Advertisement

Bu hafta aile ekonomisinde Türkiye’de açıklanan sağlık istatistiklerini değerlendirdik. Konu obezite ve aile ekonomisine dolaylı etkisi. TUİK Türkiye sağlık araştırmasını yayımladı. Rakamlarda en çok dikkatimi çeken Türkiye de artan obezite oranları oldu.

Türkiye’deki obezite oranı 11 yılda yüzde 38,9 oranında arttı. 15 yaş ve üstü obez bireylerin oranı 2016 yılında yüzde19,6 iken, 2019 yılında yüzde 21,1 oldu. Obezite oranı 2008 yılında yüzde 15,2 iken 2019 yılında yüzde 38,9 oranında artış göstererek yüzde 21,1’e ulaştı. 2019 yılında obez olanların en yoğun olduğu yaş grubu 55-64 yaş grubu olduğu görüldü. 2019 yılında kadınların yüzde 24,8'inin, erkeklerin ise yüzde 17,3'ünün obez olduğu görüldü.

Bu rakamlar bize gösteriyor ki şişmanlıyoruz hem de yıl yıl. Dengesiz beslenme, hazır yemek, fastfood…Zamanla yarışırken beslenmeye daha az dikkat eder olmuşuz bu istatistiklere göre. Obezite karşımıza sadece sağlık sorunu olarak çıkmıyor ülkeler obezite ile savaşırken ciddi rakamlar harcıyor. Obezite nedeniyle sağlık harcalarında artışlar yaşanıyor. Şeker, yüksek tansiyon, damar tıkanıklığı, kalp krizi…

DOYMAK FARKLI ŞEY BESLENMEK FARKLI ŞEY…

Yaptığımız canlı yayında Prof Sadi Uzunoğlu’nun söylediği cümle aslında bir özetti. ‘’doymak farklı beslenmek farklı şey’’, doyuyoruz ama beslenemiyoruz. Ve hem sağlığımıza hem bütçemize zarar veriyoruz. Sağlık harcamaları dengesiz beslenme dolayısıyla artıyor. Gerek doktor ziyaretleri gerekse ilaçlara ayrılan bütçe dolayısıyla. Bir örnek vermek gerekirse mide hastalıkları tedavisinde kullanılan normal bir ilaç 25 TL’den; tansiyon ilaçları 15 TL’den başlıyor. Obezite tedavisi için kullanılan ilaçları saymıyorum bile. .

Peki bir de dünya da durum ne bir bakalım. Örneğin OECD üye ülkelerin rakamları…

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), kendisine üye ülkelerin vatandaşlarının gelecek 30 yıl içinde yaklaşık 90 milyonunun obezite sorunu yüzünden hayatını kaybedeceğini söylüyor. Türkiye, Suudi Arabistan ve ABD’nin ardından üye ülkelerde obezite yaygınlığında 3. sırada gösterildi.

Yayımladığı rapora göre, (2019 rakamları) bu sorun üye ülkelerin ekonomik büyümesine de ciddi zarar veriyor. Raporda ki çarpıcı rakam ise büyüme üzerindeki etkisi... Obezite ile buna bağlı sorunlar, üye ülkelerin gayri safi yurt içi hasılalarının ortalama yüzde 3,3 düşmesine neden oluyor.

Raporda yer alan bir başka detay ise, üye ülkelerin obezite ve buna bağlı hastalıklar için yılda kişi başına 360 dolar harcama yapmak zorunda kaldıkları.

OECD ülkeleri, sağlık bütçelerinin yüzde 8,4’ünü obezite ile mücadeleye ayırıyor. Bu oran da yılda 311 milyar dolarlık harcama demek.

Rakamlar ciddi. Yani, karnımızı doyururken iki kere düşünelim..