Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Minneapolis Fed'in eski başkanlarından Narayana Kocherlakota, Fed'in Temmuz sonundaki toplatısında alabileceği faiz kararını değerlendirdi.

Kocherlakota'nın konu hakkındaki değerlendirmesi şöyle;

ABD merkez bankası Fed, artan bir şekilde kırılgan hale gelen ekonomiyi desteklemek için faizi yeni ve aşağı yönlü bir patikaya koymaya hazırlanıyor. Bu hareket epeyce gecikmiş bir adım, ancak yetkililerin ve kamuoyunun risklerin farkına varması önemli.

Fed yetkilileri para politikasını değerlendirmek için yılda sekiz kez toplanmasına karşın, faizin yönünü çok daha az sıklıkta değiştiriyorlar. Son 15 yıl üç farklı safhaya (birkaç kısa 'bekle-gör' arası ile birlikte) ayrılabilir: Haziran 2004-Ağustos 2006 arasındaki sıkılaştırma, Eylül 2007-Aralık 2012 arasındaki gevşeme ve tekrar Haziran 2013 ile Aralık 2018 arasında sıkılaştırma. Fed bu dönemlerde gerçekleştirdiği her toplantıda harekete geçmedi, ancak politikaya ilişkin genel eğilim açıktı.

Şimdi merkez bankası diğer bir dönüm noktasına ulaştı. Yetkililer, 31 Temmuz'daki bir sonraki toplantıda, muhtemelen inatçı bir şekilde düşük seyreden enflasyona ve küresel ticaret risklerine 10 yılı aşkın süredir ilk kez faiz indirimine giderek tepki verecek. Kendi başına, bu hareket ekonomi için çok fazla bir öneme sahip değil. Ancak eğer geçmişi rehber olarak alırsak, bu hareket, Fed'in büyük ihtimalle gelecek 20 ila 25 toplantıda faiz artırımına istekli olmayacağı anlamına geliyor. Bu çok önemli bir mesele.

Eğer Fed yönünü gevşemeye çevirirse, enflasyonun önümüzdeki birkaç yıl boyunca ya da hatta daha uzun bir süre için baskı altında kalacağına oldukça güçlü bir güven duyduğunu işaret edecektir. Kişisel olarak, bunun doğru olduğunu düşünüyorum. Ancak bu görüşün büyük ölçüde tahmin yaparken  "önümüzdeki birkaç yıl önceki birkaç yıl gibi görünecektir" yaklaşımına dayandığının farkına varmak önemli. Bu yaklaşım genelde doğru, ancak her zaman değil.

Diğer bir soru Fed'in nereye kadar gideceği. Önümüzdeki hafta gerçekleştirilecek toplantıda çeyrek puanlık bir indirimden daha dramatik bir adım beklemiyorum. Bahsettiğim üzere, merkez bankası yön değiştirmeyi oldukça az tercih eder: Eğer ani bir şekilde faiz artırımına gitmek durumunda kalacağı bir pozisyona düşmekten kaçınmak isterse, aşağı yönde atacağı adımlar daha küçük olacaktır. Bu yılın ilerleyen dönemlerinde, muhtemelen Aralık ayında ikinci bir çeyrek puanlık indirimin geleceğini düşünüyorum.

Gelecek haftaki kararın önemi dikkate alındığında, Fed'in bunu nasıl yapacağı ve iletişimi nasıl sağlayacağı daha fazla sorun teşkil eder. Politika belirleyen Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) Başkan Jerome Powell'ın liderliğinde 11 kez toplandı, ancak sadece bir kez bir üye muhalif kaldı. Bu denli bir görüş birliği bazen sıkıntı yaratıyor: Fed gerçekten de oldukça komplike bir ekonomik durum hakkında mümkün olan tüm perspektifleri işitiyor mu? Eğer Komite faizi düşürme kararı alırsa, bir ya da iki üyenin muhalife kalacağını umuyor ve bekliyorum. Bu hareket açık bir şekilde enflasyonist riskleri işaret edecektir ve kamuoyu bunları bilmeli.

Fed'in nihayet gevşemeye başladığını görmekten memnun olacağım. 2015 yılına döndüğümüzde, ben halen Mieenapolis Fed Başkanı iken, faiz indiriminin uygun olacağını ileri sürmüştüm. Umarım çok geç kalınmamıştır ve Fed yetkilileri neyin yanlış gidebileceği konusunda gözlerini dört açmayı sürdürmektedirler.

Narayana Kocherlakota

Narayana Kocherlakota Bloomberg Opinion'da köşe yazmaktadır. Rochester Ünivesitesi'nde ekonomi profesörü olan Kocherlakota, 2009-2015 döneminde Minneapolis Fed'in başkanlığını yürüttü.