Advertisement

Euro'yu kurtarmaya yönelik çeşitli öneriler masada. Avrupalı liderler Almanya'yı ikna etmeye çalışıyorlar. Çünkü, önerilerin hepsi Almanya'nın muhalefetiyle karşılaşıyor. Almanlar biliyorlar ki, sonunda fatura kendilerine çıkacak. Almanya ortak Avrupa Bonosu çıkarma fikrine şimdilik soğuk bakmaya devam ediyor. Masadaki öneriler şöyle:
1. Çeşitli ülkelerin kötü bonolarının Avrupa çapında bir fonda toplanıp 25 yıl gibi bir sürede geri ödeme planına bağlanması,
2. Bankacılık sektöründe bir birliğe gidilip bankaların gözetim ve denetiminin Avrupa çapında tek elden yürütülmesi. Bu öneri çeşitli ülkelerdeki başı beladaki bankaların kurtarılmasının da tek elde toplanmasını içeriyor.
3. Üye ülkelerdeki maliye politikalarının yürütülmesinde merkezileşmeye gidilmesi.

İPLERİN ALMANYA'NIN ELİNDE OLDUĞU OYUN
Bir fon yaratıp kötü bonoları Avrupa çapında yeniden yapılandırmak Yunanistan benzeri bir iflas mekanizmasının çalıştırılması anlamına geliyor. Ortak Avrupa Bonosu çıkarma fikrine karşı çıkan Almanya'yı ikna edebilmek için bu öneri şimdilik en iyi seçenek gibi görünüyor. Uygulaması zor, derde deva olabilme olasılığı oldukça düşük.
Bankacılık sektöründe bir birliğe gitme önerisi, ülkeler ve başı belada olan bankaların kurtarılabilmesi için uygunmuş gibi görünüyor. Örneğin, İspanya tek başına 30-40 milyar Euro harcayıp bankalarını kurtarmak yerine Avrupa çapındaki bir banka kurtarma fonu bu maliyeti yüklenecek. İspanya'nın bu fona katkısı belki 5-6 milyar Euro civarında kalacak. Bankaları göreli olarak daha sağlam ülkeler, bankalarının başı belada olan ülkeleri desteklemiş olacaklar. Bu öneriye en soğuk bakacak ülke İngiltere gibi görünüyor.
İngiltere daha önce bankacılıkta işlem vergisi fikrine karşı çıkmıştı. Ama, Avrupa Birliği'ndeki sorunların çözümünde ayak bağı olmamak için "Ben yapmam, isterseniz siz yapın" demişti. Avrupa çapında bankacılık birliği önerisine karşı İngiltere'nin aynı tavrı takınacağı çok şüpheli. Çünkü, bankacılıkta birlik önerisi Avrupa çapında bankacılık sektöründeki rekabet şartlarını da değiştirebilecek nitelikte. Doğal olarak İngiltere bu alandaki rekabetçi avantajını kaybetmek istemez.
Bu öneri Fransa için de çok çekici değil. Sonuçta, Avrupa çapında organize edilen her alanda ipler Almanya'nın elinde olacak. Fransa iplerin tamamen Almanya'nın elinde olduğu bir oyunu oynamak istemeyebilir. Aynı kaygı maliye politikalarında merkezileşme önerisi için de geçerli.

ZAMAN DARALIYOR MU?
Almanya'nın sıkça dile getirdiği "Parasal birliği güçlendirebilmek için politik birliği güçlendirmek zorunluluğu" lafından maliye politikalarının merkezileştirilmesi anlaşılmalı. Bu alanda Avrupa'nın kuzey ülkelerinin bir sorunu yok. Sorun güneyde. Güneyin maliye politikalarını artık kuzey belirlemek istiyor. Bu aşamada bu önerinin, Euro'nun sorunlarını aşabilmesi için hayati önemde olsa da, Fransa başta olmak üzere, güney tarafından kabul edilmesi olasılığı çok fazla değil.
Sorun burada da bitmiyor. Önerilerin tümü Avrupa Birliği'ndeki her ülke tarafından tek tek kabul edilmek zorunda. Bazılarında hükümet kararı yeterli olsa da, bazılarında Parlamento kararı, bazılarında ise referandum gerekli. Süreç hem uzun, hem de arzulanan sonucun alınması belirsiz. Euro'yu kurtarmak için o kadar zaman var mı? Ünlü yatırımcı George Soros'a göre yok.
Galiba çözüm, ipleri Almanya'nın eline vermek. İpler Almanya'nın eline geçene kadar Almanya hiçbir öneriye olumlu bakmayacak gibi görünüyor.