Sağlık turizminde 2 milyon hedefi

Türkiye'de verilen genel sağlık hizmetinin rakiplerinin çok önünde olduğuna işaret eden Terziler, özellikle şehir hastanelerinin yapımıyla birlikte organ nakilleri başta olmak üzere büyük hastalıkların tedavileri için Avrupa ve Orta Doğu'dan yoğun bir hasta gelişi olduğunu vurguladı.

Sağlık turizminde rüzgarın Türkiye'den yana estiğini ifade eden Terziler, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin sağlık turizmindeki payı giderek artıyor. Bu sene sağlık turizmi kapsamında 2 milyonun üzerinde turist ve 4 milyar doları aşan bir gelir bekliyoruz. Avrupa'da sağlık sistemi çok kötü durumda. Kolu kırılan insanlara bile röntgen çekmeye 1 ay sonraya gün verildiği oluyor. Bizde ise bırak filmi, parayı verdikten yarım saat sonra tomografi ve MR çektirebilirsiniz. Çok kaliteli doktorlarımız başta olmak üzere son sistem laboratuvarlar, ekipmanlar ve cihazlarla her şeyimiz var. Şu anda sağlıkta en iyisi Türkiye mi Amerika mı karar veremiyorum. Genel sağlıkta kalite ve fiyatta gerçekten rakibimiz yok diyebilirim."

Terziler, sağlık turizminde saç ekiminin çok önemli bir payı olduğunun altını çizerek, toplam gelirin yarısının saç ekimi turizminden kaynaklandığını ifade etti.

Türkiye'nin sağlık turizm pastasının son 10 yıldır yüzde 50 saç, yüzde 50 diğerleri olarak bölündüğünü kaydeden Terziler, "Bu sene 1 milyonun üzerinde saç ekimi turisti ağırlayacağız. Yaklaşık ortalama 2 bin dolardan saç ekimi yapıldığını düşünürsek 2 milyar doların üzerinde yıllık ciro bekleniyor. Üstelik gelenler 2-3 gece konaklıyorlar ve burada ciddi bir turizm hareketliliği yaratıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

Dünya genelinde erkeklerin yüzde 75'inin saç problemi olduğuna ve bunun da 2 milyar adetlik saç ekim potansiyeline işaret ettiğini kaydeden Terziler, şöyle devam etti:

"Ağırlıklı Avrupa olmak üzere 100'ün üzerinde ülkeden Türkiye'ye saç ektirmeye geliyorlar. Japonya, Kore, Avustralya ve Kanada'dan bile gelmeye başladılar. Hatta ben şu an en çok Avustralya'dan gelenlere saç ekiyorum. Saç ekim sektörü çok büyüyebilecek bir sektör. Türkiye'de usta-çırak ilişkisi olduğu için güzel bir şekilde yapmayı öğrendik.

Biz daha uzun yıllar bayrağı taşırız. Uluslararası reklamların da çok önemli etkisi oldu. Mesela bir ay önce İspanya'dan saç ekimi için Türkiye'ye gelen 3 turistin filmi vizyona girdi. Film girince bize gelen İspanyolların da sayısı artmaya başladı. Avrupa'dan en çok İspanya, İtalya, Hollanda, Almanya, Belçika ve Fransa gibi ülkelerden gelenleri ağırlıyoruz."

"Robot sayesinde hasta kendi başına yapılan ekimi anlık olarak seyredebiliyor"

Terziler, saç ekiminde gelecekte robotik saç ekiminin ağırlık kazanma ihtimalinin yüksek olduğunu kaydeden Terziler, "Her operasyonda aynı kalitenin tutturulamaması saç ekiminin önümüzdeki yıllarda robotlarla yapılacağı ihtimalini gündeme getiriyor. Bizim de bu noktada Türk mühendislerle yaptığımız Ar-Ge çalışmalarımız var. Bunlara yaptığımız yatırımlar 2 milyon doları geçmiş durumda." ifadelerini kullandı.

DHA robotik ekim denilen bir sistemlerinin olduğunu, bu sistemde ense bölgesinden alınan köklerin özel kalemlere yerleştirilerek robotik bir şekilde nakliye sistemine konulduğunu anlatan Terziler, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Daha sonra ultraviyole ışınlarla mikropsuz bir hale getiriliyor. Özel sıvılarla bu kalemlerin içindeki uçlar güçlendirilerek ekimi yapılıyor. Robot sayesinde hasta kendi başına yapılan ekimi anlık olarak seyredebiliyor. Dakika solunum sayısı, kalp tepe atımı, oksijen satürasyonu takip edilerek profesyonel ameliyat şartlarında hasta kalitesini artıran bir ortam oluşturuluyor. Bu sistemin en önemli özelliği ise tıraşsız da olması. Yani artık saç ektirmek isteyen insanlar tıraş olmalarına gerek kalmadan bunu gerçekleştirebilecekler. Tıraşsız saç ekim sisteminin estetik endişesi olan insanlar için çok doğru bir alternatif olacağını düşünüyoruz."