Advertisement

Hatırlayacaksınız, beyaz et sektörü 2015 yılında artan jeopolitik riskler ve kuş gribinin de etkisiyle özellikle ihracat pazarında önemli kayıplara uğramıştı.

Özellikle Irak pazarında yaşanan sorunlar kanatlı ürünleri sektörünün ihracat rakamlarına olumsuz yansıdı.

2014'te beyaz ette 653 milyon dolar, yumurta ürünlerinde 403 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirerek 1 milyar dolar seviyesini aşan Türkiye, 2015'te 438 milyon dolarlık beyaz et, 275 milyon dolarlık yumurta ürünleri ve 13 milyon dolarlık diğer işlenmiş ürünler ile toplamda 726 milyon dolarlık ihracatta takılı kaldı.

Tonaj bakımından yüzde 20, ciro açısından da yaklaşık yüzde 33'ü bulan bir kayıptan söz ediyoruz.

Bilindiği üzere kanatlı ürünleri sektöründe üretimin yüzde 25'i ihraç ediliyor ve ihracatın da neredeyse yüzde 80'i Irak ile Azerbaycan ve Suriye gibi çevre ülkelere yapılıyor(du). Özellikle Irak'ta merkezi Bağdat hükümeti ile Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi arasındaki kriz ve bölgedeki istikrarsızlıktan dolayı ihracat tarafında sıkıntılar sürüyor.

Bloomberg HT'de Tarım-Analiz programına konuk olan Kanatlı Ürünleri Tanıtım Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Nerdin Alp, söz konusu krizin yansımalarını son verilerle teyit ediyor.

Alp, “Türk gıda ürünlerinin Irak'ta kuzeyden güneye geçisinde sorunlar yaşanıyor. 2016'nın ilk iki ayındaki ihracat rakamları 2015'in aynı dönemine göre neredeyse yüzde 30 geride. Ana pazarımız konumundaki Irak'ta yaşanan sıkıntının ihracatımızı olumsuz etkilemesinden endişe ediyoruz” diyor.

Sektör, ihracat rakamlarının 2015 yılını aratmaması için çaba sarfediyor ve riski azaltmak adına diğer hedef pazarlarda mesafe kattetmeye çalışıyor.

Ortadoğu ülkelerinin yanısıra Türki Cumhuriyetler ve Rusya, dünyanın en fazla kanatlı ürünleri ithal eden ülkeleri konumunda. Afrika ülkelerinin yanısıra Avrupa Birliği ile Çin ve Japonya gibi ülkeler de Türkiye'nin ihracat pazarını çeşitlendirmesi ve ihracat hacmini artırması bakımından kritik önemde.

SEKTÖR 2016'DAN ENDİŞELİ

Ancak hedef pazarlar konusunda istenilen hızda ilerleyemediklerini ve bakanlığın desteğine ihtiyaç duyduklarının altını çizen Nerdin Alp, mevcut konjoktürde 2016'ya yönelik beklentilerini şöyle özetliyor: “Hedefimiz, 2016 yılını en azından küçülmeden 2015 rakamlarıyla kapatmak.”

Geçtiğimiz aylarda benzer bir demeci de Kanatlı Ürünleri Tanıtım Grubu Başkanı Müjdat Sezer vermişti.

Sezer, “2015 zor bir yıldı, yeteri kadar kârlılık olmadı. Dış pazardaki sıkıntılar sektörü etkiledi. 2016 yılı da şimdilik çok iyi gidiyor gibi gözükmüyor. Çok sayıda belirsizlik var. Tedbirli olmak lazım, kapasiteleri ihtiyaca göre belirlemek lazım. Sektörün birlikte hareket etmesi lazım” uyarısında bulunmuştu.

Bir de beyaz et sektörünün içeride üretim tarafında yaşadığı sıkıntılar var. Bunların en başında da tarımın tıpkı diğer kollarında olduğu gibi ilk sırada yüksek girdi fiyatları geliyor. Sektörün yem girdilerinin önemli bir kısmında ve damızlık materyal tarafında ithalata bağımlılığı söz konusu. Haliyle kurdaki artışlar da maliyetleri yukarı taşıyor ve ihracat tarafında rekabet avantajını ortadan kaldırıyor.

Tüm bunları alt alta koyunca sektörü oldukça zor bir yıl beklediği aşikar.

SUUDİ ARABİSTAN PAZARINDA TÜRKİYE YOK GİBİ

Beyaz et sektöründe dünyada en fazla ithalat yapan ülkeler arasında Suudi Arabistan ilk sıralarda geliyor.

Yıllık 800-900 bin tonluk tüketim hacmine sahip olan Suudi Arabistan yaklaşık 2,1 milyar dolarlık beyaz et ithalatı gerçekleştiriyor. Türkiye'nin ihracat pazarındaki 'hedef ülkeler' arasında Suudi Arabistan da yer alıyor. Çünkü Türkiye şu an bu pazarın sadece yüzde 1'lik bir kısmına hitap edebiliyor. Neden diye sorarsanız, iş dönüp dolaşıp maliyetlere ve üretim kapasitesine geliyor. Bu noktada bizden daha avantajlı konumdaki Brezilya pazarın hakimi konumunda.

Beyaz et sektöründe en büyük ihracatçı konumundaki Brezilya, girdi maliyetlerindeki avantajı nedeniyle aslında bir çok pazarda hakim konumda. Türkiye, maliyetleri düşerebildiği takdirde konum itibariyle lojistikte bir avantaj sağlayabilir ve çevre ülkelerde pazar payını rahatlıkla artırabilir. Ama önce hem üretim hem kapasite hem de ihracat pazarına yönelik gerekli rekabetçi altyapının oluşturulması gerekiyor.

KANATLI ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNÜN TOPLAM HACMİ 5 MİLYAR $

İhracatta sıkıntı yaşayan bir ülkenin artık alternatif pazarlarının da çeşitlendirilmesi gerektiği aşikar. Bu sıkıntıya sadece beyaz et sektöründe değil yaş meyve sebze pazarında da şahit olduk.

Dışarı gönderilemeyen mal iç piyasaya sunuluyor ancak orada da potansiyel sınırlı. Tarım sektöründe bir düğmeye basarak üretimi bir anda durdurmak söz konusu değil. Hele hele hayvansal üretim tarafında bu konu daha da sıkıntılı. Beyaz et üretiminde üretim hızını yavaşlatmak minimum 2-3 ay alıyor. Yumurta tarafında ise üretimi yavaşlatmak ya da yeniden planlamak adına bu süre 1 yılı bulabiliyor.

BAKAN ÇELİK İÇİN STRATEJİ BELGESİ HAZIRLANIYOR

Türkiye'nin ilk 500 firması içinde kanatlı sektöründen yaklaşık 7-8 şirket bulunuyor ve bu şirketlerin toplam cirosu neredeyse sektörün 5 milyar doları bulan toplam hacminin yarısından fazla. Bu açıdan kanatlı ürünleri, tarım sektöründe önemli bir pay ve role sahip.

Sektör temsilcileri tüm sorunlarını önümüzdeki haftalarda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik ile biraraya geldiklerinde dile getirecekler ve sektörün içinde bulunduğu durumu, hazırladıkları strateji belgesiyle Bakan Çelik'e sunacaklar.

Türkiye'nin Kanatlı Sektörü” başlığı ile sunulması beklenen raporda yer alan SWOT analizini de bir sonraki yazıda paylaşacağız.

İrfan Donat

Bloomberg HT Editörü

idonat@bloomberght.com