Advertisement
HABERLER ABONE OL

Financial Times gazetesi seçim sonucunun İngiltere'deki siyasi haritayı yeniden çizdiğini yazdı.

Seçim sonucunun 1997'deki Tony Blair zaferi ve 1979'daki Margaret Thatcher zaferi kadar dramatik olduğunu belirten gazete, Başbakan Boris Johnson'ın yeni Brexit anlaşmasını hayata geçirme sözü etrafında inşa ettiği kampanyanın işe yaradığını yazdı.

Gazete artık Johnson'ın seçim sürecinde verdiği sözleri tutmasının zamanı geldiğini yazdı.

FT, İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn için "son yıllardaki nesildeki en sevilmeyen lider" dedi. Gazeteye göre İşçi Partisi'nin modern bir sosyal demokrat partiye dönüşmesi için Marksistlerin yönetiminden kurtulması gerekiyor.

 

Üç yıldır felç olan Parlamento'nun tekrardan işlemeye başlayacağını ve Boris Johnson'ın sert Brexit yanlılarına esir olmaktan kurtulduğunu yazan gazete, "Boris Johnson Birleşik Krallık'ı birlikte tutmak için sadece İngiltere ve Galler'in çıkarlarını değil, aynı zamanda AB'de kalma yanlısı Kuzey İrlanda ve İskoçya'nın çıkarlarını da gözetmeli" ifadelerini kullandı.

Financial Times'a göre Johnson, ikinci bir referandum isteyen partilere verilen oy miktarının Brexit yanlısı partilere verilenden daha yüksek olduğunu da unutmamalı.

Gazete başyazısını şöyle sonlandırdı:

"Johnson'ın popülist milliyetçilikle yürüttüğü seçim kampanyasının ardından tekrar merkez siyasete dönüp dönemeyeceği belli değil. ABD Başkanı Donald Trump'ın da seçildikten sonra merkez siyasete kayabileceği yönündeki umut gerçekleşmemişti. Fakat Johnson, Trump'tan daha farklı bir siyasetçi. Londra Belediye Başkanı'yken liberaldi. Brexit sonrası İngiltere'nin başarısı ve birliği Boris Johnson'ın hangi politikaları izlemeyi tercih edeceğine bağlı."

Times gazetesi ise başyazısında "Mavi Şafak" başlığını kullandı.

Gazete "Boris Johnson tarihi bir zafer kazanarak siyasi haritayı yeniden çizdi. Şimdi tarihi bir başbakan olabileceğini de göstermeli" dedi.

Muhafazakar Parti'nin 10 yıl süren kemer sıkma politikalarına ve halkın yaşam standartlarının düşmesine rağmen büyük bir çoğunluk kazanmayı başardığını vurgulayan gazete, İngiltere'nin son 10 yıldır finansal kriz ve siyasi istikrarsızlık nedeniyle, karşılaştığı sorunları çözemediğini fakat artık bunun değişebileceğini belirtti.

Son yıllarda hem Boris Johnson'ın siyasi kariyerinin bitmeye yaklaştığı, hem de Muhafazakar Parti'nin siyaset sahnesinden silinmeye yaklaştığı zamanların yaşandığını yazan Times, bugün gelinen noktada İşçi Partisi ve Liberal Demokrat Parti'nin büyük yara aldığını aktardı.

Guardian gazetesi de Johnson'ın İngiltere'nin siyasi haritasını baştan şekillendirdiğini yazdı.

seçim haritası

Guardian: İngiltere'nin Brexit sonrası gündemi İskoçya olacak

Gazeteye göre artık Brexit gerçekleşecek ve İngiltere siyasetinin sonraki gündem maddesi İskoçya'nın bağımsızlığı olacak.

Johnson'ın, Muhafazakar Parti'nin 32 yıldır başaramadığı bir şeyi gerçekleştirerek Parlamento'da çoğunluğa sahip bir şekilde erken seçime gitmeden bir dönemi tamamlayabilecek imkanı bulduğunu yazan Guardian, ülke genelinde ikinci bir referandumu isteyen seçmenlerin sayısının Brexit isteyen seçmenlerden daha fazla olduğunu vurguladı.

Gazeteye göre seçimin en büyük kaybedeni, 1935'ten beri en az sayıda sandalye kazanabilen İşçi Partisi oldu. Guardian, Muhafazakarların 9 yıllık iktidarı boyunca yaşanan ayrışmalar ve zor zamanları İşçi Partisi'nin kendi lehine kullanmaya başaramadığını aktardı.

Guardian'a göre partinin sol ve merkez kesimleri arasındaki ilişki istikrarsızlaştı ve parti tabanında mavi yakalı işlerin oranı yarı yarıya azaldı.

Guardian, Boris Johnson'ın kazandığı eski İşçi Partili seçmenleri tutabilmek için kamu harcamalarını artırmanın çok önemli olduğunu kavrayabileceğini belirtti.

Daily Telegraph gazetesi de başyazısında Johnson'a "aşırı sağcı" diyenler olduğunu fakat liberal içgüdülere sahip başbakanın yeni kazandığı oyları elinde tutabilmek için Tony Blair'dan bu yana en merkez siyasetçi olabileceğini yazdı.

Gazeteye göre bu seçimde İngiltere siyasetinin merkezi de değişti, merkez sağa kaydı.

Telegraph Johnson'ın Brexit anlaşmasının Parlamento'da onaylanmasının sürecin sonu anlamına gelmediğini de hatırlattı ve bir yanda Jonhson'ın "Geçiş süreci 2020 sonunda tamamlanacak, erteleme olmayacak" dediğini, diğer tarafta ise AB'nin kapsamlı bir ticaret anlaşmasını bir yılda hazırlamanın imkansız olduğunu vurguladığını yazdı.

 

bbc.com/turkce