Advertisement

Cevap muhtelif. Zaten çok pahalıydı diyenler var. TCMB’nin cari açığı azaltmak için aldığı önlemlerin tetiklediğini düşünenler var. Borsa Başkanlığı'nın aldığı emir iptali, takas ve kademe bilgisinin kaldırılması gibi kararların satışları artırdığını savunanlar var. Bunların hepsi de aslında yerinde kaygılar gibi gözüküyor ve eminim ki hepsinin bir miktar payı var.

Ama ben bugün bu konuya biraz farklı bir açıdan bakmak istiyorum. Bloomberght.com'da yapmış olduğumuz ve Şubat ayının 17’sinden beri yayında olan bir anket var. 'Mart sonu İMKB'yi nerede bekliyorsunuz?' sorusuna son 1 haftaya kadar gelen cevaplarda katılımcıların % 35'i 65,000-70,000 arası beklerken, % 25'e yakın bir kısım da 60,000 ve altını bekliyordu. Piyasada 1 hafta öncesine kadar endeks 65,000 seviyesindeyken ciddi bir iyimserlik dalgası vardı. Enteresan bir şekilde USD/TRY seviyesi 1,60'a yaklaşmışken ve bono faizleri % 8,5 seviyesine vurmuşken hisse senedi yatırımcılarındaki iyimser beklentiler çok net hissediliyordu. Hisse senedi piyasasında bu iyimserliği aslında yabancı işlemlerindeki hareketler de desteklemiyordu. Şubat ortası itibariyle yabancıların elinde bulundurduğu hisse senetlerinin toplam takasa göre oranı da % 64 seviyesine kadar gerilemişti. Yani yabancı yatırımcı da Türk hisse senedi satıyordu.

Peki neydi geçen haftaya kadar İMKB’yi bu kadar ayakta tutan sebep? Bence, yerli oyuncuların derecelendirme kuruluşlarından yakın zamanda not arttırımı gelecek beklentisi ile (bkz. bloomberght.com diğer anketler) gelen ciddi satışları karşılamaya çalışmasıydı. Aracı kuruluşların yılbaşında verdikleri 70,000-75,000 yıl sonu hedef seviyelerini, değişen faiz oranları ve kurdaki ciddi değer kaybına rağmen değiştirmemeleri bu tür gelişmeleri daha yakından takip eden yabancı yatırımcının erken davranmasına yol açtı. Bir kez daha yabancı yatırımcı sattı, yerli baktı.

Grafikte de net bir şekilde görüldüğü gibi MSCI dünya endeksi ve hatta MSCI gelişmekte olan ülkeler endeksi Orta Doğu ve Kuzey Afrika Krizi’nin etkilerini bol likidite iksiri ile aşarken, MSCI Türkiye Hisse Senedi Endeksi'nin hızla gerilediğini görüyoruz. Yatırımcılar,  ‘Tamam likidite var, 2011'de de hisse senetleri gözde olacak. Ama biz petrol bağımlılığı az, cari açık sorunu olmayan ve ülkeler arıyoruz’ mesajı veriyor.