Advertisement

17 Ağustos Türkiye'nin geçmişte yaşadığı en büyük afetin,1 7 Ağustos 1999 depreminin 14. yıldönümüydü. Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Başkanı Dündar Yetişener ile Türkiye'nin deprem konusunda yaptıklarını ve yapmadıklarını konuştuk. Yetişener, açıkladıkları "Deprem Manifestosu"nun ayrıntılarını bizimle paylaşırken "Kanun çıktı fakat uygulama ve denetlemede sıkıntı var. Bir yönetmelik olmalı" diyor. Yetişener'e göre Japonlar gibi burnumuz kanamadan depremi atlatabiliriz yeter ki nasıl gıda güvenliği ve kıyı düzenlemesi için 3 bakan bir araya geliyorsa, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar önderliğinde bir araya gelinsin ve denetleme ve uygulama konusunda bir adım atılabilsin...

YAPIDA TEK YÖNETMELİK VE DENETİM EKSİK
■ Deprem manifestosu açıkladınız, bu deprem manifestosuyla ne hedeflediniz?
- 14 yıl oldu. Biz Türk insanı biraz unutkanız, yılı ve yıldönümü geldiği zaman etkinlikler başlıyor. Kaybedilmiş insanın arkasından anmak tabii ki güzel bir vefa duygusu, fakat bugünden itibaren yarın
insan kaybetmememiz, ekonomimizin zarar görmemesi lazım. Son 14 yılda da yapılan kararnamelerle çıkan kanunlarla tedbir var görüyoruz. Ancak bu tedbirin uygulama ve denetleme safhası yeterli değil.
■ 14 yıldan bugüne ne değişti, inşaat sektörü nasıl bir dönüşüm geçirdi?
- Mevzuat çıktı. Aynı süreçte Avrupa Birliği uyum sürecini yaşadık. Türkiye'de yapı ve bina yönetmeliklerinde farklılıklar var. Bizim bu manifestoda altını çizdiğimiz nokta şu: Bir tek bina yönetmeliğine ihtiyaç var. Birbirleriyle çelişen birçok bina yönetmeliği yerine tek bir bina yönetmeliği! Bunun da raporlamasını aralık ayında, kentsel dönüşümde kalite konulu yapı güvenliğiyle ilgili zirvede yapacağız.
■ Manifestoda ikinci ve üçüncü maddeler neler?
- Manifestonun adını bildiri koymadık; bunu, sadece eleştirmek amacıyla değil manifesto yön gösterici, yol gösterici bir evrak olduğu için yaptık. İlk 3 diye baktığımız zaman önce sivil toplumun tamamının bilinçlendirilmesi gerekiyor, eğitim şart diyoruz. Bizim Japonlardan hiçbir eksiğimiz yok, dünyanın en iyi müteahhitlerine sahibiz, dünyanın en iyi inşaat malzemelerini üreten kurumuz. Dünyada inşaat malzemesi sırasında ihracat lideriyiz. Değerli mimarlarımız var. E, peki en iyi yağ var, en iyi un var, en iyi şeker var, niye biz en iyi helvayı yapamayalım ki? Kimsenin burnu kanamadan bu ülkede deprem atlatılır.
■ Depreme karşı farkındalık yaratmak için İMSAD neler yapıyor?
- Diyoruz ki; ufak düşünüp maliyeti önemseyerek riskler almayın, hayatınızı karartmayın. Diyoruz ki bir inşaatın yapılabilmesi için 3 bileşen var. Bu 3 bileşenden biri malzeme; malzemeyi biz üretiyoruz bunun sorumluluğu altındayız. Van depreminde 400 yıllık camide tek çizik yok, ayakta kalıyor, ama arkasındaki sokakta 7 katlı bina un ufak olmuş. Bunu sorgulamak lazım. Türkiye kaliteli malzeme üretirken niye insanlar bu malzemeyi kullanmaktan kaçınıyor? Niye birileri bunun denetimini yapmıyor?
■ İMSAD'ın deprem eğitimi konusunda yeni projesi ne?
- "Güvenli Yapı Eğitim Merkezi" adı altında İstanbul'da merkez oluşturacağız. Bir öğrenci gelip gezdiği bu merkezden, bir deprem simülatörü aracılığıyla deprem anında nasıl davranması gerektiğini; suyu, enerjiyi nasıl kullanması gerektiğini ögrenmiş olarak çıkacak. Buradan çıkarken kendi güvenli yapı projesini oluşturacak. 1 günlük bu eğitimin sonunda çocuklarımız "güvenli yapı eğitimini görmüş, güvenli binayı tanımaktadır" sertifikasını alacak.