Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

ASİYE ERDURAN

Yatırımcılar Temmuz ayında aylık bazda son 1,5 yılın zirvesine çıkan enflasyon verisi sonrası, 24 Ağustos Perşembe günü TCMB’den gelecek faiz kararına odaklandı. Son PPK toplantısında kademeli faiz artışlarının devam edeceği mesajını veren Merkez Bankası’nın bu adımları ne kadar ve ne sürede yapacağına dair beklentiler ise kritik öneme sahip.

Merkez Bankası’nın faiz politikasını ve genel makro ekonomik görünümünü Bloomberg HT’ye değerlendiren New Orleans Üniversitesi'nden Finans Profesörü Kabir Hassan, seçimlerden sonra yeni dönem ekonomi yönetiminin izlediği politikaların makul düzeyde olduğunu belirtti.

Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası ve Afrika Kalkınma Bankası gibi kuruluşlara da danışmanlık veren Hassan, Türkiye’nin risk priminin yakın zamanda yapılan politika değişimlerinin sonucunda 700 baz puandan 400 baz puana düştüğüne dikkat çekti. Ancak bu seviyenin Meksika, Güney Afrika ve Brezilya gibi kalkınmakta olan ülkeler ile kıyaslandığında Türkiye’den daha düşük olduğunu da sözlerine ekledi. Hassan, Türkiye’de enflasyon rakamlarının makul bir seviyeye düşmediği sürece risk priminin azalmasını beklemenin ise mantıksız olacağını vurguladı.

"Müdahale edilmezse TCMB’ye güven artar"

Merkez Bankası’nın bağımsızlığının ve güvenilirliğinin enflasyonla mücadeledeki en önemli faktörlerden biri olduğunu söyleyen Prof. Kabir Hassan, hükümetin diğer mali sıkılaştırma politikaları ve hükümetin enflasyonla olan mücadelesindeki piyasalarda güvenilirliği artırdığını ifade etti. Prof. Hassan yeni yönetimle Merkez Bankası’na olan güvenin global ölçekte artmasıyla birlikte bu güveni tehdit eden iki faktör olduğunu söyledi; ilki Kur Korumalı Mevduat programı uygulanması sonucu gereken parayı Merkez Bankası’nın finanse edeceğini açıklaması ve diğeri yaklaşan yerel seçimler. Yerel seçim döneminde Merkez Bankası’nın bağımsızlığının sınanacağını belirten Prof. Hassan, Merkez Bankası’nın politikalarına müdahale edilmediği sürece bankanın bağımsızlığına olan güvenin global çapta artacağına vurgu yaptı.

"İyimser olmak için çok erken"

Türkiye’ye yönelik uluslararası yatırımlara ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Hassan döviz kurundaki hareketlere dikkat çekti. Hassan, “Türk lirasının en fazla değer kaybeden para birimlerinden biri olması daha fazla değer kaybedemeyeceğinin bir işareti olarak algılanabilir mi? Maalesef şu an bu konuda iyimser olmak için çok erken olduğunu düşünüyorum. Sonuç olarak, yabancı yatırımı ve sürdürülebilirliği olmayan KKM politikası etkili olduğu sürece Döviz kuru sabitliğini konuşmak yerinde olmaz” ifadelerini kullandı.

Prof. Hassan yeni Merkez Bankası başkanının politikalarının eski başkanının politikalarından daha rasyonel olduğunun inkar edilemeyecek bir gerçek olduğunu söylerken, işlenen politikaların değerlendirmesini yapmak için henüz erken olduğunu da sözlerine ekledi.