Bloomberght
Bloomberg HT Görüş Ateşan Aybars Altında en kötüsü geride mi kaldı?

Altında en kötüsü geride mi kaldı?

Giriş: 03 Ekim 2011, Pazartesi 09:15
Güncelleme: 03 Ekim 2011, Pazartesi 09:16

ABD bütçe açıkları üzerine partizan verimsiz tartışmalar ve Avrupa Birliğindeki borç krizi küresel endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Tüketici güveni ve yatırımlar olumsuz etkileniyor. Birçok ekonomik değerlendirmeler yanısıra S&P endeksinde yatırımcı pozisyonlarına (27 Eylül tarihli COT raporu) bakılırsa durgunluk senaryosunun satın alındığı net olarak görülüyor. Daha da önemlisi barometre olarak algılanan bakır fiyatı geçen ay 4.22 - 3.25 sent/lbs (10.000 -7.000 dolar/ton) kadar geriledi. Son bir aydır fiziki emtiaları baskı altına alan diğer bir sebep ise güven aracı olarak dolara artan talep veya doların güçlü olmasından kaynaklanıyor.

Alternatif güven aracı olmadığından (altın bu günlerde güven aracı olarak geri plana itildi) bir aydır dolara aşırı talep var. Güçlü dolar petrol, doğalgaz, gümüş, mısır, buğday, bakır ve pamuk gibi emtiaların değer kaybetmesine sebep oldu ama unutulmasın, önemli ölçüde olumsuzluklar piyasalar tarafından satın alındı. Elbette piyasaların daha düşük seviyelere çekilmesi küresel ekonomilerde daha ciddi bir bozulma ile söz konusu olmakla birlikte kısa dönem için emtia fiyatlarındaki kıyım şimdilik yeterli olabilir. Dolayısıyla, en ufak iyimser veri piyasalarda gereğinden fazla olumlu algılanabilir ve toparlanma çabaları gözlenebilir. Bakır, petrol, doğalgaz, mısır ve buğday ucuz görünürken, kahve, soya ve şeker hala pahalı görünüyor.

Altın’a gelince, elbette güçlü dolar ve vadeli piyasalarda teminatların yükseltilmesi olumsuz etki yaptı, yapıyor ama asıl sebebi teknik olarak, altının yaz aylarındaki aşırı değerlenmesinde aramak gerekir. Hemen hemen her defasında kısa parabolik yükselen yatırım araçları sert bir şekilde geri çekilme için sebep arar ve bulur.

En kötüsü geride kaldı mı?

Avrupa Birliğinde sıkıntılar bitecek gibi görünmüyor. Emtialar’a topyekün bir saldırıda altın da nasibini alacaktır. Ancak, temel verilerinde değişiklik yok ve yeni bir dip yapması olası düşük. Son kıyıma bakılırsa altın, gümüş ve diğer emtialardan farklı olarak en az değer kaybedenler arasında görünüyor. Sanırım, kısa süre içinde altının dolar yanıda tekrar güven aracı özelliği öne çıkacaktır. 1920 yılından bu yana altın fiyatının en uzun süreli yükselişi düşünülürse yaşanan düzeltme önemli ölçüde gerçekleşmekle birlikte yeni tepe yapma olasılığıda bu yıl için pek olası değil. Altın fiyatı için en kötüsü de en iyisi de bir süre için geride kaldı. Yani, altın fiyatı artık mevcut seviyesi etrafında yatay (konsolidasyon) seyire aday.

Ne Yapmalı ?

COMEX altın kontratlarında fiyat düşerken açık pozisyon sayısının (open interest) azalması düşen piyasa özelliğidir. Ancak, fonların pozisyonları geçen haftaya göre %21.8 (44.278 comex kontrat) azalmasına karşı ticari ve üretici madenlerin net açık pozisyonlarında 52.037 Comex kontrat arttığını (açık pozisyonlarını kapatma) görüyoruz. Ticarilerin akıllı para olduğu düşünülürse altın fiyatı bu seviyelerde taban oluşturabilir. Ekim ayı geleneksel olarak piyasaların kabus ayı olarak bilinse de sert düşüşler sonrası altın çok defa ikinci bir dip seviyesi görmez.

Sonuç olarak bu yıl boyunca altın dip seviyesi 1530 ve 1700-1750 arasında yatay bir seyir izleme eğiliminde görüyorum. 200 gün hareketli ortalaması üzerinde kaldıkça daha güvenli bir taban oluşturur. 1535-1700 arasında zaman harcaması yada taban oluşturması olası ve makul bir beklenti olarak kabul edilirse altın piyasasında yukarı eğilimli opsiyon stratejileri akıllı bir yatırım seçeneği olmalıdır.

Örneğin, 1650-1680 spread’inin (Bull Call Spread) maliyeti bugün itibarı ile kontrat başına (100 ons) 930 dolar cıvarında. Altın fiyatı vade sonunda (50 gün) 1650 altında ise tüm yatırım (930 dolar) kaybedilir ama 1680 dolar üzerinde net kazanç 2000 dolar üzerindedir.