OECD: Batı'da yatırım yerine, yapısal reformlara eğilin
-
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Organizasyonu OECD, hızla gelişmekte olan ülkelere, bütçe fazlalarını kendi sosyal ve ekonomik yapılandırmaları için harcamalarını söyledi
Genellikle "zengin ülkelerin düşünce kuruluşu" olarak tanınan OECD, gelişmekte olan ülkelerdeki zenginlere, Batı'da tahvil ve hisse yatırımı yapmak yerine, bunu ekonomi ve toplum adına gerekli reformları yapmak için kullanmalarının daha gerekli olduğunu ifade etti.
OECD, kur savaşları gibi önemli sorunların da ancak ülkelerin daha köklü ve ileriye dönük reformlar yapmasıyla aşılabileceğini savundu.
Küresel ekonominin toparlanmasının bu yıl hız kestiğini ifade eden OECD, üye ülkelerin kamu borçlarının en yüksek seviyelere çıkmış olduğunu aktardı.
"Ekonomik toparlanma hız kesti"
OECD, "teşvik paketlerinin etkisinin azalmasıyla, ticaret ve verimlilik de düşüyor" diyerek, OECD genelinde GSMH ortalamasının bu yıl %2.5 ila %3 arasında beklendiğini belirtti.
ABD ekonomisindeki büyümenin 2012'ye kadar hızlanacağının tahmin edildiğini söyleyen OECD, Japonya'nın toparlanmasında yavaşlama beklediklerini ifade etti. Kalkınma Organizasyonu, "Gelişmekte olan ülkelerde ise, ekonomik büyüme biraz hız kesmiş olsa da, yine de diğerlerine kıyasla çok daha kuvvetli ilerliyor" dedi.
Düşünce kuruluşu; "gelişmekte olan ülkeler, gelişmiş piyasalara bağlılık ve bağımlılıklarını azaltmak için, sosyal güvenlik ağlarının güçlendirilmesi ve finansal piyasalarının kalkındırılması gibi yapısal değişiklikleri faaliyete sokmalıdır. OECD, ürün piyasalarının serbestleştirilmesi gibi yapısal reformlar, krizle ortaya çıkan verim kaybı ve kamu finansmanı sorunlarının aşılıp, sürdürebilir bir zemine oturtulmasını sağlıyor" diye konuştu.
OECD, Euro Bölgesi'ni de istihdam üzerinde vergi indirimi yapmaya çağırarak, bunun bölgede artan işsizliği azaltabileceğini ifade etti.
OECD Genel Başkanı Angel Gurria, aynı zamanda faiz oranlarının 2012'ye kadar tarihi düşük seviyelerde kalacağını öngördü. Gurria, dünya ekonomisinin orta vadede zor dönemi yaşamaya devam etmesi durumunda, faizlerin düşük seviyede kalmasının uygun olduğunu da savundu.
Son olarak ABD, İngiltere ve Japonya gibi ülkelerin parasal politikalarını gevşetme adımlarına değinerek, gevşetme politikalarının devam etmesinin sermaye akışının yönünü değiştirdiğini ifade ederek, bunun yeni balonlara yol açacağına dikkat çekti.
OECD, ülkelerin bireysel parasal genişleme politikaları uygulamaları yerine, küresel dengesizlikleri ve volatiliteyi azaltmak için işbirliği yapması gerektiğini söyledi.