimden sonra bazı bakanlarla toplantı yapıyorsanız işte o YSK'ya baskı anlamına gelebilir. Ben toplumu pozitif anlamda hareketlendirecek karakterim ama toplumun, bu güzel milletin, 16 milyon İstanbullunun kol kola olabilmesi, halay çekebilmesi, horon tepmesi konusunda hiçbir hareket yapmam, benim bildiğim hareketlilik bu. Bir de tırnak içinde 'organize kötülük' dedi. Vallahi billahi ben ruhumda hiç kötülük, ihanet, ihtiras, kin nefret gibi duyguları hiç bilmem. Ruhumda taşımadım Allah'a çok şükür. Bu duyguları hiç taşımayın mutlu olursunuz. Bunu nasıl uydurdular açık söyleyeyim, herhalde başkalarını kendileri gibi gören anlayış bunu söyleyebilir. Şu anda sizin yaptığınız halkın iradesine karşı organize kötülüktür arkadaş. Bu organize kötülükten vazgeçin. İnsanların canını sıkmayın.

haberturk.com