Advertisement

Kurun köpüğü 20 Aralık gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’nın kur korumalı mevduat ürününü açıklaması ile alındı ve Dolar/TL yüzde 40 ile tarihteki en yüksek gün içi düşüşünü yaşadı. Türkiye ekonomisi ve sermaye piyasaları için siyah kuğu* olarak nitelendirilen o gece; uzun vadede yüksek kurun olumsuz etkilerini sınırlandırsa da, kısa vadede beklenmedik bir gelişme olduğu için tasarruf sahiplerinin gelirlerinin erimesine sebep oldu. Sadece döviz hesapları değil; faiz gelirinden kaçınan, altın ve hisse yatırımcılarının da hesaplarında sert düşüşler yaşandı.

Aralık ayında yıllık yüzde 36 ile son 19 yılın en yüksek seviyesinde açıklanan enflasyon rakamı sonrası ise tartıştığımız konu enflasyonun üzerindeki köpüğün nasıl alınacağı?

Elbette kur üzerinde alınan önlemler ve bir gecelik aksiyon kadar kolay olmayacak…

Beklentilere baktığımızda ekonomistler, heterodoks politika yapıcıların görüşlerinin ve önden yüklemeli erken yapılan faiz indirimlerinin, enflasyon beklentilerindeki bozulmayı artırdığını düşünüyor.

  • JP Morgan, Türkiye'de enflasyonun Mayıs ayında yüzde 55 seviyesine ulaşmasını ve Kasım ayına kadar yüzde 50 civarında seyredeceğini öngörüyor.
  • Unicredit, Türkiye’nin 2022 yılında yüzde 4,7 büyümesini beklerken Türk lirasındaki değer kaybının 2022 yılında da süreceğini ve yılsonunda enflasyonun yüzde 37 civarında olmasını bekliyor.
  • Bank of America, Türkiye’de enflasyonun 2022 yılında ortalama yüzde 52,6 olacağını, yılsonunda ise yüzde 40 seviyesinde gerçekleşeceğini belirtiyor.

Kurumların enflasyon görüşlerindeki ayrışmaya baktığımızda Bloomberg Terminal’deki 2022 yılsonu için en düşük beklenti yüzde 15 iken, en yüksek beklenti yüzde 52 seviyesinde. Dolayısıyla enflasyondaki köpüğün alınması için en temel belirleyici olan “enflasyon beklentilerini yönetme” oldukça zor. Ocak ayında yapılan zamlara ek olarak dışarıda da artan emtia fiyatları, enflasyon beklentilerindeki yükseliş ve şahin merkez bankaları ile artan tahvil faizleri, Türkiye’nin enflasyon ithal etmesine sebep olacak.

Olumlu tarafta ise kur stabilizasyonu ve yüksek baz etkisinin katkısı öne çıkıyor. Burada enflasyondaki köpüğün alınması için uygulanacak en hızlı reçete ise hükümetin önümüzdeki dönem uygulayabileceği KDV, ÖTV gibi dolaylı vergilerde yapabileceği indirimler başta beyaz eşya, gıda ve otomotiv olmak üzere hammadde fiyat artışından kaynaklı yaşanan yükselişin önüne geçebilir. Diğer taraftan perakende yasası, özel okullara fiyat artış sınırlaması gibi sektörel cezalandırıcı regülasyonlar ile fiyatlar törpülenebilir.

Bu adımlar atılırken önümüzdeki dönemdeki en temel belirsizlik ise para politikası yerine mali politikalar ile enflasyonu kontrol altına almaya çalışmak. Çünkü Türkiye ekonomisinin nadir güçlü kaslarından biri olan mali disiplinden vergi teşvikleri ile taviz vermek, bütçe açığını artırabilir ve önümüzdeki dönemde kur stabilizasyonunu sağlamak adına Merkez Bankası rezervlerini kullanması finansman sıkıntılarını da beraberinde getirilebilir.

Okuyucu notu: Merkez Bankası Genel Kurulu, 3 Şubat'ta olağanüstü toplanacak. Toplantı gündeminde dönem kârından avans dağıtılması konusu yer alacak. TCMB’nin bu yıl Hazine ve Maliye Bakanlığına yaklaşık 45 milyar TL aktarması bekleniyor. Bu rakam da, 218 milyar TL hedeflenen vergi dışı bütçe gelirlerinin yüzde 20’si gibi büyük bir dilimine tekabül ediyor.

* Siyah kuğu teorisi veya siyah kuğu olayları teorisi, sürpriz olarak gelen, büyük bir etkiye sahip olan ve genellikle sonradan görmenin yararına olan bir olaydan sonra uygunsuz bir şekilde rasyonalize edilen bir olayı tanımlayan bir metafordur.