Advertisement
HABERLER ABONE OL

İranlı Öğrenciler Haber Ajansı'na (ISNA) göre İslami, başkent Tahran'da düzenlenen kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, UAEA Yönetim Kuruluna sunulması beklenen taslağa dair değerlendirmelerde bulundu.

İslami, "UAEA'da Yönetim Kuruluna sunulmak üzere 3 Avrupa ülkesi (İngiltere, Almanya ve Fransa) ve ABD tarafından hazırlanan karar taslağı hamlesi, Siyonist (İsrail) rejimin izlediği azami baskı politikası ile uyumludur." dedi.

Ülkesinin nükleer faaliyetlerine yönelik suçlayıcı değerlendirmelerin 20 yıldan bu yana sürdüğünü söyleyen İslami, İran nükleer programının olası askeri boyutu iddiaları (PMD) ile ilgili dosyanın 2015 yılında imzalanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı'yla (KOEP) kapandığını savundu.

KOEP'te yer almasına rağmen ülkesine yönelik ekonomik yaptırımların sonlandırılmadığını ifade ederek bu duruma tepki gösteren İslami, İran'ın UAEA'ya rapor edilmemiş gizli nükleer faaliyetlerinin bulunmadığını söyledi.

Atom bombası ürettiklerine yönelik iddiaları yalanlayan İslami, "Hangi bomba? Önce Şiyan ve Lavizan, sonra Parçin, ardından Tahran'ın güneybatısında dediler. Her gün münafıklar (Halkın Mücahitleri Örgütü) ve Siyonistler, İran'a baskı yapmak için UAEA'ya bir adres veriyorlar." diye konuştu.

İslami, şunları kaydetti:

"Biz, nükleer faaliyetimizde UAEA'nın kurallarına riayet ediyoruz. Ajans tarafından denetlenmeyen ve prosedürlerine uyulmayan hiçbir faaliyetimiz bulunmamaktadır. Bu suçlamaları kabul etmiyor ve bu ağır psikolojik operasyon karşısında geri çekilmiyoruz. KOEP'in hayata geçirilmesine yönelik iyi niyetimiz var. Taraf ülkeler KOEP kapsamındaki taahhütlerini yerine getirmezlerse (yaptırımları kaldırmazlarsa) biz de iyi niyetimizi gözden geçiririz."

İran'ın UAEA'ya bilgi vermediği yerler iddiası

Nükleer anlaşmanın Avrupalı tarafları İngiltere, Fransa ve Almanya ile ABD, geçtiğimiz günlerde UAEA Yönetim Kuruluna İran'ın nükleer programıyla ilgili endişelerin yer aldığı bir karar taslağı sunmuştu.

Basına sızan taslakta, İran, taahhütlerine riayet etmemekle ve UAEA ile tam iş birliği yapmamakla suçlanıyor. Tahran yönetiminin elindeki uranyum miktarını ve bazı nükleer mekanlar hakkında UAEA'yı bilgilendirmediği öne sürülen taslakta, İran'ın UAEA'nın sorularını zamanında cevaplandırmadığı belirtiliyor.

UAEA Başkanı Rafael Grossi, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, İran'ın Turkuz Abad, Veramin ve Merivan'daki tesislerde keşfedilen uranyum parçacıklarıyla ilgili UAEA'ya ikna edici bir yanıt vermediğini söylemişti. İran'ın bu üç yerdeki nükleer faaliyetlerinden UAEA'yı haberdar etmediği öne sürülüyor.

Nükleer anlaşma süreci

İran'ın nükleer faaliyetleri konusundaki Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan anlaşmanın ilki, 2015 yılında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi (İngiltere, ABD, Çin, Fransa, Rusya) ve Almanya ile İran arasında imzalanmıştı.

Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın 2018'de ülkesini tek taraflı olarak anlaşmadan çekmesinin ardından İran'a yönelik ekonomik yaptırımlar tekrar uygulamaya konulmuştu. Bunun üzerine Tahran yönetimi nükleer faaliyetlerine aşamalı olarak geri dönmüştü.

KOEP'in yürürlüğe konulmasına yönelik görüşmeler, geçen yıl Avusturya'nın başkenti Viyana'da yeniden başlamıştı.

Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, 11 Mart'ta "dış etkenler" nedeniyle Viyana'daki müzakerelerin durdurulduğunu açıklamıştı.