Advertisement

Bu satırları kaleme aldığımız zaman dilimi içerisinde, 20. yılını kutlamakta olan Çukurova Genç İşadamları Derneği'nin "Bilgi Güçtür" toplantıları serisi kapsamında, Adana'da bulunan ABD'li ünlü iktisatçı Prof. Roubini, Bloomberg HT'nin sorularını yanıtlıyordu. Roubini, röportajda birkaç kez, 2013 yılının küresel ekonomi için ya "kusursuz fırtına" riskinin gözleneceği, ya da bu risk gerçekleşmese de, hayli zor geçecek bir yıl olacağını belirtti. Bu durumda, nisan ayından bu yana konuştuğumuz dört önemli küresel risk, 2013'te de etkisini sürdürecek gibi gözüküyor.
Başkan Obama yeniden seçilmiş olsa da, Cumhuriyetçi Parti ağırlıklı ABD Kongresi'nde, kendisi ve ekibi için, 2013 bütçesi ve federal hazine borç tavanının artırılması açısından zor günler ufukta. Bu nedenle, mahşerin ilk atlısı olarak, ABD ekonomisi için 'mali uçurum Riski'nin yanı sıra, Prof. Roubini'nin de altını çizdiği gibi, ABD ekonomisinin yüzde 2'lik büyüme düzeyine takılmış olması önemli bir risk. Aynı dakikalarda, Bloomberg HT stüdyosunda konuk olan Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu da, küresel ekonomi için en büyük riskin sürdürülebilir büyüme sürecine bir türlü geçilememesi olduğunu net olarak vurguladı.

BÖLGESEL RİSKLER TÜRKİYE'NİN NOT ARTIŞI İÇİN RİSK
Prof. Roubini, röportajda, uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch'in Türkiye'nin notunu artırmasını, Türkiye'nin olumlu yönlerinin daha ağır basmasına bağladı. Bununla birlikte, önümüzdeki hafta çarşamba günü Türkiye'de bir toplantı düzenleyecek olan Moody's için ve ayrıca Standart&Poors için, Roubini, Suriye ve İran gibi bölgesel riskler nedeniyle, Türkiye'nin notunu artırmak konusunda Fitch kadar cesaretli adım atmayabileceklerinin de altını çizdi.
Nitekim, mahşerin atlılarından birisi de, Ortadoğu'daki gerginlik ve petrol fiyatlarının seyri. Prof. Roubini, İsrail'in Gazze'ye düzenlediği son saldırıyı da dikkate alırsak, Ortadoğu'da gerginlik artarsa, petrol ve risk primlerinin de yükseleceğine işaret ediyor. Bu çerçevede, Roubini, cari açığın yanı sıra, iç ve bölgesel politik risklerin de Türkiye açısından önemli riskler oluşturduğunu ifade etti. Bununla birlikte, tam 1 yıl içerisinde Türkiye'nin cari açığının 78.4 milyar dolardan 55.8 milyar dolara indiğinin de farkındayız. Türkiye finansal istikrar, yani cari açık riskini azaltma çabasını sürdürürken, Roubini, sağlam bankacılık sektörü ile tek haneli düzeye düşürülmüş olan enflasyonun da Türk ekonomisinin olumlu yönleri olduğunu vurgulamakta.

ÇİN EKONOMİSİ VE EURO BÖLGESİ DE MERCEK ALTINDA
Mahşerin üçüncü atlısı, hiç şüphesiz bir türlü yumuşatılamayan, belirli bir sürece girememiş olan Euro Bölgesi krizi. Yunanistan ile ilgili tantana bir yana, İspanya ve İtalya ile ilgili olumsuz algı da bir türlü düşürülemiyor. Prof. Roubini, Euro Bölgesi'ndeki sorunlar hâlâ derin olsa da, en azından 1.5-2 sene öncesine göre, daha fazla doğru yönde adım atıldığına da işaret etmekte. Euro Bölgesi'nde siyasi riskin önem taşıdığına değinen Roubini, Euro Bölgesi'ndeki büyüme sorununun derinliğine vurgu yapıyor ve Türkiye'nin cari açık ve enflasyon düzeyine karşı dikkatli olması konusunda da uyarıda bulunuyor. Çin ekonomisi için resesyon riski de, mahşerin dördüncü atlısı.
Roubini, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın not artışı nedeniyle sıcak para girişini dizginlemek adına faizi çok düşürmesi halinde ise, enflasyon baskısının artabileceği yönündeki riski hatırlatıyor. Salı günkü yazımızda, 2013'ün TCMB açısından sanatsal becerisini daha da artıracağı bir yıl olacağını belirtmiştik. Böyle bir dönemde, Roubini gibi önemli bir iktisatçıyı Adana'da ağırlama başarısı gösteren Çukurova Genç İşadamları Derneği'ni de tebrik edelim.