Faiz Beklentisi-Enflasyon
Enflasyon Ağustos ayında aylık %2.3, yıllık ise %17.90 oldu. ÜFE’de yıllık artış ise %32. Bunun anlamı, üretici fiyatlarındaki artış bir süre sonra tüketici fiyatlarına geçecek demek. Dolayısıyla iki üç ay içinde yıllık enflasyonun %20-21’e yükselmesi olası.
Asıl sorun bundan sonra derinleşiyor. Nasıl ki önceki dönemlerde, enflasyonu düşük çift hanede tutmanın ne kadar zor olduğunu burada ifade etmeye çalışmış olsak da, benzer şekilde %20’yi aşan bir enflasyonda da kademeli artış beklememek lazım. O aşamadan itibaren çok daha hızlanan bir enflasyon ile karşılaşma riskimiz var. Çünkü hesaba bu sefer de, olağanüstü olumsuza giden beklentiler, atalet vs gibi faktörlerin belirginleşmesi de girmekte.
Aylık bazda baktığımızda %2.3 gelen enflasyon sepetinde, gıda fiyat artışının %0 ile hiç bir etki yapmadığını görüyoruz. Ki bu mevsimsellik kaynaklı. Oysa ki Eylül, Ekim döneminde görünüm belirgin şekilde gıda fiyatları aleyhine olacak.
Haftasonu da, doğalgaz fiyatlarına konutlarda %9, sanayide % 14 zam geldi. Elektrik fiyatlarına %15 zam yapıldı. Hatırlarsak, Ağustos ayının başında da elektrik ve doğalgaz fiyatları konutta %9 sanayide %14 arttırılmıştı. Yeni fiyatları da Eylül enflasyonunda göreceğiz. Aylık bazda Eylül’de %3’ün üzerinde bir enflasyon rakamı olası. Bu da bizi yıllık %20 enflasyonun üzerine çıkarmakta.
13 Eylül’de TCMB PPK toplantısı var. Piyasanın ne fiyatladığına, ya da olması gereken fiyat seviyesine baktığımızda, 1 aylık swap tarafında %28 civarında işlem geçtiğini görüyoruz. Bu rakamın politika faizinden (%17.75, son fonlama ile %19.25) ne kadar uzak olduğu net.
TCMB’den bugünkü enflasyon gerçekleşmelerinin hemen ardından, daha önce rastlamadığımız bir yöntemle, yeni bir açıklama yaptı.
“Son dönemde enflasyon görünümüne ilişkin gelişmeler fiyat istikrarı açısından önemli risklere işaret etmektedir. Merkez Bankası fiyat istikrarını desteklemek amacıyla gerekli tepkiyi verecektir. Bu çerçevede, daha önce yapılan iletişimle de uyumlu olmak üzere, son gelişmeler dikkate alınarak Eylül ayı Para Politikası Kurulu toplantısında parasal duruş yeniden şekillendirilecektir. Merkez Bankası fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir.”
TCMB “son gelişmeler çerçevesinde gerekli tepkiyi verecektir” açıklamasının ardından da piyasada daha fazla parasal sıkılaşma ve bir faiz artırım beklentisi güçlenecektir. Piyasanın bu nottan anladığı faiz artışıdır. Yukarıda da değindiğimiz şekilde, ihtiyaç olan faiz artırım rakamı, halihazırda swap tarafındaki faizlerden de anlaşılabilir, 800-1000 baz puan arasında. Fakat bu muhtemelen kademeli - izle gör şeklinde gelecektir. Bugün bu beklenti yaratıldıktan sonra da, 13 Eylül’de bu beklentileri karşılamayan bir adım, ya da herhangi bir adımın gelmemesinin de elbette piyasa için olumsuz sonuçları olur. Bildiğimiz gerçekler.