Türkiye'deki fintekler nasıl daha fazla yatırım alır?

Bir önceki “Türkiye fintek sektöründe yeni trend: Satın almalar” başlıklı köşe yazımda, 2024 yılında fintek sektörüne damgasını vuran satın almaları incelemiştik. Kısa bir süre önce KPMG tarafından hazırlanan yeni bir raporu incelerken dikkatimi çeken bir başlık oldu: “Yatırımda Fırsat ve Zorluklar: Şirketlerin yüzde 56’sı ilk tur yatırımını almışken, yüzde 44’ü henüz yatırım almamış durumda. Sermayeye erişim fintek ekosisteminin önündeki en kritik engellerden biri olarak görülüyor.” Bu saptama, bence sektörümüzün yaşadığı en büyük sorunlardan biri diyebiliriz.
Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi tarafından hazırlanan Türkiye Fintek Ekosistemi Durum Raporu 2024’te “Kamuoyuna açıklanmış verilere göre, Türkiye fintek sektörüne yapılan yatırımlar, 2024 yıl sonunda 194 milyon dolar seviyesine ulaştı. 2024 yılında kurulan 19 fintek ile beraber 731 aktif olmak üzere 901 fintek girişimi bulunuyor” bilgisi paylaşıldı.
Bu bilgiyi not edip KPMG’nin verisine dönersek, 901 fintek girişiminden yaklaşık 455’inin yatırım aldığını görüyoruz, diğerleri ise kendi yağıyla kavrulmaya devam ediyor. Henüz yatırım almayan şirketler, kendi özsermayeleri ile büyümeyi tercih edenlerin yanı sıra yaşadığı finansal zorluklar sonucu ve gelen satın alma tekliflerini değerlendiriyor.
Satın almalar inovasyon hızını yavaşlatabilir
Bir önceki yazımı şu paragrafla bitirmiştim: “Satın almaların, ekosistemde rekabetçi dengeleri değiştirmesinin küçük ölçekli girişimlerin inovasyon hızını kısmen yavaşlatabileceğini öngörüyorum. 2024’e kıyasla, 2025’in daha seçkin ve stratejik yatırım kararlarının alındığı, ekosistemde dengeyi koruyarak büyümeyi teşvik eden bir yıl olmasını bekliyorum. Bu çerçevede, girişimlerin sürdürülebilir inovasyonunu destekleyecek mekanizmaların devreye sokulması kritik önem taşıyor.”
Ülkemizdeki finteklerin yurt dışındaki rakipleri kadar yatırım alamaması, maalesef rekabetin çok yoğun olduğu bu dünyada bizi bir adım geriye itebiliyor. Her ne kadar yapılan yatırım miktarlarında dünya ile kıyasladığımızda pozitif olarak ayrışıyorsak da unutmayalım bu işlemlerin çoğunu satın almalar oluşturuyor. Dolayısıyla genç, dinamik ve vizyon sahibi kişilerin büyük bir heyecanla kurduğu, pazara yeni ürün ve hizmetler sunan fintek ve startup’lar, yeterli finansal desteği göremediği için ölçeklerini büyütemiyor ve büyük sermaye grupları tarafından satın alınıyor. Her satın almanın ekosistemi genişletme vizyonuyla yapılmadığını yaşayarak görüyoruz. Daha güçlü olan şirket, rakibini satın alarak saf dışı bırakıyor ya da ürün portföyüne eksik olan parçaları eklemeyi hedefliyor. Eksik parçayı da ekleyince o dikeyde büyümek yerine var olan durumu korumayı tercih ediyor.
Fintekler kârlılığa odaklanmalı
Bu noktada fintek sektörü olarak, çuvaldızı kendimize batırma zamanı geldi. Bu kısır döngüden çıkmamız gerekiyor ama öncesinde sorunun ne olduğunu bulmalıyız. Elbette her şirket özelinde farklı sorunlar olabilir ancak ortak sorunun kârlılık olduğunu düşünüyorum. Dünya Ekonomik Forumu tarafından yapılan bir analizde de en önemli sorunun “kârlılık” olduğuna vurgu yapılıyor. Analizde 2022’de listelenen finteklerin yalnızca yarısının kârlı olduğu belirtiliyor. “Yatırımcılar artık sektörü daha fazla inceliyor, finansman turları arasındaki süre artıyor ve fintek finansman turlarının ortalama değeri düşüyor. Bunun anlamı, finteklerin kaynaklarını, neredeyse her ne pahasına olursa olsun büyüme için ödüllendirildikleri geçmişe göre daha dikkatli yönetmeleri gerekiyor” önerisinde bulunan analizde, şu bilgiye de yer veriliyor: Kârlı ve kârsız fintekler arasındaki temel fark genellikle maliyet yönetimidir, gelir artışı değil. 2021-2022 McKinsey araştırması, kârlı finteklerin maliyetleri ortalama yüzde 3 oranında düşürdüğünü, kârsız olanlarda ise maliyetlerin yüzde 27 oranında artığını, buna karşın gelir artışlarının her iki grupta da yüzde 13 olduğunu bulmuş.
Dolayısıyla fintekler bir yandan ev ödevlerini yapıp daha kârlı şirketler haline gelmeye çalışmalı, bir yandan da sektör yatırım miktarını artırmak için birlikte hareket etmeli. Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi, TOBB, DEİK ve TÖDEB gibi kuruluşlar finteklerin yatırımcılarla buluşması ve onların radarına girmesi için yaptıkları çalışmaları artırmalılar.