AK Parti, CHP, MHP, HDP... Hepsinin seçim beyannemelerinde ekonomi ilk sırada.

Neden? CHP Milletvekili Adayı İlhan Kesici, "Çünkü seçimi kazandıran da kaybettiren de ekonomi" diyor.
Haksız değil..

İster yılbaşından bu yana yüzde 13.54 düzeyinde değer kaybeden TL'ye ister fiyatı 1 liradan 5 liraya fırlayan patatese bakın. İşler eskisi kadar iyi gitmiyor. Bundan sonrasının daha zor olabileceği her gün konuşuluyor; Kısa süreli düşüşlere aldanmayın dolar yükselemeye devam edecek deniyor, FED faiz artıracak para anavatanına gidecek deniyor, gelişen ülkelere para akışı yavaşlayacak Türkiye de sermaye çekmekte zorlanacak deniyor, enerji fiyatları yeniden yükseliyor, Avrupa resesyonu atlatamıyor...

Kesenin ağzı açılacak

Takip etmiş olmalısınız, ekonomiye dair seçim vaatlerinde emeklililer, asgari ücretliler ve gençler öne çıkıyor. Başbakan Davutoğlu'nun açıkladığı ÖTV müjdesiyle bu listeye şoför esnaf da eklendi. Tüm partiler seçim sonrası iktidara geldikleri takdirde kesenin ağzını açacak gibi görünüyor.

Örneğin Başbakan Davutoğlu'nun müjdelediği üzere Ak Parti, ticari taksi, hatlı minübis, servis aracı ve özel halk otobüsünü 2016 yılı sonuna kadar yenileyenin ÖTV'sini devletin ödeyeceğini söylüyor. Bu kabaca bir hesapla keseden çıkacak 5.7 milyar TL'ye işaret ediyor.

HDP iktidar olursa gençler yaşadı. Parti seçim bildirgesinde 15-25 yaşındaki gençlere aylık 200 TL harçlık vereceğini ilan etti. Türkiye'de yaklaşık 14 milyonluk bir genç nüfus olduğu düşünülürse bu, aylık 3 milyar liradan yıllık 36 milyar liralık bir harcama demek.

CHP asgari ücretli çalışana 1500 TL maaş vaat etti. Emeklilere dini bayramlarda birer maaş ikramiye vereceğini söyledi. Tarımda çalışanların sosyal güvenlik primlerinin 30 yaşına kadar Hazine tarafından ödeneceğini, kredi kartı ve tüketici kredisi borçlarından faizlerin en az yüzde 80'inin silineceğini, kalan borcun yeniden yapılandırılarak 5 yıla yayılacağını ekledi.
CHP'nin emeklililere, çalışanlara, çiftçiye yapacağı ek yardımların toplamı 57 milyar lira..

MHP'nin de evi olmayana kira yardımından en az 1400 TL'ye  çıkarmayı vadettiği asgari ücrete kadar, toplam mali yükü 71.9 milyar TL olan pekçok ekonomik vaadi var.


Kim gelirse gelsin..

Türkiye'de bundan böyle kim iktidar olursa olsun emekliye 1 ya da 2 ikramiye vermeden, asgari ücreti yükseltmeden yapamaz. Çünkü bazı vaatler var ki sahibini aşıp topluma mal oluyor. Toplum vaadedene oyunu verse de vermese de, başa gelen bu beklentilerin üzerinde sörf yapmak durumunda.

Uzun zamandır tartışıyoruz; O kaynağı nereden bulacak, bu iktisadi olarak mümkün mü? diye.. Bu tartışmalar daha çok su kaldırır ama şu bir gerçek ki seçim sürecinin Türkiye'ye kazandıracakları var.