Advertisement

2014 yılı hem ekonomik hem de siyasi açıdan herkes için oldukça zor başladı…

Rusya - Kırım - Ukrayna üçlemesinde yaşanan siyasi kriz yerini meydan muharebesine bırakırken, enerji hatlarının bir türlü paylaşılamaması ipleri daha fazla gerdi. Hemen ardından ise Orta Doğu terör örgütü IŞİD saldırırları ile baş başa kaldı. Tüm bu jeopolitik gerginliklere ek olarak 2014 yılı, başta Türkiye olmak üzere tüm gelişen ve gelişmiş ülkelerin seçim senesi olarak damgasını vurdu. Haliyle seçimlerin sadece politik değil ekonomik etkileri de fiyatlamalara dahil olmaya başladı.

Mart ayında genel seçim havasında geçen Türkiye yerel seçimleri hemen ardından Nisanda Endonezya Demokratik Mücadele Partisi'nin (PDI-P) galibiyeti ile sonuçlanan genel seçimler ve Cezayir, Macaristan, Irak, Güney Afrika genel seçimleri ile AB parlamento seçimleri 2014’ün ilk yarısına damgasını vurdu. 2014’ün ikinci yarısında ise bu hafta gerçekleşecek Endonezya, Ağustos ayında Türkiye Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve Ekim ayının ilk haftasında gerçekleşecek Brezilya genel seçimleri yakından izlenecek.

Öncelikle gelişmekte olan ülke ekonomileri arasında benzer makro dinamiklerin ve risk unsurlarının fiyatlandığı Brezilya, Endonezya ve Türkiye’nin ekonomik göstergelerini inceleyelim:

Aşağıdaki tabloda en son seçim dönemlerinden bu yana ülkelerdeki temel makroekonomik göstergelerin değişimlerini görüyoruz. En son gerçekleşen 2009’da Endonezya, 2010’da Brezilya ve 2011 Türkiye seçimleri sonrası genel olarak büyümenin gerilediği, faizlerin ve enflasyonun yükseldiği gözüküyor. Fotoğrafın Türkiye tarafına bakacak olursak ise bu tablodan diğer iki ülkeden ayrışan en önemli dinamik, enflasyonda %10 üzerinden %9’lara yaşanan gerileme.

 

-Önceki seçimlerde Borsa ve kur tepkileri…

Seçim dönemlerindeki piyasa fiyatlamalarına baktığımızda ise 2009 Nisan ayında seçimlere giren Endonezya borsası Mart-Haziran döneminde %21 yükselmiş, para birimi ise %7 değer kazanmış. 2010 Eylül ayında seçimlerin olduğu Brezilya’da Haziran-Eylül ayında seçim öncesi %13’lük değer kazancı yaşansa da bu ralli seçim sonrası devam edememiş, kuru da %6,50’lik değer kazanmış. 2011 Eylül ayında Türkiye genel seçimlerinde ise Ağustos-Eylül ayında yaşanan %21’lik değer kazancı, seçim sonrası kazançların tamamının geri verilmesi ile son buldu. Türk Lirası da aynı dönemde %8 değer kaybı yaşamış. Genel tabloya baktığımızda üç ülke borsasında da seçim öncesi kısa vadeli bir ralli yaşanmış fakat bu rallinin kalıcılığı hem seçim sonuçlarının piyasayı tatmin etmesi hem de o dönemki konjonktüre göre değişiklik göstermiş.

-2014 yılında yeni seçim dönemine piyasalar nasıl hazırlanıyor?

Endeks getirilerinde Endonezya Jakarta ve BIST 100 %17 ile en yüksek getirilerde aynı kaderi paylaşıyor. Brezilya Bovespa ise yatırımcısına %4 ile daha sınırlı bir getiri sunuyor. Fakat kur getirileri için Türk Lirası ve Endonezya Rupiahı liderliği paylaşamıyor, Brezilya hem yüzde 11’lik yüksek faizi hem de kuru destekleyen para politikası ile Realin %8 getiri sağladığı bir ilk yarı geçiriyor.