Gelişmiş ülkeler faizlerini rekor düşük seviyelere indirdiler. ABD’de 2008 yılının Aralık ayından beri faiz hadlerini % 0,25 seviyesinde tutuyor. Yani dünyanın 1 numaraları ekonomisinde faizler 4 yıldır nerede ise ‘0’. Diğer yandan dünyanın 3. numaralı ekonomisi olan Japonya’da zaten faizler hiçbir zaman yüksek olmadı. Ama orada da 2009 yılından beri politika faizleri % 0,1 seviyesine kadar çekilmiş vaziyette. Son olarak da Avrupa’ya bakalım.
2008 krizine kadar % 4.5 seviyesinde olan Euro faizi o tarihten sonra, % 0.75’e kadar çekildi. Yani Avrupa’da da şu an tarihin en düşük faizleri geçerli.
Peki gelişmekte olan ülkeler ne yaptı?
Gelişmiş ülkelere 2009 yılı itibari ile hızla faiz indirdiği noktada gelişmekte olan ülkeler bir süre bu gelişmeleri izlediler. Özellikle 2011 yılına kadar bu bölgelerde yaşanan yüksek enflasyon gelişmekte olan ülkelerin faiz indirimlerini erteletti. Ancak 2011 ortasından başından itibaren Gelişmekte olan ülkeler ,global faiz hadlerindeki düşüşe daha fazla kayıtsız kalamadılar e hızla faizlerini indirmeye başladılar.
BRIC faiz indiriminde öncülük yaptı
Brezilya 2011 yılına kadar iki haneli tuttuğu politika faizini ( SELİC ) 1 yıl içerisinde 350 baz puan düşürerek % 7.25’e kadar düşürdü. Diğer yandan Hindistan 2009 yılında % 4 ‘lere kadar düşürdüğü ancak daha sonra artan enflasyon baskısı ile 2011’de % 8,5’a kadar çektiği faiz hadlerini 2012 sonunda tekrar % 7.75’e çekti. Diğer bir BRIC ülkesi Çin ise 2012’nin ikinci yarısında itibaren faizlerini düşürmeye başladı ve % 6,56 seviyesinden % 6’ya kadar düşürdü.
Bric ülkeleri dışında da 2012 yılında faiz indirimleri ile öne çıkan gelişmekte olan ülkeleri sayabiliriz. Polonya % 4.75’lerede olan politika faizini geçen sene % 3,75’e düşürürken, Güney Kore politika faizini % 3.25’den , % 2.75’e kadar geri çekti.
2013 farklı bir sene olacak
Gelişmiş ülkeler tarafında faiz hadlerinde bir yükseliş henüz beklenmiyor. FED parasal genişlemenin 2015’e kadar devam edeceğini söyleyip herhangi bir faiz artışı sinyali vermezken, Japonya ve Avrupa’nın da faizleri artırmak gibi bir niyetinin olduğunu hiç düşünmüyorum.
Ancak,
Merkez Bankaları faizleri arttırmasalar da piyasa faizleri yukarı itmeye başladı. ABD 10 yıllık tahvil faizleri 2012 Aralık ayında % 1,58 seviyesindeyken sadece 2 ay içinde 40 baz puan yükseldi ve % 2’ye çıktı. Başka bir örnek İngiltere’den. Resesyonda olan, faiz artırmayı aklından beri geçirmeyen İngiltere’nin 10 yıllık tahvil (Gilt) faizleri son 2 ayda 40 baz puan arttı ve % 2.15 ile son 1 yılın en yüksek seviyesine çıktı. Son örnekte Almanya’dan. Yıl başında % 1.30 olan 10 yıllık Alman tahvil faizleri 1.5 ayda 35 baz puan arttı ve % 1.65’e çıktı.
Gelişen ülkelerin işi zorlaşıyor
Bugün IMF Hindistan Merkez Bankası’nı faizleri ‘düşürmemesi’ için uyardı. 2004-2011 yılları arasında ortalama yıllık % 8.3 büyüyen Hindistan, bu sene % 5.4 büyüyecek. Geçen sene de % 6,5 büyümüştü. Bu arada Hindistan’da enflasyon % 7 seviyesinde. Hindistan Merkez Bankası’nın geçen ay yaptığı 25 baz puanlık düşüşün arkasından IMF ülkeyi uyararak 'faizleri daha fazla düşürürsen, dengeleri bozabilirsin’ dedi. Benzer bir tartışma Rusya’da yaşanıyor. Rusya’da büyüme % 3 ler seviyesinde. Bu orandan hükümet memnun değil. Ancak %7’lik enflasyon, %8,25 seviyesindeki faizlerin aşağıya çekilmesi konusunda Rus Merkez Bankası’nı ikna edemiyor.
Son söz...
Gelişen ülkeler için enflasyon derdi yeniden hortluyor. Bu ortamda pek kimsenin faiz indirmeye cesareti yok. Bizim de hesabımızı buna göre yapmamız lazım.