Advertisement

Büyüme ve enflasyonda geldiğimiz noktaya bakınca, TCMB için 2019’un son 15 yılın en zor dönemi olacağını söylemek sanırım hatalı olmaz. Enflasyonun bir taraftan %20’nin altına kalıcı olarak düşmesinin en az 4-5 ay daha alacağı, ve bu zaman zarfında da ekonomide kredi daralmasının giderek derinleştiği bir ortamda faizlere dair karar vermek çok zor olacaktır. Bu durumda sıkı duruşu koruyabilmek de ne derece mümkün, tartışılır.

FED’in faiz artırımlarını azaltacak olması, global taraftaki parasal sıkılaştırma gerçeğini değiştirmiyor. FED halen bilanço küçültüyor- küçültecek de. Dolayısıyla global taraf çok güneşli olmayacak 2019’da. Böyle bir ortamda TCMB’nin zorlanacağı konu şu;

1 - Ekonomi durgunluğa giderken sıkı duruşunu koruması çok zor olacaktır. Çünkü bu faizi bu ekonomi kaldırmıyor. Biz ekonomistlerin savunduğu gibi önce enflasyon dese, sıkı dursa, durgunluk uzayacak.

2 - Yok bu durgunlukla bu faiz çok zor dese, faizi, enflasyon kalıcı düşmeden, %20’nin altına kalıcı gelmeden, erken düşürse, bu sefer de kur riski var. Erken gelen bir indirimi ne TL, ne piyasa sevmez. TL’de ikinci tur bir rahatsızlık, yine durgunluğu uzatır.

Gerçekçi olmak gerekirse, her iki alternatif de mutsuz edici. Her iki seçeneğin de maliyeti olacaktır. Burada ekonomiye maliyeti daha az olacak seçenek tercih edilmeli.

Tam da bu yüzden, iktisadi açıdan, ekonomide meydana gelen hiç bir gelişmeyi azımsamadan, hızlı hareket etmek gerekiyordu. Şimdi de bilanço tamiri konusunda gecikiyoruz ama bu ayrı bir konu.  Geç kalındığında, azımsandığında, sonraki aşamalar hep daha maliyetli olur. Ve bunu sadece para politikasına yüklememelisiniz, maliye politikası ve genel iktisadi politika karışımınızın da net ve doğru şekilde uygulanması gerekir.  

Bugünkü TCMB PPK kararına gelince. Aslında piyasa karar metninde tek cümlenin, “Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir”. düşürüldüğünün altını çizse de .. durum öyle değil. Önemli bir kaç detay, özellikle fiyatlama davranışına dair yukarı yönlü risklere atıfta bulunan cümle de düşürülmüş. Ve aslında bu metinde 3-4 tane şahin-sıkı duruş işaret eden cümle sayısı teke indirilmiş, karar metni kısaltılmış. “Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir.” Evet halen sıkı duruşum devam ediyor ama Eylül Ekim aylarındaki kadar risk görmüyorum gidaşatta, diyen bir TCMB var.

Lafı uzatmadan, bu metinden hareketle, 1Ç19’da bir faiz indirim olasılığı halen masada duruyor. Global tarafında elverişli olması gerek tabi.

Unutmayalım, enflasyonumuz kendi kendine düşmedi. Bu aylarda oldukça yoğun bir çabayla, hem ÖTV KDV indirimleri yapıldı, hem de enflasyonla mücadele kapsamında adımlar atıldı. Yoksa yapısal olarak enflasyon dinamikleri değişmiş değil. Bu sebepten de, enflasyonda “belirgin”, kalıcı düşüşü görmeden, %20’lerin altına kalıcı ve “kendi, iç dinamikleriyle” inmeden, adım atmanın ekonomimize ne vadede ne kadar faydası olur iyi hesaplanması gereken bir süreçteyiz. Ve şüphesiz, merkez bankacılığının çok zor olduğu bir dönem.