Zamlar, enflasyon raporu, soru işaretleri
Dün Botaş’ın %49.5 doğalgaz zammının ardından, konutta, hem doğalgaza hem de elektriğe %9’ar zam geldi. Bunun enflasyona etkisi toplamda 0.4 puan civarı.
Sanayide de elektrik ve doğalgaza %14’er zam var. Bunun da bir tur daha, sanayi maliyet artışının, tüketiciye yansıması beklenmeli. Dolayısıyla orta vade etki, ikincil etkilerle beraber, 0.4 puandan bir miktar daha yüksek olabilir.
Daha ekmek ve süt zamları da var. TCMB dünkü PPK notunda da benzer konuya değiniyor. “Önümüzdeki dönemde işlenmiş gıda fiyatları üzerinde ekmek ve çiğ süt alım fiyatları kaynaklı yukarı yönlü riskler söz konusudur.”
Akaryakıt fiyatlarının da halen fiks devam ettiğini, orada da biriken bir fiyat artışı olduğunu da hatırlayalım.
Temmuz enflasyonu Cuma gelecek, beklentiler %1 civarı, yıllık rakam da %16.4’e yükseliyor. Zamlar Ağustos ayından itibaren geçerli.
Enflasyon raporuna bakarsak, 2018 sonu TCMB tahmini %8.4’ten %13.4’e yükseltildi. Bu revizyona olası enerji zamların da dahil edildiği varsayımı zaten Sn. Çetinkaya tarafından açıklandı. Lakin 5 puanlık revizyonların alt detaylarına bakarsak, 2,3 puanı petrol fiyatları ve döviz kuru kaynaklı gelişmelere bağlı. Bu varsayıma hem kur geçişkenliği hem de enerji fiyat artışları dahil. Revizyon Nisan ayından bu yana yapılıyor. Nisan ayına girerken $/TL 4.00 seviyesinin altında idi ve şu an 4.90. Yaklaşık %25 değer kaybı mevcut. Sadece kur geçişkenliği katsayısını %10 kabul etseniz, 2.5 puan eder. Ki kur geçişkenliği bu derece ısınmış bir ekonomide muhtemelen %20’leri aşmış gözüküyor. Evet akaryakıt fikslendi. Fakat yine de 2.3 paunlık revizyona hem kur geçişkenliği hem bu zamların dahil olduğunu söylemek, en azından matematiksel olarak çok da makul gözükmüyor. Soru işareti.
Bir diğer ve bence yukarıda yazdıklarımdan çok daha önemli konu. TCMB’nin revize çıktı açığı tahmini. Banka daha önce 2018’in ancak sonunda çıktı açığının negatife dönmesini beklerken, dünkü enflasyon raporunda, 3Ç itibari ile çıktı açığının hızla negatife geçmesini bekliyor. Bunun anlamı: TCMB 3Ç itibari ile, şu an piyasanın düşündüğünden çok daha hızlı ve sert bir yavaşlama beklemekte. Ve muhtemelen bu sert inişin de enflasyonu azaltıcı etkisi olacağını düşünüyor. Lakin çıktı açığının hemen 3Ç itibari ile negatife geçmesi demek, teknik açıdan, şu an piyasanın düşündüğünden de fazla, yüklü bir negatif büyüme, şiddetli daralma anlamına gelmekte. Bu olsa dahi, bunun hemen enflasyonu düşürücü etkisi olur mu? Piyasa, şu an hesapladığı negatif 3Ç büyümesinden çok daha şiddetli bir daralma ile karşı karşıya kalırsa, bu bir tur daha yabancının TR’den kaçması ve TL’nin değer kaybı ile de sonuçlanabilir. Ve TCMB’nin düşündüğünün aksine, bir tur daha enflasyon anlamına gelebilir. Dolayısıyla bu senaryoda eksiklik var gibi.
Hepsine ek, TCMB “bekle gör moduna” geçerken maliyeden destek geleceğini de varsayımlarına dahil etmiş gözüküyor. Sıkı maliye politikasına dair, her ne kadar söylemler bu yönde olsa da, aksiyon görmediğimiz için bu da ayrı bir soru işareti. Ama Banka’nın da bundan sonrasında çok ekstra bir durum olmadığı müddetçe faiz artırmasını beklememek lazım. Netleşti sanki.
Piyasa dün olan biteni sevmedi. Fiyatlamalara bakılırsa sevmedi. Zamların tek tek geldiğini ve piyasada yavaş yavaş, enflasyon zirvesi Temmuz Ağustos olmayabilir düşüncesinin fiyatlandığını görebiliriz. Dün, enflasyon raporu ve zam haberleri sonrasında hem 2y bono hem de 10y, son 7-8 yılın en yükseğinde. TL keza değer kaybediyor. Dolayısıyla enflasyon Ağustos’ta %17’lerde zirve yapar, yıl sonu %14’lerde kaparız demek bir miktar soru işareti. İyimser gözüküyor. Üstelik de halen tam fiyatlanmayan, çok daha hızlı iktisadi yavaşlama senaryosunda dahi, iyimser kalıyor.