AB enerjide Rus bağımlılığından kurtulmanın peşinde
Avrupa toplamda tükettiği doğal gazın yüzde 90'ını ithalat yoluyla karşılıyor. Rus doğal gazının bu orana katkısı ise yüzde 40 civarında. Avrupa Birliği şimdi bu bağımlılığı azaltmanın yollarını arıyor. Kısa vadede ABD ve Katar'dan LNG ithalatının artırılması yoluna giden birlik, uzun vadede yenilenebilir enerji kapasitesini artırma ve gaz tedarikini çeşitlendirme planları yapıyor.
CEM COŞKUN / BERLİN
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı doğal gaz fiyatlarının rekor seviyelere ulaşmasına neden olurken, Avrupa’yı da bir enerji krizinin eşiğine getirdi. Enerjide Rusya’ya yüksek oranda bağımlılık mevcut durumu daha da ağırlaştırırken, her gün artan gaz fiyatları hem sanayi tarafında üretimi hem de hane halkı tarafında ısınma ihtiyacını tehdit eder boyuta geliyor.
“Rus gazından, petrolünden ve kömüründen bağımsız olmamız gerekiyor”
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Ukrayna'daki durumun kötüleşmesi halinde Avrupa Birliği'nin Rusya'ya karşı ek adımlar atacağını söylediği konuşmasında
“Rus gazından, petrolünden ve kömüründen bağımsız olmamız gerekiyor. Bu konudaki kararlılığımız her zamankinden daha güçlü” dedi.
AB, Batı’nın ekonomik yaptırımlarına Rusya'nın misilleme yapmasına karşı hazırlık içinde. Medyaya sızan bir taslak çalışmada, Avrupa'nın gaz kaynaklarının çeşitlendirilmesi planı ve birlik genelinde yenilenebilir enerji kapasitesini artıracak bir "yeni enerji sözleşmesi" yer alıyor.
Gaz tedarikini çeşitlendirme
Avrupa mevcut gaz rezervi ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) teslimatları sayesinde bu kışı atlatabilecek gibi görünüyor. Ancak Avrupa Komisyonu'na göre Rus gazına alternatif aramaya devam etmesi lazım.
Kısa vadede bu çeşitlendirme, ABD ve Katar gibi ülkelerden daha yüksek oranda LNG ithalatı şeklinde gerçekleşecek. AB’ye üye her ülkenin artık bir LNG terminali ile doğrudan veya dolaylı bağlantısı var. Ocak ayında gerçekleşen LNG ithalatı rekor seviyelere ulaştı.
AB’ye üye ülkelerdeki toplam LNG terminali sayısı 21. İngiltere ile birlikte bu rakam 24’e ulaşıyor. Almanya da 2 yeni LNG terminali inşaatı için hazırlıklara başladı. Birliğin küresel LNG pazarındaki payı şu an için yüzde 15 seviyelerinde. Gelecek yıllarda bu payın artırılması planlanıyor.
Ancak LNG ile Rus gazından kaynaklanabilecek açığı kapatmak mümkün görünmüyor. ICIS’ın yayınladığı bir rapora göre, Avrupa’daki tüm LNG terminalleri tam kapasite çalıştığında bile toplam talebin yüzde 40’ını karşılayabiliyor. Dolayısıyla uzun vadeli önlemlere ihtiyaç duyuluyor.
Komisyon’un uzun vadeli hedefinde, biyogaz ve hidrojen gibi alternatif gazların miktarını arttırmanın yanı sıra yenilenebilir enerji kapasitesini yükseltmek var.
Yeni enerji sözleşmesi
Elektrifikasyon ve yenilenebilir enerji, Avrupa'nın sadece Rusya'ya değil dış dünyaya olan bağımlılığını azaltmanın anahtarı olarak görülüyor. Komisyon bu kapsamda, Avrupa çapında yenilenebilir enerji kapasitesini artırmaya yönelik ortak bir çabanın oluşması için yeni bir enerji sözleşmesi ortaya koyuyor.
Sözleşmenin ek yatırımları harekete geçirmesi, yenilenebilir enerjinin yaygınlaşmasının önündeki engelleri kaldırması ve tüketicilerin enerji piyasasında aktif rol almasını sağlaması hedefleniyor.
Enerji fiyatları hız kesmiyor
Savaşın başlamasıyla birlikte kısa vadeli önlemler daha büyük önem kazanmış durumda. Fakat öne sürülen önlemlerin hiçbiri enerji fiyatlarındaki yükselişin hızını kesemiyor ve kesecek gibi de görünmüyor.
Bu savaş, enerji politikalarının sadece ekonomik saiklerle oluşturulmaması gerektiğini bir kez daha herkese gösterdi. Zira enerji demek güvenlik demek ve jeopolitik açıdan değerlendirmeye muhtaç demek.