Advertisement

ABD her türlü ekonomik problemine rağmen finans piyasalarına tekrar hükmetmeye başladı. Son 2.5 yıldır kimsenin yüzüne bakmadığı ABD doları bir anda güvenli liman oldu. Dolar Endeksi olarak isimlendirilen, ABD dolarının 6 önemli gelişmiş kura karşı hareketini takip eden endeks sadece Eylül ayı içinde % 6 oranında değer kazandı.

Peki neden yatırımcılar bir anda ABD dolarına dönmeye karar verdi?

Aşağıda JP Morgan'ın 2011 ve 2012 için hazırlamış olduğu büyüme tahminlerini görüyorsunuz. İlk sütunda 2011 için büyüme tahminini, ikinci sütunda ise JP Morgan'ın bundan 6 ay önce yapmış olduğu 2012 yıl sonu tahminini görüyorsunuz. Son sütunda ise geçen hafta itibari ile revize edilmiş halini bulunuyor.

Büyüme Tahminleri
                2011                 2012
                                 6 Ay Önce    Şimdi
Global      %3.9              %2.5       %2.1
DM           %2.6             %2.6       %0.9
EM           %5.7             %6.0        %5.2

DM: Developed Markets ( Gelişmiş piyasalar)

EM: Emerging Markets ( Gelişmekte olan piyasalar)

Tabloda da görüleceği üzere JP Morgan özellikle DM için 2012 tahminini neredeyse üçte birine indirmiş durumda. Gelişmiş ülkelerdeki, 2009 hariç, son 10 yılın ortalama büyümesi % 2.5 seviyelerinde. Yani 2012 bu ülkeler için son 10 yılın en kötü senesi olacak.

Diğer taraftan EM için durum bir miktar daha iyi gözükse de, ve aslında son 10 yıl ortalaması %7 'lerde olduğu düşünülürse, 2012 için % 5,2'lik büyüme oldukça düşük bir rakam.

İşte bu tabloya bakan yatırımcılar son 2.5 senedir her türlü riske karşı (aşırı ısınma, enflasyon, regülasyonlar, politik risk) paraya boğdukları gelişen ülke piyasalarından çıkıyor. Daha önce yüksek büyüme karşılığında almış oldukları riskleri şimdi almak istemeyen yatırımcı, bütün EM'lerden aynı andan çıkıyor. Tabii buna bir de bu fonların müşterilerinden kaynalanan  para çıkışlarını da ekleyince, hem nakit yaratma isteği hem de EM'e azalan ilgi gelişmekte olan ülke varlıklarında sert satışlara yol açıyor.

Türkiye bu resmin neresinde?

Yılbaşından bu yana  10 milyar nominalin üzerinde tahvil alan yabancı yatırımcı, sadece Eylül ayı içinde 3 milyar kısmını satarak nakit yaratmaya çalıştı. Keza hisse tarafında Eylül ayı nette para girişinin görüldüğü, ama yıl başından beri bakıldığında kan kaybının net  bir şeklide hissedildiği başka bir yer. Yabancı takasının  % 62,5 seviyesine kadar geri  çekildiği biliniyor. Kur tarafında da hisse senetlerine benzer bir durum var. Yılbaşından bu yana en fazla değer kaybeden kur olan TL ( % 18) Eylül ayına bakıldığında sadece % 5 değer kaybı ile bu kriz ortamını en iyi atlatan kurlardan biri oldu.

 

Şimdi soru; bu fırtına daha ne kadar sürecek?