Bloomberght
Bloomberg HT Haberler TCMB faizi sabit tuttu

TCMB faizi sabit tuttu

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) finansal koşulların önemli ölçüde sıkılaştığına ve parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkileri olacağına işaret ederek, bir haftalık repo faizini yüzde 50 seviyesinde bıraktı. Karar metninde, "Mart ayında atılan adımların etkisiyle finansal koşullar önemli ölçüde sıkılaşmıştır. Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir" denildi.

Giriş: 25 Nisan 2024, Perşembe 14:00
Güncelleme: 25 Nisan 2024, Perşembe 17:20

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini yüzde 50 seviyesinde tuttu.

Bloomberg HT anketine katılan kurumların beklentisi de faizin yüzde 50 seviyesinde sabit bırakılacağı yönündeydi.

TCMB karar metninde Mart ayında aylık enflasyonun ana eğiliminin devam eden zayıflamaya rağmen öngörülenden yüksek gerçekleştiği belirtildi.

Tüketim malı ve altın ithalatındaki seyrin cari dengedeki iyileşmeye katkı verdiğini ifade eden TCMB yakın döneme ilişkin diğer göstergelerin yurt içi talepte direncin sürdüğüne işaret ettiğine dikkat çekildi.

TCMB hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatlarının enflasyonist baskıları canlı tuttuğunu ifade ederken enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunun yakından takip ettiğini vurguladı.

"Sıkılaşmanın gecikmeli etkileri göz önünde bulunduruldu"

Mart ayında atılan adımların etkisiyle finansal koşullar önemli ölçüde sıkılaştığını belirten TCMB parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkilerinin yakından izlendiğini söyledi.

TCMB karar metninde para politikasının gecikmeli etkilerine de atıf yaptı. Konuyla ilgili olarak metinde, "Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir" ifadeleri kullanıldı.

"Aylık enflasyonda kalıcı düşüş sağlanana kadar sıkı duruş sürecek"

TCMB metinde sıkı duruş vurgusunu da korudu.

Buna göre aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceği vurgulandı.

Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşunun sıkılaştırılacağı belirtildi. TCMB'ye göre para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon 2024 yılının ikinci yarısında tesis edilecek.

Parasal aktarım ve likidite mesajları

TCMB; makroihtiyati politikaları, piyasa mekanizmasının işlevselliğini ve makro finansal istikrarı koruyacak nitelikte uygulamayı sürdürdüğü belirtirken bu çerçevede, kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizmasının desteklenmeye devam edileceğini söyledi.

Geçen metinlerde olduğu gibi Mart ayı faiz kararı metninde de likidite gelişmelerinin yakından takip edilerek, gerektiğinde sterilizasyon araçlarının etkin şekilde kullanılmasının sürdürüleceği mesajı verildi.

"En ciddi problem beklentileri homojen hale getirmek"

Bloomberg HT'de 'TCMB Faiz Kararı' yayınına katılan Bahçeşehir Üniversitesi Finansal Araştırmalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. İbrahim Ünalmış “Mevcut Durumda Sayın Başkan Karahan’ın da duyduğumuz kadarı ile Amerika’daki toplantılarda dile getirdiği bir problemle karşı karşıyayız. Politika yapıcıların kurla ilgili 2024’de TL’nin reel olarak değerleneceğine dair net bir açıklamada bulundular.

Merkez Bankası yetkilileri de bu açıklamaları destekledi. Piyasa profesyonellerine yazılan raporlara baktığımızda da benzer görüşlerle karşı karşıyaydık; ama bu fikirler karşısında hane halkını ikna edemedik. Hane halkı seçimler sonrasında bir kur artışı beklentisi ile ciddi anlamda döviz almaya devam etti. Bu aslında beklentilerin homojen hale getirilmesinden kaynaklanıyor. Benzer bir sorun enflasyonda da var. Enflasyona dair beklentilere baktığımızda da Merkez Bankası’nın yıl sonu tahminine, piyasa oyuncularının tahminleri kısmen de olsa yakınlaşmakla birlikte çok yakın değil. Vatandaşın enflasyona dair beklentileri ise tamamen bambaşka. Önümüzdeki en ciddi problem beklentileri homojen hale getirmek” şeklinde konuştu.

Bloomberg HT'ye değerlendirmelerde bulunan TEB Kıdemli Ekonomisti Okan Ertem ise şunları kaydetti:

"Enflasyon Ocak ayında 7 küsur, daha sonra 4,5, ondan sonra ise 3,2 olarak gerçekleşti. Mevsimsel olarak trendler de biraz geriliyor. Merkez Bankası sonuç olarak ana eğilimin zayıfladığını; ama öngörülenden yüksek olduğunu söylüyor. İkinci olarak, hizmet fiyatlarındaki katılığın devam ettiğini söylüyor. Üçüncü olarak ise iç talepteki dengelenmenin henüz oluşmadığına dikkat çekiyor. Aslında birkaç olumsuzu alt alta sıralamış. Burada enflasyon görünümü zayıflıyor ama istediğim gibi değil demeye çalışıyor. Bizim tahmin ettiğimiz Nisan ayı da Mart gibi zayıf bir enflasyon olacak. Bu da Merkez’in elini kuvvetlendirecektir."