Avrupa ekonomisindeki son göstergeler toparlanmaya işaret ederken, ABD’de hayal kırıklığı yaratan veriler gelmeye devam ediyor..

Ekonomik indikatörlere değinmeden önce CITI Sürpriz endeksinde Avrupa lehine fiyatlama ile başlayalım.

Avrupa’da pozitif sürpriz

Citi Bank’ın; ekonomik göstergelere bakarak hazırladğı sürpriz endeksi son 1,5 aydır Avrupa lehine dönmüş durumda. (Beklentilerin üzerinde ise “0”’ın üzeri, beklentiden zayıf ise “0”ın altında değerlendiriliyor) Avrupa için sürpriz endeksi 37’den 60’a yükselirken, ABD için gösterge 37’den -38 (yani sıfırın altına geriledi) Öte yandan bu endeks ekonomik gidişata yönelik önemli bir öncü gösterge olduğu için ABD tarafında zayıf ekonomik gidişatın devam edebileceği sinyali veriyor.

Hangi veriler zayıflığa işaret ediyor?

Mayıs PMI verileri her iki ülkede de 50 üzerinde genişlemeye işaret etse de Avrupa’da yukarı trend, ABD’de ise aşağı yönlü trend dikkat çekiyor.  Öte yandan Avrupa büyümesi %0,5 ile, 2017 ilk çeyrekte %0,7 büyüyen ABD’yi yakaladı. Ünlü yatırım şirketi BlackRock ise Avrupa’nın önümüzdeki yıllarda ABD büyümesini sollayacağını savunuyor. Merkez bankalarının bilanço büyüklüğünde de Avrupa’nın 4,68 milyar dolar ile ABD’yi geçtiği düşünülürse; genişlemeci para politikalarının meyvelerini toplamaya başladı denilebilinir.

Politik risk Avrupa’dan ABD’ye mi kayıyor?

Diğer bir konu ise politik risk. Çünkü 2017’de piyasalara yön veren gelişmelere genel bir başlık atılsa, bu “Ekonomi”den ziyade “Politika” olur sanırım..

İngiltere’de Muhafazakar parti lideri May’in güçlenmesi, Fransa’da Macron zaferi ile Merkel yakınlaşması ve yeniden “AB tek çatı altında umudu” Avrupa’da CDS’lerde düşüşe sebep olup, politik risk algısını yumaşattı. Fakat ABD’de Trump söylemleri ve dış politikadaki belirsizlikler (özellikle ortadoğu) siyasi risk fiyatlamasını körüklüyor.

Dolayısıyla 2017’nin ikinci yarısında Avrupa’da hem Borsa hem de Euro’nun maça önde başlaması bekleniyor. Üstelik ekonomik göstergeler de bunu destekliyor..

 

Advertisement