Advertisement

Lord Nicholas Stern, Dünya Bankası eski başekonomisti, İngiltere'de Maliye Bakanlığı'nda çeşitli kademelerde görev yaptı. Halen London School of Economics'te İklim Değişikliği kürsüsünün başkanlığını yapan Stern'ü, iklim değişikliğini dünyadaki en büyük piyasa başarısızlığı olarak niteleyen 'Stern Raporu' ile tanıyoruz. Akbank Uluslararası Danışma Kurulu'nun üyesi olan Stern geçtiğimiz hafta Değişim Liderleri Zirvesi için İstanbul'a geldi. Sternde ABD'nin 45. Başkan Yardımcı Al Gore ile birlikte dünyanın günlük 90 milyon ton günlük karbon salınımı düşürülmediği takdirde 40 yıldan az sürede Türkiye'nin Sahra Çölü'ne dönüşebileceğini söyledi. Japonya'da yaşanan felaketin ardından herkesin nükleer enerjiye dair fikir yürüttüğü bir ortamda bir adım geri atıp riskleri dünyanın geleceği açısından iyi analiz etmemiz gerekiyor. Stern'ün üzerinde durduğu ilk nokta emisyonların ve sera gazlarının etkilerinin tarım, endüstri, binalarda olsun azaltılmasının bir yolunun bulunması gerektiği yönünde. Stern, "Dünya bu konuda çok az şey yaparsa ve bu soruna odaklanmaz ise, bütün Türkiye'yi negatif etkileyecek sonuçlar doğabilir. İtalya'da da bu böyle Fransa'da da bu böyle" diyor. Yani "düşük karbon emisyonlu" bir hayata geçiş yapmak zorundayız. Stern, bu çerçevede nükleer enerji dahil her teknolojiye ihtiyacımız var ama riskleri iyi analiz etmemiz gerektiğini söylüyor.
"Yani her teknolojiye bakmamız gerekiyor derken, hiçbirini dışarıda bırakmıyoruz demek istiyorum. Her bir teknolojinin dikkatli bir şekilde ele alınması gerekiyor. Japonya'da bir deprem ve tsunami yaşandı. Risk buydu. Bu tarz riskleri barındırmayan yerler var dünyada. İngiltere gibi Fransa gibi ülkeler deprem ve tsunami riskleriyle karşı karşıya değiller" diyor. Peki ya Türkiye? Stern, "Türkiye iklim değişikliğinden en olumsuz etkilenecek ülkeler arasında. Eğer ki bu değişim ve bütün iklim değişikliğinden bu konuya bir müdahale edilmezse Türkiye, 40 yıla kalmaz Sahra Çölü'ne dönüşebilir" diye uyarıyor.

TÜRKİYE'NİN GÜNEŞ ENERJİSİNDE POTANSİYELİ BÜYÜK
Japonya'daki nükleer facianın konuşulduğu bugünlerde Türkiye hangi teknolojiyi seçmeli diye sorunca Stern, "Türkiye coğrafi konumu ile çok büyük avantajlar sahibi özellikle güneş enerjisi konusunda kendisine çok büyük bir fırsat olarak dönebilir" diyor. Stern, "Türkiye nükleer enerjiyi seçebilir ama seçerse, Türkiye deprem bölgesinde bir ülke fay hattından uzak olsun" uyarısında bulunuyor. Yılın son günlerinde Meclis'ten geçen "yenilenebilir enerji yasası" güneş enerjisine yatırım yapmaya hazırlananlar için fiyat kurtarmıyor eleştirilerine neden olmuştu. Fiyat tutturabilen yabancı yatırımcı da son durumda söz konusu olan 600 megavatın nasıl dağıtılacağını bekliyor. Stern'ün dediği gibi "Türkiye'nin güneş enerjisi açısından Kuzey Afrika gibi potansiyeli büyük. Ve orası gibi istikrarsız değil. Türkiye güneşe ağırlık verirse Avrupa'nın enerjide Kuzey Afrika için yaptığı hesapları Türkiye'ye döner".

Kinzer: Türkiye İslam dünyasına rol model olabilir ama içerdeki sosyal kutuplaşmayı çözmeli!

Hilal ve Yıldız "İki Dünya Arasında" kitabının yazarı Stephen Kinzer'de Değişim Liderleri Zirvesi için İstanbul'daydı. Kinzer'e, "Dünyada değişim tsunamisi yaşanırken Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun dediği gibi Türkiye lider olabilecek mi?" diye sordum. Cevabı bana TUSİAD Başkanı Ümit Boyner'in geçtiğimiz hafta Meltem Ersoy'a verdiği özel röportajda söylediklerini hatırlattı. Boyner,"Türkiye ileri demokrasiye geçiyor diyoruz ama konuşurken çekiniyoruz. Bu korku dayanılmaz bir korku" diye uyarmıştı. Kinzer de "Türkiye İslam dünyası için rol model bölgede lider olabilir ama içerideki kutuplaşmayı çözmeli. Bir kutuplaşma olduğu müddetçe, Türkiye rol model, lider olamaz"
dedi. Kinzer'e göre, bölgede yumuşak güç olarak Türkiye Müslüman ülkelere bir örnek teşkil ediyor. Kinzer,"Türkiye'nin bölgeye yapacağı gerçek katkı, kendi demokrasisini geliştirmek. Türkiye demokrasi alanında çalışıyor reformlar yapıyor tahammülsüzlüğü ortadan kaldırmaya çalışıyor doğrudan olmasa da çok pozitif bir yansıma bulacaktır" diye özetledi.
"Peki, AK Parti bu kutuplaşmayı çözebilir mi bu fırsatı kullanabilecek mi? diye sorunca Kinzer'in AK Parti'ye güveninin büyük olduğunu gördüm. Kinzer, "Bence AK Parti bu sorunu çözebilir, pek çok tabuyu kırmış durumda" diyor.