Dinçer: Etkin gayrımenkul finans sistemi oluşturulmalı
-
Çalışma Bakanı Dinçer, ''Yaşanabilir şehirlerin kurulmasında aslında en önemli alanlardan biri, etkin gayrimenkul finans sisteminin oluşturulmasıdır'' dedi
KONYA (A.A) - 02.11.2010 - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, ''Yaşanabilir şehirlerin kurulmasında aslında en önemli ya da kritik alanlardan birisi, etkin gayrimenkul finans sisteminin oluşturulmasıdır'' dedi.
Dinçer, Konya Büyükşehir Belediyesi ile Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) tarafından Dedeman Konya Otel'de düzenlenen ''Gelişen Kentler Zirvesi''nde yaptığı konuşmada, bundan yıllar önce bir şehirden bahsedildiğinde fiziki ya da coğrafi bir alanın ifade edilmiş olduğunu ancak bu tanımlamanın içinde bulunulan diliminde şehir tarifi için yeterli olmadığını söyledi.
Dinçer, günümüzde gelişmiş bir şehirden bahsedilecekse o şehrin ulusal ve uluslararası alanda ilişki kurma kapasitesinin yükseltilmesi gerektiğini anlatarak, ''Yaşanabilir bir şehri ifade etmek için her şeyden önce altyapısı tamam, uluslararası bir yaşam kalitesine sahip, estetik ve kültürel şehri ifade etmemiz, yani yaşanabilir bir şehrin altyapısı tamam olacak, yeşil alanları, yolları ve otoparkları gibi uluslararası standartlara sahip bir üst yapısı olacak ve nihayet estetik ve kültürel olarak da etkinliğe sahip olacak'' diye konuştu.
Yaşanabilir şehirlerin kurulmasında en önemli kritik alanlardan birisinin etkin gayrimenkul finans sisteminin oluşturulması olduğunu ifade eden Dinçer, şunları söyledi:
''Gayet etkin bir şekilde gayrimenkul finans sistemi sağlanamamışsa, sağlanamıyorsa o kentte sağlıklı planlı ve düzenle bir şehirleşme mümkün olmayacaktır. Hem insanların konut ihtiyacını hem de ilgili sektörlerin sağlıklı gelişimini ortaya koyacak olan kilit rol, gayrimenkul finansman yapısının oluşturulmasıyla ilgilidir. Konut sayısının artırılmasının getirdiği olumlu sosyal etkiler yanında ekonomik kalkınma ve planlı kentleşmeye de bu finansman sistemleri katkı sağlayacaklardır. Bu finansman sistemi yapılaşmaya kalite getirirken kayıt dışılığı azaltacak, markalaşmayı da sağlayacaktır. Öyleyse eğer şehrin gelişimiyle ilgili sağlıklı bir finans sistemi oluşturulamamışsa veya ulusal düzeyde bir gayrimenkul finans sistemi oluşturulamamışsa, insanların konut ihtiyacını sağlayacak, kentlerin sağlıklı gelişimini sağlayacak ekonomik ve planlı bir kalkınmayı sağlayacak, kayıt dışılığı azaltacak yapıyı kurmak oldukça zor olacaktır.''
2010 yılı sonunda yaklaşık yüzde 7 civarında bir büyümeyi tahmin ettiklerini belirten Dinçer, ''Bu büyüme içinde inşaat sektörünün oldukça önemli bir payı var. İkinci çeyrekte yine bildiğiniz gibi inşaat sektörü yaklaşık yüzde 22 oranında büyüdü. Bu büyüme sağlıklı bir finansman sağlanamayacak olursa aslında ilerde krizin habercisi olarak değerlendirilmelidir. Bu açıdan bakıldığında mevcut kredi ve konut finansman kanununun sağladığı finans yapılanmasının bu krizin önüne geçecek şekilde ortaya bir sonuç doğuracağını da ifade etmem lazım'' dedi.
Bu yapıdan sonra, bugüne kadar yaklaşık 185 bin 631 konut yapı ruhsatı alındığını dile getiren Dinçer, şöyle devam etti:
''8 ayda konut kredileri kullanımında da 8.4 milyar dolar bir artış oldu ve toplam 51 milyar liraya ulaştı. Bu açıdan bakıldığında ülkemizde kentlerin gelişiminde giderek daha sağlam ve sağlıklı bir finansman yapısının oluşmaya başladığını söylememiz mümkün. Özellikle faiz oranlarında yüzde 1'in altına düşülmüş olması ve bu konuda ekonomik istikrarın da temin edilmiş olması bize, oldukça önemli bir ipucu veriyor. Gayrimenkul sisteminin başarısı için ekonomik istikrarın ve iyileşme sürecinin devam etmesi şarttır. Etkin finansman sistemi de aynı zamanda ekonomik kalkınma ve istikrara katkıda bulunacaktır.''
Dinçer, yaşanabilir şehri oluşturmada kentsel dönüşümün önemli olduğunu, kentlerdeki tarihi ve kültürel değerlerin restore edilerek yaşama kazandırılmasının ise kentlerin marka değerinin artırılmasına katkı sağlayacağını anlattı.
-VİZYONER VALİ VE BELEDİYE BAŞKANLARININ ÖNEMİ-
Kentlerin gelişmesi için gerekli olan sağlam hukuki zeminin Belediye Kanunları ve Büyükşehir Belediyesi kanunlarıyla sağlandığını belirten Dinçer, şunları kaydetti:
''Son yıllarda yerel kalkınma konusunda önemli düzeyde gelişme sağlanmıştır. Kalkınma ajansları bunlardan biridir. Bunları üst üste koyduğumuzda iyi ve vizyoner bir kent liderliğinin oluşturulması liderlik kabiliyetlerine sahip bir belediye başkanı ve il valisi, 5 yıl içinde bir kenti çarpık olumsuz bir şehirden, modern yaşanabilir bir şehre dönüştürecek hukuki altyapı imkanına sahip olmuştur. Ama tabi bunu başarmak sadece hukuki düzenlemelerden ibaret olmayacaktır. Finansmanın bulunması, dönüşüm projelerinin hazırlanması ve kent ihtiyaçlarının gelecek göz önüne alınarak hazırlanması önemli bir yapı olacaktır.''
-KONYA DEĞERLENDİRMESİ-
Konya'nın ise fiziki şartları itibariyle giderek iyileştiğini ve başka kentlere örnek olduğunu söyleyen Dinçer, kentte iş gücüne katılım oranı yüksek olmasına karşın istihdam oranının düşük kaldığını belirterek şunları ifade etti:
''Türkiye'de geçtiğimiz ay Türkiye ortalamasında yüzde 10.6 iken bu oran Konya'da yüzde 11'e yakın görülüyor, yüzde 10.8... Aktif çalışan kayıtlı iş gücü sayısı 400 bini biraz daha aştı bu iyi bir haber aslında, ancak bunun yeterli olmadığını ifade edelim. Aslında yılbaşından bugüne kadar yaklaşık olarak Konya'da 23 bin insan iş sahibi olmuş görünüyor ancak hala yeterli olmadığını ifade etmeliyim. İş yeri sayısı itibariyle de Konya'da artışların olduğunu ifade etmemiz mümkün ancak ciddi anlamda yapısal sorun olarak ifade edebileceğim bir başka özellik taşıyor bu iş yerleri, 20 binden fazlası 1 ile 3 kişiyi istihdam ediyor. Yani bu daha büyük pazarlarda rekabet etmemizi engelleyecek bir özellik gösteriyor demektir. O yüzden şirketlerimizin büyümesine ihtiyaç var.''
Bakanlık olarak, kalifiye eleman ihtiyacının giderilmesi, işsizlerin meslek sahibi yapılıp istihdam edilmeleri konusunda Konya'ya önemli ölçüde destek verdiklerini ifade eden Dinçer, ''Konya'da bin 200 kişi bu şekilde işe yerleştirildi. Bu konuda işini büyütmek isteyen ve uzman personele ihtiyaç duyan işverenlerimizin, Bakanlığımız bu olanaklardan yararlanabileceklerini ifade ediyorum. Bakanlığımızın bu konuda bir kaynak sorunu olmayacaktır'' dedi.
-KONYA, KENDİ SEÇTİĞİ SEKTÖRLERE YOĞUNLAŞMALI-
Dinçer, Konya'da 80'e yakın sektörde faaliyet gösteren firmaların özellikle kriz dönemleri için ciddi bir avantaj sağladığını ancak kentten markalar çıkabilmesi için gelecek tasarımına ihtiyaç duyulduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''Konya ismi, sanayi üretiminde sadece Türkiye'de değil dünyanın çeşitli yerlerinde biliyor, iyi bir altyapısı var. Bu sağlam zemin üzerine Konya'nın geleceğiyle ilgili bir tasarımı rahatça yapmamız mümkün olabilir. Gelişmekte olan Konya sanayisi bu noktada, kendileri için marka yaratamazlarsa ulusal ve uluslararası düzeyde rekabet avantajları da olmayacaktır. Konya, odaklaşmalı kent misyonu olarak gelecekte hangi konulara önem vereceğini ortaya koymalıdır. Konya çizdiği gelecek vizyonunda, kendi seçtiği sektörleri destekleyen bir tavır içinde olmalı. Diğerlerini engelleyen demiyorum dikkat edin, diğerleri olabilmeli... 80 tane farklı sektör bu kent için bir avantaj ancak kendi tercih ettiğimiz, uluslararası alanda oynamak isteğiniz role uygun olan sektörlerde teşvik mekanizmalarını kent olarak teşvik etmeniz gerekir. Belki ulusal düzeyde hangi sektörlerin teşvik edileceğine dair merkezi idareye bilgi sağlayacaksınız. Bu söylediklerim Karaman için de geçerli ancak Karaman'da üretim zaten 3 ana ürün üzerine yoğunlaştığı için, işi daha kolay.''
-EMEKLİ MAAŞLARI-
Bakan Dinçer, otelden ayrılışında bir gazetecinin ''emekli maaşları bayramdan önce yatırılacak mı?'' şeklindeki sorusuna, ''Emeklilerimiz belirlenmiş günlerde gidip emeklilik maaşlarını alabilirler. Biz bayramda emeklilerimizin torunlarına harçlık vereceği bir fırsatı oluşturmak istedik'' diye yanıtladı.